- 2835 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
karatay efsanesi
KARATAY’ın TÜRKÜSÜ
Antalya İbradı Ormana köyünde (şimdi İbradı’nın mahallesi) yaşamış Karatay’ın 1933 yılında katledilmesiyle yöre halkları (yörükler, abdallar, tahtacılar ve köylüler) tarafından yakılan ağıtlardır.
Ormana, tarihi bin yıla yakın büyük bir dağ köyüdür, zamanın da bölgenin adeta ticaret merkezidir. Ağaları, beyleri, zenginleri çoktur; en önde gelenleri ise Karatay ve Eyüp Ağa ve oğludur. İkisinin de odaları (misafirhane) vardır, sofraları hiç boş kalmaz.
Eyüp Ağa çok zengindir. Tenekelerle altını olduğu söylenir. Servetini manifatura ve zahire ticaretinin yanında tefecilik, at yetiştiriciliği ve ticareti yaptığını bütün bölge halkı bilmektedir.
Karatay tam bir Anadolu ağasıdır. Çok sevilir, sayılır herkese yardım eder. O da manifatura, hayvancılık ve zahire işi yapmaktadır. Karatay’ın bir Manavgat ziyaretinde dostları Millet vekili Rasih Kaplan ve Manavgat müftüsü Ali Rıza Okur’la sohbet sırasında müftünün iki atı’nın kaybolduğu, atların Ormana tarafların da olduğu söylenir, bulunması için müftü Karatay’dan yardım ister. İşte bütün hikaye böyle başlar.
Bölgede at hırsızlığı yapan bir çete vardır. Karatay bu işin üzerine gittikçe çetenin başının Eyüp Ağa ve oğlu olduğunu ortaya çıkarır. Müftünün atlarının da Eynif ovasında onun öğreğinin (at sürüsü) içinde olduğu tespit edilir. Ticari rakip de olan iki ağa mahkemelik olurlar. O dönemde yeni bir kanun çıkmıştır. At hırsızlığı yapanların servetlerine el konularak Şark’a (Sarıkamış’a) sürgün edilecektir.
Manavgat mahkemelerin de devam eden duruşmaların sonuna gelinmiştir. At kaçakçılığı yapan Eyüp Ağa ve oğlu mahkûm olacaklar servetlerine de el konacaktır. Gözleri kararmıştır.
Karatay’dan korktukları için sağ bırakmamak adına beş kiralık katil tutarlar. Köyden Manavgat at ile 7-8 saattir. Her zaman adamları ile giden ağa yalnız gitmekte ısrar eder. Köyün ileri gelenlerinin şifahi olarak söylediği ve köy muhtarının "Eyüp Ağa kiralık katiller tutmuş" diyerek verdiği mektubu dahi okumamıştır. Kendine güveni fazladır, benim üzerimden ne kurt ne kuş uçmaz diyerek mavzerini ve iki toplu tabancasını kuşanarak yola çıkar. Yanında sadece türkülerde adı geçen “Kır Atı” vardır. Manavgat’ın Çaltılı mevkiinde sabaha karşı 5 kiralık katil tarafından çapraz ateşle katledilir.
Bu müessif olay üzerine çok sevilen “İstiklal Madalyalı” ağa için ağıtlar yakılır.“Cemalim Cemalim”, “Şen Olasın Ürgüp”, “Manavgat Yolları”, “Karatay’ın Türküsü” olarak halen söylenmektedir. Antalya Konya sınırlarını aşarak bütün yurda da mal olmuştur. Bu ağıtların çoğu Cemal üzerine yakılmıştır. Ağa katledildiğinde Cemal, ağanın 1,5 yaşındaki en küçük çocuğudur.
Köyde ağanın 190 yıllık konağı halen durmaktadır. Konaktan bir köprü ile bağlanan üç katlı oda da yıllarca çoban, çerçi, avcı yerli, yabancı, kadı, kaymakam, ormancı v.s herkes 24 saat ağırlanmıştır. Şimdiler de yıkılmış ama 200 yıllık Karatay konağı halen ayakta köyümüzdedir.
Menfur olaya sebep olan Eyüp ağanın oğlu azmettirme işini üzerine alarak babasını kurtarmış kendisi ve beş kiralık katil Alanya Ceza Mahkemelerince 10’ar yıl hapse mahkum olmuşlardır.
Türkünün Ürgüp’e mal edilmesi ise şöyledir. Ormana’nın dağ köyü olmasından dolayı tarım alanları kısıtlıdır.1900’lü yıllardan itibaren köylüler İstanbul başta olmak üzere gurbete gitmişlerdir.
İstanbul’da Tahtakale’de, nalburiye ve hırdavat sektöründe, yine Eminönü Yağiskelesi’nde Kuruyemiş sektöründe lider olmuşlardır. İstanbul’daki gurbetçiler pazar günleri Yağiskelesi’nde ki Allahkerim kahvesinde toplanarak sohbet ederler, köyden havadisler alırlar. O dönemin en ilginç konusu Karatay’ın vurulmasıdır. Olay ile ilgili dedikodular, hikayeler, ağıtlar söylenmektedir. Kahve kahve dolaşan, saz çalan genç ozan Ürgüplü Refik Başaran sık sık geldiği Allahkerim Kahvehanesi’nde elim hikayeyi dinler ve bu ağıtları söylemeye başlar, bazılarının sözlerini de değiştirerek memleketi Ürgüp’e mal eder. Sonradan TRT sanatçısı olan ozan, TRT arşivlerine de Ürgüp türküsü olarak geçirilmesini sağlar.
Olayın acısıyla, üzüntüyle bu ağıtları dinleyemeyen, dinleyenlere engel olan Karatay Ailesi sonradan pişman olmuş, çeşitli girişimlerde bulunsalar da türkülerin, ağıtların Ormana, Antalya’ya ait olduğunu “resmen” ispat edememişlerdir.
Refik Başaranın ilk çıkarttığı 78’lik taş plağın bir tarafı “Manavgat Yolları” bir tarafı “Şen Olasın Ürgüp”dür hikaye aynıdır. Yapılan plakların kasetlerin söylenen türkülerin içeriği bu hikayedir.
Türkünün Ürgüp’le bir ilgisi olmasa da rahmetli ozan Refik Başaran’ı minnet ve rahmetle her zaman anıyoruz.
Bu yaşanmışlık ailesi, türküleri, köyü, hikayesi, konağı tüm bölge halkı ile Antalya’ya aittir.
Hemşerilerimizin ilgisine çok teşekkür ederim, bilhassa UNULLA ile atalarımıza dayanan dostluklarımız ortaklıklarımız olmuştur.
Saygı ve sevgilerimle
Metin Karatay
Not: 1.Türk Dili ve Edebiyatı araştırmacısı Prof. Dr. Abdurrahman Güzel’in Manavgat Yolları (Karatay’ın türküsü) ile ilgili tebliğ vardır.
2. Gazeteci yazar sayın Saygı Öztürk “Şen olası Ürgüp” türküsünün Antalya’ya ait olduğunu Sözcü gazetesindeki köşesinde yazmıştır.
3. Bir çok halk türküsü sanatçısı bu eserlerin Antalya’ya ait olduğunu bilmektedir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.