- 803 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
13 Adım
Gün içerisinde 13 adım atmışım.
Ben saymadım. Telefon saymış. Sanırım yatak odasından oturma odasına gelinceye kadar olan mesafe. En az 10 defa tuvalete gidip geliyorum. Telefon yanımda olmadığından bu çok önemli istatistiki bilgiye o gidip gelmeler dahil değil.
Şimdiki telefonlar senden benden akıllı azizim. Yalan söyleyecek değil ya.. Attığın adımı sayıyor vallahi. “Ankara’da yarın hava nasıl olacak” diye soruyorsun şak diye cevaplıyor. Hele bir Siri var ki dostlar başına..! “Hey Siri Bedri Tokul’u ara” diyorsun. Rehberde kayıtlı o kadar kişinin arasından Bedri Tokul’un telefon numarasını bulup arıyor. Nasıl buluyor, neye göre buluyor anlayan beri gelsin. ’Ulan beni kandırmasın’ diye kaç defa işkillendim. Gerçekten Bedri Abi çıkıyor telefona. E koskoca Bedri Abiye de “Abi sen gerçekten Bedri Tokul musun?” diye soracak halim yak ya..
Tam tembel işi bu telefonlar.
Siri’ye de “Sağol bacım” diye teşekkür etmeyi hiç ihmal etmiyorum tabii..
Akıllı telefonlarımız bu pandemi (Pandemi de ne Allah aşkına, bulaşıcı hastalık denilse daha bizden olmaz mı?) döneminde ah bizim yerimize yürüyüş de yapsa. Spor yapsa, koşup zıplasa..
Yürüyüş deyince çok hareketsiz kalıyoruz. Dura dura paslandık iyice. Tuvalete gidip gelinceye kadar yoruluyoruz, her tarafımız ağrıyor. Bizim oturma odası ile tuvaletin arası da öyle uzak ki..! Oturduğumuz bu sitenin projesini ben çizmiştim. Eh be adam oturma odasının yanına da bir WC koy. Ahh kafam ahh..
Pandemi öldürmezse bu hareketsizlik öldürecek bizi. Bir de dikkatimi şu çekiyor, biz normal sağlığımızı da ihmal ediyoruz. Geçen gün hanımı hastaneye götürdüm. Ben arabada bekledim. O içeri girdi. Hastane bomboşmuş. Randevusuz geldin diye bakmamışlar. 5 dakika geçmeden sokranarak geldi. Aslında korkarak götürmüştüm, bir noktada da iyi oldu.
Bu bulaşıcı hastalığın esas öldürücülüğünden biri de ekonomi. Maalesef ekonomi çarkları düzgün dönmediği için her şey altüst oldu. Çoğu dükkân, çoğu işyeri kapanıyor.
Çözüm..!!
Vallahi çözümü ben de bilmiyorum. Bilsem esirger miyim şu olağanüstü dönemde..? Bu bilgimi kimseden saklayacak halim yok. "Şöyle şöyle yapın, olsun bitsin" derim. Derim ki ortalık güllük gülistanlık olsun.
Allah yardımcımız olsun. Taşıma su ile değirmen ne kadar döner..? Hani bir Kızılderili atasözü var ya “Balık verme, balık tutmayı öğret” diye. Verecek balık da yok, tutacak balık da yok..
Devlet 750 Lira kira yardımı yapıyormuş sanırım. 8-10 bin, 15 bin Lira kirası olan için 750 Lira ne olacak? Devede kulak bile değil. Bir de kaç ay verilecek ki bu yardımlar..
“Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz” demiş bizim köylü.
AVM’lerdeki o el yakan kiralar var ya o kiralar. Dolar’la, Euro’yla. TL’ye çevrilmiş galiba ama neye yarar..
Dükkânı kapatsan yeniden aynı evsafta bir yer açmak mesele. Kolay mı..? Unut gitsin gayrı dükkanı mükkanı.. İnsanlar evine ekmek götürecek. Bildiği işten başka ne iş yapabilir kişi??
Biz Türk Milleti olarak tarihin hiçbir döneminde refaha ulaşıp şöyle bir “Ohh” diyememişiz. Hep kıt kanaat !!
Konuyla ilgili çok ciddi ve akıllı önlemler almak lazım. Ahkam kesmekle olmaz.
Allah yardımcımız olsun. Tez vakitte şu pandemi de, şu ekonomik kriz de geçsin inşallah.
Sağlıklı günler diliyorum..
Suat Zobu
-
YORUMLAR
Suat Zobu
Barışmak için ne yapmak lazımmış :))
Daha neler duyacağız hahahaaahhaa :))
Çok teşekkürler ilaç gibi geldi valla.
Selam ve sevgilerimle sağlıklı günler diliyorum.
7TEPE
bi süre küs durduk😅😅😅
sonra evlat yeniden mi ne yükkedi
düzeldi
O nedir ki abim?..
Önceki günlerde insan dokulu (görünümlü) robotların seri üretimine dair onay alınmış ve üretime başlanmış bile. Benim tahminim on yıla kalmaz o robotlar, "yürüme, spor, oynayıp zıplama" düzeyini bile aşmış olurlar. Ama bizim yerimize değil tabi:))
Teknoloji son yirmi beş yılda olağan hızının onlarca kat fazlasıyla ilerliyor. Bunun ana sebebi de "yapay zeka" denilen robotik beyin. Beyin gücünün bile yüzde seksenini onlara devretmiş durumdayız. Çünkü herhangi bir projede, aylar hatta yılları bulan tasarım, etüt ve imalat hazırlık aşamaları şimdi saniyeler içerisinde tamamlanıyor. Hem de hata payı insana göre yüzde doksan daha az.
Bence bu durum salgınlardan, afetlerden çok daha korkutucu bir hal. Bilim kurgular son hızıyla peş peşe gerçekleşmeye devam ediyor zira...
Ekonomi derken...!?
Ülke adına zaten tarihimizin en vahim durumunu yaşıyorduk. Bu salgın da tuzu biberi oldu. Diğer yandan da siyasetçilerin işine yaradı her zamanki gibi. Hafızalarımızı biraz zorlar isek, 17 ağustos depreminde koalisyon hükümetinin düşeceği gün yaşanan felaketle geçici olarak yeniden can bulmuştu ekonomi. Bu günkü iktidar da kırk yıl düşünüp, dualar etse böyle bir ortamı yaratamazdı kendine. Çünkü yirmi yıllık günahın dev gibi bir keçisi olmuştu artık.
Şimdi, bundan on onbeş yıl sonra tüm işgücünü robotlar ele geçirdiğinde yaşanacak kriz, kaos, yıkım, adını ne koyarsan artık... Düşüncesi bile tüyler ürpertiyor değil mi?..
On üç adım diye nerelere getirdin bizi gördün mü be abim:)))
Yine olayın merkez çekirdeğine isabet eden bir yazı. Görebilene tabi.
Tüm kalbimle tebriklerimi ve saygılarımı bırakıyorum buraya.
Kardeşin...
Alibaba tarafından 31.1.2021 09:33:48 zamanında düzenlenmiştir.
Siri aradı beni. Seni Suat ZOBU arıyor demedi de
kendi adına aradı:
"Senin fesbukta gülen resmini gördüm. Çok beğendim.
Arkadaşlık yapalım mı" dedi.
Önce hoşuma gitti tabii.
Sonra ameliyatım geldi aklıma:
"Başın pınar, ayağın göl olsun BACIM" dedim.
Ahhh... Eski günlerim olsaydı.
O doktor yok mu o doktor...
Canım gardaşım. Bitsin artık şu bela.
Oynatmaya az kaldı. Doktorum nerde mi?
Yok... Yok... Bu durumdan sonra doktor moktor istemiyorum ben.
Gerçekleri kendine has üslubunla ne de güzel anlatmışsın.
Öperim o dost yüreğinden...