- 274 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Zorunlu Trabzonsporlu Olduk
Kış günü her ne kadar fazla soğuk günler geçmese de, sabahın altısında evden çıkıp işe giden benim için, sabahları arabayı çalıştırıp da binene kadar bayağı soğuk oluyor. O zaman ben de kendime ellerimi ısıtacak bir eldiven alayım, dedim.
Yakınımızda ki bir komşu dükkandan mavi renkte bir eldiven aldım. Sabahları takıyorum elime arabayı ısıtırken, iyi de oluyor, ellerim üşümüyor, gazlayıp gidiyorum. Bir kaç gün kullandıktan sonra, eldivenin biri kayboldu ki hiç de sevmem bir şeyimi kaybetmeyi... Kimse sevmez sadece ben değil. Ertesi gün bir eldiven daha alayım bari. Giderim aynı mağazaya, zaten esnaf arkadaşlar tanıdık. Aynı renk yokmuş, bu sefer de bordo renkte, bir eldiven alırım...
Tek kalan eldiveni bir çekmeceye kaldırdım haliyle, yine de atmadım çöp sepetine, bakarsın bir umut bir yerlerden çıkar belki diye... Bordo eldiven de sabahları işimi görüyor, bayağı sıcak tutuyor ellerimi... Bir kaç günde onunla kanka olduk, sevdi beni galiba bu bordo eldiven, tam da diyordum ki haydaaaaa! Onun da bir teki kayboldu... Güleri misin, ağlar mısın, yoksa sinirden elinde kalan eldiveni mi ısırırsın? Ben hepsini yaptım billahi...
Toriği çalıştır Ahmet. Her ne kadar birer tekleri kayıpsa da elimde değişik renklerde iki tane eldiven var mı? Var oğlu var... ’’Bir var olunca, oğlu da var oluyor o sebeple.’’ Kim görecek, ikisinin değişik renkte olduğunu, kim anlayacak? Takarsın Ahmet sen bunların birini bir eline, diğerini de öbür eline, geçer gidersin...
Öyle de oldu... Bir elime bordo, bir elime de mavi renkte eldiveni taktım. İki üç gün iş yerinde böyle geçti zaman. Bir müddet sonra mahallenin zibidileri ben geçerken birbirlerine nazire yapıyorlar. Bebelerden Ali bağırıyor arkadaşı Selçuk’a Bordoooooo, Selçuk da cevap veriyor Maviiiii, tekrar aynı şekilde Bordooooooo, karşıdan cevap gecikmiyor maviiiiiiiiiiiiiiiiii... Bordo mavi çekerken de niye bana bakıyor bu zibidiler...
Bir iki bordo mavi çektikten sonra yanıma geldiler ikisi üçü birden, benim de eskiden beri Cimbomlu olduğumu bilirler aslında... Ali ’’Vaaaaaay Ahmet Amca demek sen de bize katıldın, zaten Karadenizlisin biliyorduk bize katılıp Trabzonsporlu olacağını.’’ Durun durun hele yahu! ’’Çocuklar ne Trabzon’u? Bayram döndü bu sefer bana ’’Ağabey baksana eldivenin bile bordo mavi olmuş, demek ki Cimbomu bıraktın Trabzonsporlu oldun.’’ Hay Allah ki hayyyy! Yahu çocuklar Trabzon’u da çok severim de biz Galatasaraylıyız ezelden beri... Olsun ama sizin hatırınız için Trabzonlu da olayım... ’’Oleyyyyyy beeeee!’’ dedi Ali ile Selçuk... Gelin hadi bakalım bir bordo mavi çekelim sizinle şimdi hemen şurada... Aldım sazı elime bırakır mıyım? Çocuklara döndüm ’’Bordooooooooooooooooo.!’’ Karşıdan cevap gecikmedi ’’Maviiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii.’’ Afferin ulan afferin o zaman ’’En büyüüüüüüüüüüüüüüüüük.’’ yine top onlarda ’’Trabzooooooooooooooon!’’ İşte böyleyken böyle oldu billahi... Çocuklara çaktırmayın siz yine de görürseniz Cimbomlu olduğumu...
YORUMLAR
Merhaba Ahmet bey, beni ta 70'lere götürdünüz. Trabzonspor'un ilk kez şampiyon olduğu yıllara. Araklı'nın sahile uzak kuş uçmaz kervan geçmez bir köyünde çiçeği burnunda köy öğretmenleriyiz arkadaşlarla. yakınımızda bir nahiye var. hafta sonları bir münibüs ayaklayıp maçlara gidiyoruzç Ali Kemaller, Hüseyinler, Necatiler dönemi elbet. Kalede şenol. Neyse Anadoluda devrim yaptı Trabzonspor. şampiyonluğu İstanbul dışına taşıdı. Ben de galatasaraylı olmama karşı o yıllarda Tranzonsporlu olmuştum.
yazınız hoştu. teşekkürler.
Emeğe saygımla.