- 473 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
AiLEM VE BEN ---AYŞE HALAM
AiLEM VE BEN --AYŞE HALAM
Mazlum ve masum bir kadın. Onun trajedisi evlenmekle başladı. Kendisini küçük gören bir kocanın emrinde süren bir ömür esaret hayatı. Bu hayat çile ve işkencelerle dolu oldu onun için hep. İşte böyle bir hayata sabırla katlanan, ömrü bu çile ve işkencelerle geçen sabır ve metanet abidesi bir kadın.
Bir evlilik ve sonrası edinilen bir sürü çocuk. Çocukların yetişmesinde baba ile düşülen ihtilaf. Koca tarafından sürekli aşağılanan kadın, dindar olduğu için kocası tarafından modern olmamakla suçlandı. Ömür boyu böyle bir hayata katlandı. Evde bir hizmetçiden daha öte bir statüsü yoktu. Yatakta kadın olmasına rağmen kendini beğenmiş gurur anıtı bir kocanın hep gölgesinde kaldı, eziyetlerine katlandı. Hayatta hiç rahat ve huzur yüzü görmedi.
Deniz kuvvetlerinde işçi olan kocanın kendisini general gibi görmesine, ona da bir emir eri muamelesi yapmasına katlandı. Deniz kuvvetleri lojmanlarında kaldıkları sürece bu işkence daha da arttı.
Kızlarını serbest yetiştirmek istediğini söyleyen bu modern meraklısı tahsilsiz baba, kızlarını sosyetik bir yaşam tarzına adapte etme savaşı verdi. Bu savaş bir ömür sürdü. Bu çatışmada baba galipti ancak anne duası sayesinde olacak ilk iki kız dindar gençlerle evlenerek mutaassıp bir aile kurdu.
Ancak 3. kız bu kadar şanslı değildi. Kendisini evlilik vaatleriyle kandıran bir kişinin kurbanı oldu. Kızlığını kaybetti. Kötü yollara düştü. İzini kaybettirdi. Anne yıllarca ağladı. Hep onu aradı. Yıllar sonra izine ulaştı. Kurtararak evin getirtti. Dul bir kocayla evlendirdi. Ama bu evlilik sürmedi.
Baba mirasından yüzü gülmedi. Erkek kardeşlerinin mağduriyetine uğradı. Zoraki verilen az bir parayı da -hacca gitmek istemesine rağmen- kocasına kaptırdı. Sürekli para hesabı yapan bu kocanın son zulmüydü. Bu üstün ahlaklı kadın bu son darbeden sonra kahretti.
Ömründe en ufak bir iltifat görmedi. Önce koca eziyetine ilaveten kızının kötü yola düşmesi onun yüzünün hiç gülmemesine sebep oldu. Erkek çocuklarından da bir hayır göremedi.
Kanaatkardı, geçimliydi, hep iyi sözlüydü, kimsenin kalbini kırmazdı. Asla kötü bir söz söylemezdi
Evine misafir gelmemesine yazıklanırdı. Oysa bunun sebebinin kocasının o gülmeyen yüzü olduğunu o da bilirdi ama bunu dile getirmezdi.
Bir ara kocasının zulümleri çok artmış, dayanılmaz hale gelmişti. Bunun üzerine baba evine gelmiş, baba evinde kardeşlerinin kendisini koyacak bir yer bulamadığını görünce çaresiz koca evine dönmek zorunda kalmıştı.
Ailenin 3. kız çocuğu ebeveynin beşinci çocuğuydu. Onun bu çileli hayatının farkına kimse varmadı.
Onurlu ve üstün ahlaklı yaşadı. Hiç kimseye en ufak bir zararı olmadı. İyi geçimli, güzel huyluydu. Alçak gönüllüydü. Sessiz sakin yaşadı, sessiz sakin veda etti bu hayata. Allah rahmet etsin.
Ahmet Kemal
________________________________________
YORUMLAR
Üstâdım çok hüzün veren bir yazıydı, kimbilir aynı durumda ne kadar çok mağdur kadınlar vardır.
Kaderin cilvesi belki ama evlenirken birbirine düşünce ve ahlâk yapısı uymayanlar birbiriyle evlenmemeli ve mümkünse evlendirilmemeli.
Sonra bir ömür boyu süren çocukları da perişan eden üzücü olaylar yaşanıyor maalesef.
İnşallah Cenâb-ı Hak çektiklerinin karşılığını verir, makamı cennet olsun.
Selamlar ve saygılarımla.