Tanrı Hastanesi
Hoşgeldiniz Tanrım, güleryüzlü , alanında uzman yaratıklarınız sizin için ellerinden geleni yapacaklardır.
Öncelikle size chekup öneriyoruz.. Ne var ne yok tepeden tırnağa bir bakalım, sonra tedavisi nedir, işi ehline verin geleneğince ilim kurulumuz gerekli çalışmaları başlatsınlar.
Prof. Doç. Dr Yervermez Gökehlioğlu üstadımızı size tanıtalım, kendileri ilahiyat yüksek meclislerinde zihin doldurmuş, ruh ana bilim dallarında kuşlar gibi yıllarca sakımış, en son masterini de KBB alanında yapmış olup yine de diploması yoktur, ancak sakın tedirgin olmayın, diploma hiç bir şeydir, Tanrı torpili her şeydir, siz atamıştınız üstadımızı, şimdi sizi O’na emanet ediyoruz, dualarımız sizinle efendim..
İşitme kaybı, görme kaybı ve boğaz geçitlerinde tahribat oluşmuş.. Hocamıza kanaatini bildirdiği için teşekkür ederiz. Gözlük veya lens, işitme cihazı ile göz ve kulak sorunlarınızı giderdikten sonra boğaz köprüsü yapımı için sizi cerrahi bölümüne havale ediyoruz...Buyurun efendim..
Tabii ki ameliyat olmadan önce alerjik hastalıklarınız, nabzınız, yaşam ve ruh, zihin ve beden aktiviteleriniz ameliyata uygun mu diye kontrol edilecektir, lütfen şu evrakları imzalayınız, ne olur ne olmaz...
Ne demek efendim, Tanrı mahremiyeti sağlanacaktır, hiç bir kulunuz bu durumdan haberdar edilmeyecek, lütfen istirham ederim, bize güveniniz, hangi kuşak mı ameliyata girecek 68 kuşağı ve X kuşağı efendim, olmaz mı, neden? Sizi Y kuşağına mı emanet edelim, Hay hay efendim... Bakalım Y kuşağından hangi uzmanlarımız sizi tedavi etmek için sıraya girmiş..
Başhekimim, ne oldu, Y kuşaklarından kimse bu ameliyata girmek istemiyor, haddimizi biliriz diyorlar. Lakin Z kuşağı bizler yapalım ameliyatı diye toplanmışlar, aralarından 3 kişi seçecekler ama anlaşamıyorlar...
Bir dakika efendim, Y kuşağından iki doktor geldi, efendim hocam,bu isteklerimiz karşılanırsa ameliyata gireriz...
1- Dünyadaki savaşlar durdurulacak..
2-Tanrı mahkemeleri dünyada insanlar yaşarken davalara bakacak..
3- İnsanlık alemi bedeni olarak güçlendirilecek, zihin güncellemesi yapılacak..
4- İnsanlar çalışmaktan, hastalıktan, üzülmekten, umutsuzluğa düşmekten muaf tutulacak..
5- Ölüleri diriltme yetkisi ve uzay gemisi yapıp planları verilecek...
6-Geri dönüşüm elementleri geri dönüşüme tabii her şeyi anında geri dönüştürecek..
7- İnsanlar rüyalarını kendi düzenleyebilecek..
8 İnsan hakkı Tanrı hakkından öne alınacak..
Saygılarımızla, Y Kuşağı Hekimler Birliği Dirliği Anonim Kurum Başkanlığı...
Efendim, Hastane önünde bir nümayiş var, kim geldi acaba...Bir saniye başhekimim.. Y Kuşağının taleplerini iletecek misiniz Tanrıya...
İşine bak sekterer efendi, kim gelmiş kapı önüne..
Alo, bekçi kardeşim,güvenlik ne oluyor, kim geldi kapıya...
İslam Alimler Birliği Genel Sekteri.
Papa Haşmetlileri,
Yahudi Alimler Birliği Başkan Yrd.
Hindu İşleri Yüksek İşler Komiseri
Ateizm Derneği Kurucular Kurulundan Yetki verilmiş bir kişi
Felsefe Yüksek İşler Düşünce Birliği Dünya Şubesi Başkanı
Deizm Çatı Kuruluşu Sağlık İşleri Sorumlusu.
Sufizm Devleti Başkan Yardımcısı
Ortodoks Kiliseleri Genel Sorumlusu
Zerdüştlük Cemiyeti Baş Vekili
Taoizm Birlikleri Genel Sekreteri
Pagan İnançları Ultra Yüksek Meclisi Başkanı
..
Hocam daha gelenler var.. Ne yapalım..
Alo, İçişleri Bakanı mı...Bağlayın hemen..
Sayın Bakanım,
Ne oluyor orada..
Efendim bilginiz vardır, durum kontrol altında ancak kapı önünde kalabalık gittikçe artıyor..
Tamam, Jandarmayı ve Polis Acil Müdahale Timlerini gönderiyorum... Toma da gerekir mi,
İyi olur efendim..
Tamam..
Beni iyi dinle hekim, eğer bir şey olursa bu millet bizi çiğ çiğ yer, ona göre...
Ben talimat verdim, gündem değiştirme çalışmaları başladı..Hiç bir yayında bu haber gösterilmeyecek, eğer işler çığrından çıkarsa bulunduğunuz bölgede genel bir doğalgaz patlaması yapılır, atom bombaları da yakınlara yerleştirildi, umarım gerek kalmaz hekim..
Siz ne olur olmaz, hakkınızı helal edin hekim bey...
Emredersiniz efendim..
Y...den...
YORUMLAR
Yinsani
Erlik Aldacı
Bah bah... emmiye bah. Soruya vah.
Büyük bir ateşten, dedim.
Ne diyon la, dedi gafan iyi mi yosa gafa mı buluyon?
Ben dimiyom diyenler diyo...
Ben diyenlerin...., dedi. Sulamaya devam etti.
Yinsani
Yinsani
Erlik Aldacı
Erlik Aldacı
Erlik Aldacı
Bilmiyorum duam kabul edildi mi?...
Yinsani
çektirdiği kadar çeksin... açtırma kılavyemi.. kemal emmiye selam olsun üstad:))
Küçük aklın önemsiz parçası, büyük zekayı nasıl anlasın, anlamsız akıl diretmeleriyle....
Erlik Aldacı tarafından 17.1.2021 11:57:56 zamanında düzenlenmiştir.
Erlik Aldacı
Yinsani
Yinsani
Ey ölüm! Ne çok bekledi insan bir yaşam boyu. Ne bu acelen daha gerçeği kavramaya an bulamışken, perdeyi kapama açık bırak...vazgeçtim kapat sonuna kadar ışıksız kalsın varlık karanlığın bir parçası değil mi idi zaten...Mecusi artığı, zavanalar karanlığı kutsal sayışlardı ya...
Ne çok acele ettiler...ışık gözlerini yakınca istemiyoruz ne nur ne aydınlık çünkü biz mahkum olduğumuz karanlıktan memnunuz...
Ve ölüm bir istek bir arzuyu yerine getirme olarak doğdu...hadi şu anlamayan sonlunun bilincini kapat, dedi Tanrı.
Ve O hiç gelmemiş gibi, hiç var olmamış gibi gizil bir durum olarak kaldı. Cesetleri bile anlamsız çürüdü çünkü onu hiç bir sanrı bile istemedi.
Erlik Aldacı
Gerçek bu...
Erlik Aldacı
TANRI GOLÜ ATACAK DOKSANINCI DAKİKAYI BEKLİYOR,,
YOKSA BU KADAR GÜNAH HİÇ ÇEKİLMEZ !!
Yinsani
eksik olmayın..
Hakikatin bir parçası üzerinden tutmak, onu tuttuğu kadarından ibaret sanmak ve sadece o parçasına göre yorumlamak sizinkisi. Körlerin fil tarifi gibi bir nebze. Din ve Tanrı gibi kavramlar olmasa da insanlar uğruna savaşacakları, kan dökecekleri, katliam yapacakları kavramlar oluşturacaklardı. İdeolojiler bunun en somut örneğidir. Materyalizm, Komünizm, Faşizm, Nazizm...
Yarın ne olacağını tam olarak kestirmek imkansız ama boşa kürek çekiyorsunuz gibi geliyor bana. Tanrı'nın varlığını ya da dinleri tümden reddetmek, aslında körü körüne kabul etmek ve bağnazca inanmakla aynı şeydir. Sorguluyorsunuz, eyvallah. Sorgulamak güzel şey elbette. Peki bunu ne oranda içgörü ve farkındalıkla yapıyorsunuz? Kuru kuruya soru sormak ve inandığı/inanmadığı doğrultuda yanıtlar vermek ne derece tarafsız ve nesnel olabilir? Sorgularken travmalarınız, inançlarınız ve kalıplaşmış anlayış biçiminizle aranıza ne oranda mesafe koyabiliyorsunuz?
Size Allah'ın varlığını kanıtlayamam. Açıkçası böyle birşeyle uğraşmam da. Fakat sizin O'na ve dinine açmış olduğunuz savaşı, kendinize açtığınız savaşın paravanı ve bir parçası olduğunu belirtmek yerinde bir tespit olur diye düşünüyorum. Büyük bir savaş sizinkisi. Sonu gelmeyecek bir savaş. Kazananı, kaybedeni peşinen belli bir savaş.
Allah'ı biraz olsun anlamak için insanın öncelikle kendini anlaması; düşünce, duygu ve davranışlarını tahlil edebilmesi, içgörü ve farkındalık sahibi olması, fikir-duygu ve fikir-inanç kavramları arasındaki ilişki, farklılık, benzerlik ve ayrımları iyi analiz edebilmesi gerekir. Bu analizi yapamayan insanda peşin kabul ve peşin ret psikolojisi oluşacaktır. Her ne kadar ilki yobazlıkla ilişkilendirilse de ikincisi de basbayağı yobazlıktır ve genellikle ya bir tepkiye ya da farklı görünme ve değer atfedilme arzusuna bağlı olarak açığa çıkar. Kendini anlayamayan, hayatı dış dünya ile sınırlayıp kendi içinin kıvrımlarını keşfedemeyen her insan az çok peşin kabul-peşin ret psikolojisini yaşar. Bu iki psikilojinin hakim olduğu bir zihinde Tanrı ve din tam kavramlarının karşılığını bulması ve hak ettiği yeri alması imkansızdır.
Mücadelenizde başarı dilemek isterdim ancak yanlış kavramlar üzerinden verilen mücadeleye başarı dilemek o kavramlara haksızlık olur. Yine de neyin hayır, neyin şer getireceğini bildiğini sanacak kadar gafil davranmamam gerektiğini bildiğimden mücadelenizin hayırla neticelenmesini dilemekte bir mahsur görmüyorum.
Hayra çıksın yolunuz.
Yinsani
Benim savaş açtığım falan yok, savaş açacak cesaretim de yok. Bana dini kitaplardan dimağınıza yerleştirdiğiniz suçlamalar ile gelmeyin. Eski kuşaklık yapmayın lütfen. Bu çağ bunu kaldırmıyor.
Çünkü yaşadığımız toplumda en kutsal, en doğru kitap bilinen Kuran'ın bile halka anlatılmayan gerçekleri var. Bunları ihtimal siz de biliyorsunuz. Biliyorsunuz ancak kabul edemiyorsunuz çünkü tüm inancınız yıkılacak, yalan olduklarını ve insan yazması oldukları kabul etmek sizi de boşluğa düşürecek.. Buna cesaret edemezsiniz, çünkü dindarların tarih boyunca yaptıkları zulümler ve işkenceler, dinsizleri veya sizin tabirinizle kafirleri bile geçmiştir. Korkarsınız, bu korku sizi susturur. Kafirler kendi ideoloji veya karakterleri gereği zulmeder, dindarlar Tanrı veya Allah adını kullanarak zulmeder. Bu bakımdan kafirler daha dürüst.
Kanıt istiyorsanız, internet ekranınızda, sakın bana hangi bilgi doğru nasıl inanayım demeyin. Kendinizi kandırırsınız.. Ben kendimi kandırmaktan vazgeçtim sadece. Sizler kanmaya veya kandırmaya çalışmaya devam ediyorsunuz.
Allah veya Tanrı, ben canlı bir bireysem muhakkak olmalı, Kanıt olarak insanın kendisi yeter buna. Ancak bilinemiyor. Bilmeye uğraşılıyor sadece bilinemiyor. Diğer türlü benim zihnim kabul edemiyor kendiliğinden bir şeylerin evrim dahilinde veya haricinde bu noktaya gelmesini.
Ancak sorun dinlerde.. Genelde dile getirilir; bizim çevremizde, insanlara bakma Kurana Sünnete bak diye yaşadığımız kültürde... İkisine de baktım, insanımız hemen kutsaliyet zırhını kuşanıveriyor. Sonra kitaplarında yazılı hakaretleri ve küfürleri etmeye geçiyor..
Siz hiç bir anayasada insanlara hakaret eden maddeler okudunuz mu, okuyamazsınız, ancak kutsaliyet affedilen kitaplarda okursunuz, gerçek okuyuculardan iseniz.
Ve toplum bu konularda ruhbanların doldurmaları ile hareket ediyor. Ruhbanlar da zaten çıkarı meslek edinmişler. Tarihin anlattığı bu değil mi? Ben dinsizlikten veya bir dine tabii olmaktan çıkar sağlamadım hiç.
Ben olduğum gibiyim, göründüğüm gibi veya nasıl tarif ederseniz.. Hem kültürel hem de ilmi islamiyette anlatılan iyi insan profiline uyduğumu düşünürüm. Kendi yaşantımı tahlil ettiğimde de kötülük yapamadığımı defalarca idrak ettim. Hatalar oluyor elbette. Tanrının iyileri cezalandıracağını düşünmek abesle iştigal etmek olmaz mı?
Peşin kabul veya peşin ret değil, müslüman olduğum zamanlarda bir deniz kenarına oturup, bu dalgalar neden hiç durmuyor diye kendime gerçekten sorduğum sorunun üzerinden 17-18 yıl geçti, madem içki haram deyip artık içmeyeceğim üç beş tek tük de olsa dediğim zamanın üzerinden de...
Hayır ve şer gibi kavramlar dini litetarürde oluşturulmuş. Bu devrin kavramları değil. Bu devrin kavramlarının ne olduğu da son yüzyıllarda, gelenekselçiler ile yenilikçilerin tartışmalarında görüyoruz. en yaygın dinlerden olan isevilikte bunu daha iyi görürseniz, islamiyet özelinde de sünni ve alevilikte, abbasi ve emevi dönemlerinde..Yeter ki görmek isteyin.
Habeşiştana hicret eden müslümanların bir kısmının iseviliğe geçtiği bilirsiniz ve günümüzde de isevilikten islamiyete bir kayma olduğunu. tüm bunlar şartlar gereği,yeni bilgiler ve yeni fikirler sonucu meydana geliyor değil mi? işte aynı öyle doğru bilgiler açığa çıkınca karar vermelisiniz, ben sadece bunu yaptım. Bu bir süreçti 3-4-5 yıl sürdü. Kolay değildir, hala bir çok sözüme selamünaleyküm ile başlarım mesela..34-35 yıl Allah dedikten sonra Tanrı demek kolay mıdır sizce??
Eskiden islamı savunmak kolaydı, çünkü asırlardır oluşmuş bir fikir zinciri vardı,ezbercilik ekseri, olmadı bir ayete yaslanıverirdin, yenemediğinde ise; karşıyı öldürmeye, yakmaya veya katolikliğe bakarsanız da afaroz etmeye kadar giden..
Ancak günümüzde anayasalar var, toplum sözleşmeleri var, insanları birlikte daha mutlu ve güvenilir hissetmelerini sağlayan. Çağlar içinde oluşan iyi ve kötüler, güzel ve çirkin davranışların sonucu milim milim oluşan sözleşmeler. İşte bu sözleşmeler kutsallardan daha çok huzur vaadediyor ben bunu anladım son yıllarda.
Kazanmak veya kaybetmek üzerine kurulu tüm düşünceler bu devre ait değil. Ben kazandım çünkü kendimi yenebildim. Kaybettiğim sadece gerçek bir yalnızlık. Tanrı olamadığım için de yalnız kalamayacağım, bakınız sanal da olsa bana eşlik ettiniz..
Eğer illahi hayır ve şer üzerine düşünecekseniz, benim yolum şerre çıkmadı şimdiye kadar, bu andan sonra da çıkmayacaktır.
Benden emin olabilirsiniz, benim sizlerin kötülüğünden emin olamadığım kadar.
Saygılarımla..
Zaman ayırdınız, değer verdiniz..
Eksik olmayın efendim..
SİLÜET
Yinsani
Nesildaşim inanmazsin ben yazdim sanıyordum yorumu...
Benim durum iyice kötü desene:))
Artık yaptim sandığım şeylerin sayısı artıyor..
Lâkin hayal gücüne hayran kalmamak elede değil...
Hayal gücü derken gerçekler de olabilir. Yanı oluyorsa bu şekilde olması kaçınılmaz olurdu:))
Eksik olma kusura bakma ama hep ol..
Sağlıcakla kalasın
black_sky
Yinsani
Y'lerin işi Tanrıya kaldı:)) Tanrı herkesi affederim Y'lerin çekeceği var daha elimden diyormuş..
bi da olmasın yani, bir nokta . dahi yeterlidir yani yorum adına:))
black_sky
Içten bir selamdan daha güzeli var mı ki...
Erlik Aldacı
Ateş, toprak, hava ve su...da gizli tıpkı çıban ve çiftçi misali. Hurifi sesleniyor beynimde "sen ona bakma, o da biliyor senin bildiğini."
black_sky
İş, boğaz geçitlerindeki tahribatlara geldiğinde sıkıntılar oluşmuş doğal olarak. Kimbilir ne geçişler yapılmış o boğaz geçitlerinden.
Haşa üzerimizden de ,
- Yediklerin içtiklerin gözüne dizine ve dahi geçitlerine dursun mu demişler birileri acaba? Derhal durum incelenmeli ve bu tür teröristlere asla geçit verilmemeli sevgili Tanrım. :)
Yinsani
neyse derdi rahatsızlığı insanlıktan yardımcı olalım...
boğaz yolları ve evet üzerimize dikilmiş köprüler ...maalesef üzerimizdeler..
uçan araba yerine köprüyle uğraşmak bu çağda, sıkıntılı işler..:)
saygılarımla efendim
eksik olmayın.
Mert YİĞİTCAN
Selam ve saygı ile.