- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
ŞİİRİN SORUMLULUĞU
Şiir artık hiç kimseye seslenmiyor. ...
Şiirin sesi kısık. Şiir bulmacaya ve sözcük oyunlarına kilitlendi. Şairler kendi aralarında anlaşabildikleri özel bir dilin sınırlarını aşmadan günlerini gün ediyorlar. İçinde bulundukları toplum, dünya..umurlarında değil.
Şair görev kaçağı. Şiir işlevsiz. Cemal Süreya ’’Şiir geldi kelimeye dayandı’’ diyeli elli yıla yaklaşıyor. Şiir, dayandığı o ’’kelime’’ sınırını bir türlü aşamadı. Harfleri denese, muammaya dönüşse de; o sınırda gezinip durmaktan kurtulamadı.
Birey, bütün varlığıyla insan demektir. Onu olanca canlılığı ve değişkenliği içinde, dünden yarına giden yoldaki halleriyle, imge katına çıkartılmış sözcüklerin, söz öbeklerinin özgün sanat parıltılarıyla sunmak...Onun toplumun bir parçası olduğunu ve toplumu oluşturduğunu unutmadan...Yani, toplum derken bireyi, birey derken toplumu unutmadan...Yani, toplum derken bireyi, birey derken toplumu es geçmemek. Elbette diyalektik!..
Dünya,gerçekler...Güçlüler, zorbalar, hainler, alçaklar ve güçsüzler, zavallılar, namuslular, onurlular...Karşıtlar...Onların çatışmaları ve çelişmeleriyle bütünleşen yaşam ...Sömürü, paylaşım, savaş, barış...Karşıtların birliği, iç içeliği...
Nerede bunlar ?
Şiir, dünya dışı yaratıklar için üretiliyor sanki. Dünyadan, insandan kopuk; sorumluluğunu anımsamaktan uzak.
Şairler susuyor; halka sırtını dönmüş, mızmız mırıltılarla oyalanıp duruyorlar.
Şiir sanki hala ’’göklerde uçan nazenin bir balon’’
’’Yalnızlığı yıkan sestir!’’ Şu da bilinsin ki, o seste öncelik şiirindir. Türk şiirinin geçmişi bunun en güzel örnekleriyle doludur. ey şair, oku onları, oku ve yolunu çiz. Arada bir olsun şair sorumluluğunun aydın sorumluluğu demek olduğunu anımsa !
’’Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.