Ölümsedim
Şimdi şişeyi kır!...
Oku sevgili!...
Bu mektubu bir deniz kıyısından yazıyorum sana. Gönderip göndermemenin arefesindeyken düşüncelerim; yine de bir ihtimal kararsızlığımın, kendimle cebelleşip yazıp yazmama arasında gidip gelmişliğimin sonucunda eline geçmişse bu mektup, oku sevgilim.
Bu; yüreğimden geçenleri,
geçerken ölenleri bilme hakkındır senin.
Hayır öyle değil...
Yaşarken ölmek değil;
bunun adı, özlerken ölmek...
İnsan az çok bilir, önünü görebilir yarınlarının, belki bir tedbir alabilir. Ben de biliyordum seni özleyeceğimi ve bilmeme rağmen engel olamıyordum. Sana gitme deseydim... Diyebilseydim...
Gülümsüyordu ölgün suratımın dudakları,
" neden gülümsüyorsunuz? " diye kızıyordu dilimin yüreği, kapışıyordu dudaklarımla.
Bir son verin bu komediye demek istiyordu, diyemiyordu. Diyemezdi ki...
İçimin acısını nasıl, nasıl söylerdi? Söyleyemezdi ki.... Söyleyemedi de...
-Gülümsüyordu onlar sana moral vermek için. -
Bozuntuya veremezdim. Bozukken mevsim ayarlarım.
Gülümsedim!
Hani sonbahar gelir de düşer ya yapraklar.
Kupkuru bir gövde kalır geriye. Canım bedenimden öyle soyuldu işte. Çırılçıplak bir yetimlik kaldı üzerimde, sen gidince..
Ben yine Gülümsedim!..
Hani çok yağmur yağar da sel basar ya her yeri..
Sonra sular çekilir. İçim de öyle çekildi işte; bir bataklık kaldı geriye, sen gidince...
Ben yine Gülümsedim!..
Hani bir şeyler eksilir de
yerine hep yenisi gelir ya...
Dur!.. Diyemedim ben de
-Ağlayasım Geldi-
Sen gidince!...
Ben yine Gülümsedim!..
Oku sevgili!..
Bu, yüreğimden geçenleri; geçerken gülümseyerek ölenleri, bilme hakkındır senin.
EbRuAsya//
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.