4
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
828
Okunma
Gün içerisinde 13 adım atmışım.
Ben saymadım. Telefon saymış. Sanırım yatak odasından oturma odasına gelinceye kadar olan mesafe. En az 10 defa tuvalete gidip geliyorum. Telefon yanımda olmadığından bu çok önemli istatistiki bilgiye o gidip gelmeler dahil değil.
Şimdiki telefonlar senden benden akıllı azizim. Yalan söyleyecek değil ya.. Attığın adımı sayıyor vallahi. “Ankara’da yarın hava nasıl olacak” diye soruyorsun şak diye cevaplıyor. Hele bir Siri var ki dostlar başına..! “Hey Siri Bedri Tokul’u ara” diyorsun. Rehberde kayıtlı o kadar kişinin arasından Bedri Tokul’un telefon numarasını bulup arıyor. Nasıl buluyor, neye göre buluyor anlayan beri gelsin. ’Ulan beni kandırmasın’ diye kaç defa işkillendim. Gerçekten Bedri Abi çıkıyor telefona. E koskoca Bedri Abiye de “Abi sen gerçekten Bedri Tokul musun?” diye soracak halim yak ya..
Tam tembel işi bu telefonlar.
Siri’ye de “Sağol bacım” diye teşekkür etmeyi hiç ihmal etmiyorum tabii..
Akıllı telefonlarımız bu pandemi (Pandemi de ne Allah aşkına, bulaşıcı hastalık denilse daha bizden olmaz mı?) döneminde ah bizim yerimize yürüyüş de yapsa. Spor yapsa, koşup zıplasa..
Yürüyüş deyince çok hareketsiz kalıyoruz. Dura dura paslandık iyice. Tuvalete gidip gelinceye kadar yoruluyoruz, her tarafımız ağrıyor. Bizim oturma odası ile tuvaletin arası da öyle uzak ki..! Oturduğumuz bu sitenin projesini ben çizmiştim. Eh be adam oturma odasının yanına da bir WC koy. Ahh kafam ahh..
Pandemi öldürmezse bu hareketsizlik öldürecek bizi. Bir de dikkatimi şu çekiyor, biz normal sağlığımızı da ihmal ediyoruz. Geçen gün hanımı hastaneye götürdüm. Ben arabada bekledim. O içeri girdi. Hastane bomboşmuş. Randevusuz geldin diye bakmamışlar. 5 dakika geçmeden sokranarak geldi. Aslında korkarak götürmüştüm, bir noktada da iyi oldu.
Bu bulaşıcı hastalığın esas öldürücülüğünden biri de ekonomi. Maalesef ekonomi çarkları düzgün dönmediği için her şey altüst oldu. Çoğu dükkân, çoğu işyeri kapanıyor.
Çözüm..!!
Vallahi çözümü ben de bilmiyorum. Bilsem esirger miyim şu olağanüstü dönemde..? Bu bilgimi kimseden saklayacak halim yok. "Şöyle şöyle yapın, olsun bitsin" derim. Derim ki ortalık güllük gülistanlık olsun.
Allah yardımcımız olsun. Taşıma su ile değirmen ne kadar döner..? Hani bir Kızılderili atasözü var ya “Balık verme, balık tutmayı öğret” diye. Verecek balık da yok, tutacak balık da yok..
Devlet 750 Lira kira yardımı yapıyormuş sanırım. 8-10 bin, 15 bin Lira kirası olan için 750 Lira ne olacak? Devede kulak bile değil. Bir de kaç ay verilecek ki bu yardımlar..
“Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz” demiş bizim köylü.
AVM’lerdeki o el yakan kiralar var ya o kiralar. Dolar’la, Euro’yla. TL’ye çevrilmiş galiba ama neye yarar..
Dükkânı kapatsan yeniden aynı evsafta bir yer açmak mesele. Kolay mı..? Unut gitsin gayrı dükkanı mükkanı.. İnsanlar evine ekmek götürecek. Bildiği işten başka ne iş yapabilir kişi??
Biz Türk Milleti olarak tarihin hiçbir döneminde refaha ulaşıp şöyle bir “Ohh” diyememişiz. Hep kıt kanaat !!
Konuyla ilgili çok ciddi ve akıllı önlemler almak lazım. Ahkam kesmekle olmaz.
Allah yardımcımız olsun. Tez vakitte şu pandemi de, şu ekonomik kriz de geçsin inşallah.
Sağlıklı günler diliyorum..
Suat Zobu
-