İki yorumda "etkili" ancak bir tanesini seçmek zorundaydım. İlk yorumu seçmiştim zaten/ ikinci yorumda etkilemeli okuyaları/ Arkadaşlara teşekkür ediyorum..

Her şeyde olduğu gibi dini mevzularda da çok bencil bir dünyadayız
Daha ilk köyden ilçeye indiğimizde bunu anlamıştım kendi adıma ötekileştirilen olanlardan olarak.

İnsanların din algısı namaz la sınırlı
Namaz kıldığın anda yollar dümdüz oluyor sana
Namazında Niyazında hali;))

Tabi ki günümüz dünyasında teknolojinin yaygınlaşmasıyla
maskeler iniyor, yağlı boya yüzlerden dökülüyor
can çekişme hali ve sancılar başlıyor.
Dindar görüntü altında ahlaka uygun düşmeyen hallerin yığınla hoyratça olması ve de toplumun çoğunluğu tarafından sırf dini nedenlerle aşırı tepkiler yerine hoş dahi karşılanması haliyle Dini sorgulamaya başlatıyor insanları

Oysa Tanrının sunduğu nizam, düşünen birey için asla yağlı boyayla ve de maskelerle kapatılamayacak ölçüde bir bakış açısı sunmakta
Yeter ki gören gözlerin kalp gözleri açık olsun.

Dini sadece namaza ibadete indirgemek insanları dinden soğutmaktadır
oysa güzel ahlak her şeyin üstündedir.
İbadet kısmı Tanrı ile bireyi ilgilendiren bir durumdur. Asla sergilenemez, gösterişli ihtişamlı olamaz.
TÜM GELMİŞ GEÇMİŞ PEYGAMBERLERDE BÖYLEDİR.

Yazınız bana bunları yazdırdı Gülce hanım
Nice tebrikler ve saygılarımla

ilkokul 3 -4veya 5te ilçeme bir gün müftü olmuştum:))bizim hanelerde namaz bırakılmazdı, tarlada,tonçta da olsa birilerini görürdüm namaz kılan, orta okul sona kadar 5 farklı camiye kuran öğrenmeye gittiö, okul mahalle arkadaşları falan.. güzeldi... öğleye kadar camilerde sonra çaylardaderelerde koşardık, mahalle aralarında top oynardık..

helva konusunu denk geldim mi bilmiyorum ama hiç ilgimi çekmemiş.. ramazanlar güzel olurdu, tekne orucundan başlatırlardı... cuma namazları çok önemliydi.. kurban mutlaka kesilmeliydi,

ortaokulda öğlen arasında ramazan ayında eve geldiğimde hatim için kuran okurdum.. günde 20 sayfayı tamamladın mı biterdi ay sonuna, lakin iştearapça anlamadan oku dur..sevap kazanıryorsun hissi...

liseye kadar herşey iyiydi,normal bildiğimiz bir dini kültür, her ne kadar serseri yanımız olsa da, farklı bir şehirde 3 yıl ünide kaldım, oradan farklılıkları gördüm ki yaş 20 -22 araları olmalı...

2003-2007 arasıihtimal islamn kaynaklarıbaşucu kitaplarını okumaya başladım, dinler tarihini de ozaman araştırmaya başladım...hala araştırıyorum..

34-35 yaşımda deistliği seçtim, aslında bir şeyi de seçmek zorunda değilim de, bu din baskısı kırılmalı toplumumuzda, dinleri reddetmekle başlanmalı, lakin kökende var, ne kadar diretirsen diret çocuklukta verilenler kalıyor parça parça bu konuda, şimdi tanrıyı sorguluyorum durmadan.. lakin boşuna sanki, bilinemiyor... çelişkiler yumağı..

yaş 39 oldu olacak, ömrün yarısı belki geçti gitti dinler ömrümü yedi yani:) hala yemeye devam ediyor..

40 yaşımda ihtimal tanrı düşüncelerinden de kurtulmuş olacağım diye düşünüyorum..sonrası mı tanrı kerim diyesim geldi..:)

dinlerin son yüzyılı diyebiliriz yaşadığımız yüzyıla...

inanç; insanlığa olmalı,iyiye,güzele,faydalıya,huzura, eşitliğe,özgür düşünceye, adil paylaşıma, vb vb vb ...

dinlerin ötesi berisi gerisi tamamen bir çark, dişlerinin içinde milleti, aileyi ve insanları ve dünyayı öğüten..

saygılarımla efendim..
güzel bir yazıydı..


İnsani tarafından 25.1.2021 03:57:55 zamanında düzenlenmiştir.