- 371 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Abes İle İştigal
Abes İle İştigal
Abes ile iştigal eden yani boş işlerle uğraşan, bunu kendisi bilmez veya kabul etmez! Dışarıdan müdahale durumunda ise savunma geliştirir. Kısaca abes ile iştigal edene müdahale, onun abese daha da sıkı sarılmasına yol açar. Abes olup olmadığını, sonuçlarını yaşamadan bilemeyecektir. Zaten "Abes" ise anladığında çok geç olacağı için en akıllı çözüm, abesle iştigal üzerinden uyarı yapmamak! ’’Kişiye kusuru söylenmez ise onu meziyet sanır’’ sözünü de yabana atmamak gerek, bu durumda "Kusur" söylenecek hatta hesabı da sorulacak! Hafif kusur için söz belki çözüm, dinler veya dinlemez! Kusur ağır olunca söz yetmez "Hukuk" devreye girer. Abesle iştigalin hukuki sonuçları da olabilir elbet! Sonucunu anladığı yer de hapis olabilir! Yetki, hukuktan ve hukuku işleten erkten olunca sorun olmaz gibi.
Şöyle düşündüm. Eğer uyarı, uyarana göre abes değil ise iştigal de edene göre de abes değildir. Burada kabak "Abesle iştigal ediyorsun!" uyarısını yapana patlayacak! Çünkü iştigal eden, kendince doğru yapıyor ve bu konuda bir iddiası yok. Diğerinin yani "Abesle iştigal ediyorsun!" uyarısını yapanın, bir iddiası var. Onu ispatla yükümlü. Veya ondan bunun ispatı da zaten istenmiyor. İlginç. Elbet, buradaki "Abes" göreceli olduğu için kişi kendinin abes olmayan doğrularını dile getiriyor ve bunun abes olduğunu söylemek asıl o abes oluyor.
Konuyu biraz açayım; yoga yapan birisi, spor yapana; "Spor yapacağına, yoga yapsan; manevi olarak da doyuma ulaşırsın!" dediğinde, spor yapmayı abes görüyor! Aynı şekilde spor yapan birisi, yoga yapana; "Yoga yapacağına, spor yapsan; kasların gelişir!" dediğinde, yoga yapmayı abes görüyor. Şöyle olsa; herkes diğerinin tercihini abes olarak tanımlamadan kendi yaptığını tavsiye etse, belki diğeri onu da benimseyecek. Başkasınca yerine koymak olmadığında kişi benimsediği şeye, kendi yer bulur! Yani direniş olmayacak; gereksiz savunma mekanizması işlemeyecek! Bu abesleme tarzı, geçmiş öğretilerle yerleşmiş olabilir! Devamı da savunma mekanizmasıyla ve inatla geliyor olabilir! Herkes kendince faydasını gördüğü eylemi yapsa ve başkalarının "Abes" dayatmasına maruz kalmasa, belki de tüm eylemlerin faydalı olan yönleri, kendi gerçeğiyle ortaya çıkar! Abes sanılan veya ilan edilenin, faydasından mahrum kalınmaz veya abes olmadığı düşünülen faydasız eylemden kurtulmak mümkün olabilir!
Son tahlilde; "Abesle iştigal", bizzat abesle iştigal uyarısının kendisi olabilir! Uyarı, uyarana göreceli abes değil ise eylem de eylemi yapana göreceli abes değildir! Bu durumda, iddia edene bakılır! Eylemin abes olduğunu iddia eden, "Abesle iştigal" etmiştir! Eylemi yapan, eğer yaptığını başkasının herhangi bir eyleminin yerine koymaya kalkışmıyor veya yaptığı eylemi yapmayanları suçlamıyor ise yani iddia sahibi değil ise "Abesle iştigal" etmiyordur. Hukuk ve onu uygulayan erkin yetkisi, saklı.
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.