- 450 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Durum
Üniveristenin öğretim üyesinin onkoloji departmanındaki odasının kapısında unvan yazısı değişmiş, ama bu kemoterapide kullanılan ilaçların etkisini degiştirmiyor ! hani ‘sonunda ölümmü var ‘ denirya evet bu durum öyle bir şey.
Hücrelerin isyankârlığını ruhlar red etsede karşımıza çıkan tüm çaresizliğimizin mimarları oluyorlar. patoloji tahlilleri, sedim değerleri, lökosit sayıları tırombosit seviyeleri. tüm bunların uyumsuzlukları bize ölümü hatırlata dursun tanrı yanımızda olduğunu kutsuyetin doruğundaki kitaplarda arıyoruz. kutsal kitap şöyle bildiriyor ‘her canlı ölümü tadacaktır.’ Anlıyoruzki kutsal kitapların bize ihtiyacı yok ,incil zebur Tevrat kuran bizim muhtaç olduğumuz ışığı bize veriyor. tabi o ışığa yakın olmayıda becerebilmek lazım. Bazen doğan bir güneşin altındada karanlıkta kalabilirsiniz.
Evin balkonuna kılkurruk adını verdiğimiz kedimiz her gün misafir oluyor. yol güzergahıda bahçedeki yeni dünya ağacı. saatlerce sakince oturup bizi izliyor. bazen hayvanlar öylesine asilce davranabiliyorlarki görmezden gelmek mümkün olamıyor. Üstelik hayvanların siyasi bir kimlikleride yok unvan ve sitatüleride.Onlar için feodal yapının yada kapitalizimin yada kadına şiddetin işsiz genç erkeklerin yaşamlarında bir anlamı olmuyor. Kediler özgürlüklerini yaşıyor !
Bir hücresel hastalığa muzdarip olmak mutsuz olmakla eş deger bir durumdur.Orda çağdaş tıp disiplininin (bugün için ) yetmezliğini çok iyi anlamış olursunuz. Despot siyasal oluşumlarda böyledir. Size sorgulama ve kendi yaşamınızı yöneltme hakkı vermez. Toplumcu kimliğinizi birey yuttaş gerekliliğinden soyutlayıp hükümdarın tebası düzeyine indirir. Bu düzey toplumsal çatışkının tavan yaptığı bir durumdur.
Yaşamın odak noktası özgürleşmeyi ana gerekçe olarak görür. Ne yazıkki büyük halk kitleleri bazen bu gerçeği kenara itiyorlar.’ Bende sizdenim ‘ olgusu öne çıkıyor. sorgulamak ,istemek ,kendini toplumun saygın bir bireyi yapma uğraşı yerine kabullenmek silik bir ömre mahkum olmayı kaderi olarak benimsemek öne çıkartılıyor.
Bilmeliyizki sosyal bir varlık olarak eşitcil ve çağdaş bir yaşam bize verilen aklın gerekliliğidir. akıl bizi düşünmeye ve kendini toplumsal yapıda ifade etmeye zorunlu kılıyor.
Yaşam geçiciyse birilerine köle olmamalıyız.paylaşmayı insanca hakça bir düzeni kurmayı başarabilmeliyiz. Bu süre. devrimci atılımla köklerimizden damıtılan ülkü yoğunluğumuzun harmanlanmasıyla varlık oluşturu. Biz olabilmeyi başarma bireysel kimliğimizi ötelemeden bütünsel olabilmekle ilgili bir durumdur.Hiç degilse kediler kadar özgür olmayı başarabilmeliyiz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.