- 369 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Sobeledim Seni Dünya
“Sobeledim Seni Dünya” Hakkında
“Sobeledim Seni Dünya” Şair Songül Özel’in 2020 yılında okurla buluşturduğu şiir kitabı. Şairin, 2016 yılında daha çok hece şiirlerinden oluşan “Süveyda Hece Hece” kitabından sonra, serbest tarzda şiirlerini okurla buluşturduğu bir eser. En özge değerlerimizden tasavvuf, ilahi aşk, naat temaları daha çok işlenmiş şiirlerde. Sivaslı olan şairin kitapta yer alan 58 şiiri, ya tevafuk ya da Sivas’ın trafik plaka numarası olan 58’e bir göndermede bulunulmuş olabilir kanımca.
Şairler yüklerini sırtlarından çok içlerinde, yüreklerinde taşımazlar mı? Bu yük, insanımızın, biz Müslümanların yüküdür. Bu yük, dalga dalga büyüyerek yayılan bir kuvvettedir. Bu da şairin dünyaya bakışını ve sorumluluklarını belirler. Yazmanın, çizmenin bir amacı da biz insanların yaralarını sağaltmaya çalışma gayretleri değil midir? İşte böyle bir gaye güdülerek yazılmış şiirler bunlar.
“Gül” şiiri ile başlayan kitapta, “Gül”, “Gül Vakti”, “Arzum” şiirleriyle Hz. Peygamberimize duyulan sevgi şiirleri konu edinilmiştir. “Arzum” şiirinin son bölümünde; “Gül olsam, bülbül olsam/ aşk ülkesinde feverân eden/ Ravza-yı Mutahhara’da açan bir gül olsam/ Muhammedî” mısralarında olduğu gibi, Peygamber efendimizin remzi olan gül, kitapta nakış nakış işlenmiş. Ayrıca “Sonsuz Kerem Sahibi” şiirinde; “gönül terazimin kefelerine/ gül yaprakları koydum özenle” mısrasıyla gül ile gönül köprüsünü kurup gönül olgusuna geçiş yapmıştır.
Seyr-u sülûk güzergâhında kapılar vardır. Bu kapıların başında da gönül kapısı gelir. Bu bağlamda şairin şiirlerinde, gönül ve yürek kelimelerini bolca kullandığı görülmektedir. “Gönlüm hıdrellez olur bu gece/ hey gidi gönül bekle hele” Başka bir yerde “gönüller tahtırevan olmuş” diyerek çok güzel bir benzetme yapılmış. “Gönül Kırıkları” şiirinde; “ah gönlüm, ah kalbim/ yüreğimde öyle kırılmalar/ öyle haykırışlar var ki” diye seslenir şiirinin bir bölümünde şair. Aynı şiirin finalinde sorgulamasını da ihmal etmez. “Kıyıya vuran insanlık/ neden kalplere yerleşmedi ki/ dile vuran Müslümanlık/ neden gönüllere yerleşmedi ki.” Şiirin; gönlün dili olduğu boşuna söylenmemiş. “Gönül Dediğin” şiirinde, günülü şöyle tanımlar; “gönül dediğin bir sığınak dünyadan kaçanlara” Gönül ve kalbi birçok şiirinde imgeleştirmiştir şair. “kalbinin arafatında”, “yüreğimdeki şeytanları taşladım”, “zemzem aradım gönül çölümde” “hicranında vuslata ermeyen kalbimi”, “kalbim girdabında kaybolsun”, “ve nihayet aşkına köle oldu yüreğim ebedi”, “kalbimin kayalıklarından”, “bir ter-ü taze gülistan olsa yüreğim”, “yüreğimdeki ümit çiçekleri”, “kalp terazimde tarttım” gibi birçok yerde yer almıştır.
Şairimiz; lâhutî, feverân, miftah, melekût, şehlâ, biteviye, mevâ, ihtiram gibi nadir kullanılan birçok kelimeye de söz hakkı vermiştir.
Şiirler ve kitap hakkında son olarak şunları söyleyebilirim; rindane bir eda ile vücut bulmuş, hayat kadrajına sevginin konulduğu şiirlerdi bize ulaşan. Vird-i zebân gibi bir aşk halidir bu. Gül metaforuyla bezenmiş satırlar desek yanlış olmaz. Ayrıca gülün yanında bülbül ve dahi gülabdan olmayı kim istemez ki? Bu bağlamda hayatı sobelemek, hayatı kavramanın, künhüne vakıf olmanın bir nişanesi değil midir? “Sobeledim Seni Dünya”, sıkmadan okuyucuyu kendi merkezine dâhil eden bir şiir kitabı. Tavsiyemdir. İyi okumalar.
İlkay Coşkun
03.02.2021
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.