Merhaba Kardeşim Z Kuşağı..
Merhaba kardeşim Z, nasılsın, iyi misin, seninle bir röportaj yapsam şöyle 5-10 soru cevap…
Tabii tabii, ne demek abicim, istediğin soruyu sor, sanki boru mu sorucan, altı üstü soru…
O zaman borudan başlayalım mı, borular hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Dalga mı geçiyon abi, ne sandın bizi soba borusu mu? Tövbe tövbe… Kafayı mı sıyırdın sen nedir… Sen hangi kuşaksın abi,
Boş ver beni takılıyoruz işte üç bacaklı kuşlarla…
Abi bırak riv rivi, korkma istediğin soruyu sor…
Lan oğlum nasıl kormayam ülkeyi ve dünyayı hangi kuşaklar yönetiyor biliyor musun sen, çiğ çiğ yerler adamı…
Sen de haklısın abi, adamların işi güçü didişme, vurdu kırdı, tehdit, şantaj, ortaçağ dnası taşıyorlar abi, ne bekliyorsun ki…
Haksızlık yapma o kadar da değil, sonuçta 25-30 yılda bir anlayış değişiyor insanlar arasında…haksız mıyım,
Haklısın abi de, bu internet, teknoloji bir çok felsefi düşünceyi değiştirdi sonuçta…
Haklısın kardeşim..
Başlayalım mı,
başladık sanıyordum buyur abi…
Bilgi nedir ?
Bilgi, insanlara fayda, huzur, mutluluk taşıyan bir şeydir, lakin şey’in özünde bir tanım yoktur, muamma için insanlar birbirini yiyor, o yüzden bilginin halka açık olması ve saklanmaması gerekiyor. Bilgili insan ile bilgisiz insan arasındaki fark, özgür düşüncenin özgürce tüm zorbalık ve yasaklamalara rağmen dile getirilmesi, eski kuşakların bilgi ve yaşam anlayışından kurtarılması gerekiyor. Eski kuşaklardan artık alabileceğimiz bir şey kalmadı, sadece insanların ekonomik bağımsızlığını kazanması ve ücret adaletsizliklerin giderilmesi, insanın insana kulluğu ve köleliliğin bitirilmesi gerekiyor. Bunun için bilgi anlayışına reset atmamız gerekiyor.. Bilgi konusu okullarda yıllarca ders alarak öğrenilecek bir şey olmaktan çıktı, ellerimizdeki teknolojik aletler ile bilgiyi internetin olduğu her yerden alabiliyoruz, o yüzden internetin yani çağın bilgi deposunun tamamen ücretsiz olması gerekiyor ki, insanlar aldıkları bilgi ile yeteneklerini ve özelde kendileri tecrübe edebilsinler. Bilgiyi kullanabilmek içinde insanın elinde bir rahatlık olması gerekiyor, yani bilgiyi kullanabileceği tüm maddelere ulaşımı en sorunsuz şekilde insanlara verilmeli diyebilirim.. İstersen biraz daha açayım abi.. Soruna cevap oldu mu bilmiyorum ama….
Kafam karıştı ama gayet güzeldi..
İnsanlar ve devletler neden savaşıyor, dünya tarihindeki kan ve vahşeti, zulmü nasıl durdurabiliriz?
Öyle bir dünya bırakmışsınız ki bize abi, satsan satılmaz, tükürsen tükürüğümüze yazık.. Ne diyebilirim ki… Sonuçta hiçbir insanın bir insana üstünlüğü yok günümüzde, olmamalı. Neyi paylaşamıyor insanlar, öncelikle savaş ailede başlıyor, ata ana ile çocuk kurallar konusunda savaşıyor, zaten bize sormadan dünyaya bizi getirenler bir de istedikleri kaba göre şekil almamızı istiyorlar. Lakin günümüze bakalım, o kadar çok kap var ki, hangi kapta huzur mutluluk var. 20 li yaşlarımızda başlıyorlar tepemize binmeye, adaletsizlik ve yaşam koşulları gereği kimi çocuklara daha erken yaşlarda zulme başlıyor aileler. Yani bu çağda çocuk olmak hayalleri olan ama hayallerine ulaşması dinozorlarca engellenen bir yapıda. Aileler veya devletler çok gereksiz bilgiler ile dolduruyor çocukları, bu çocuklar da bu bilgilerle birbiriyle savaşıyor, herkesin aynı kitabı okuyup farklı algılaması gibi savaştan da herkes başka bir yorum çıkarıyor.
Dünya savaşları konusunda düşünceniz, yani savaş dedim ama siz büyükler ile küçükler arasındaki savaştan bahsettiniz…
Neden savaşmış insanlar abi, mal için, mülk için.. bir de cennet hikayeleri var. Hadi bakalım tarihe, her coğrafya çevresindeki coğrafyalarla savaşmış niye? Hele birinci ve ikinci dünya savaşları ise tam bir facia. Lakin olması gerekiyordu sanırım, sonuçta çağ değişti abi, bu dünyada hiç olmazsa gelişmiş ülkelerde savaşın olmaması gerekiyor. Madem mal için, mülk için, enerji, yemek- su için bu savaşlar bir de ölümden sonraki hikayeler için. Bunları herkese ulaştırmamız gerekiyor ki savaşmanın anlamı kalmasın.. Yani hala öküz arabası, at üstünde, elde kılıç kalkan mı kaldı abicim, salak salak bombalar yapmışlar bir de, en çok bilineni; el bombası, atom bombası …ne gereği var abi savaşmanın.. Büyüklere bakıyoruz, bir kaşık suda kelle koparıp kan peşinde koşuyorlar, anlamak mümkün değil.. Kendiyle barışamayan bir geçmiş kuşaklar var karşımızda.. Sistemsel olarak çocukları kendilerine benzetmeye çalışıyorlar. Olmaz bu çağda bu olmaz…
Savaşları devletler çıkarıyor,devletleri üç beş zengin yönetiyor,sonra veriyorlar pompayı gençlere..Vatan millet sakarya... Biz deriz Turan-Türk Birliği, diğeri der büyük Bulgaria, diğeri der büyük Yunanistan, diğeri büyük Fransa, Güneş imparatorluğu Japonya… Biri der İslam biri der hristiyanlık papa, biri der hindunizm, konfüçyonizim, abi kafayı sıyırmış onlar.. Altı üstü 65-80 yıl yaşıyoruz, türlü türlü dalavere…Madem Türk ile Bulgar, Türk ile Yunan, Türk ile Sırpın vb özelde vatandaş olarak insan olarak bir sorunu yok, herkeste iki kol, iki baCak, iki kafa ,pardon bir kafa ,neyse işte… bu devlet yönetmek isteyen zirzoplara ne oluyor da neyi paylaşamıyor bu eski kuşaklar.. Anlamak mümkün değil… Barbarlık hepsinde… Hayvan gibi saldırıyorlar, ağızlarından köpükler saçıyorlar, kim yetiştirdi abi bu kuduzları…
Bana bakma, ben yetiştirmedim.. Seni dinliyorum..
Bak abim,
Din için savaşılmaz, dil için savaşılmaz.. Yani teknoloji gelişti gücümüz mü yok, bilgimiz mi, okuma ve yazmada, seslenme ve duymada bir cihaz tüm dilleri birbirine çevirsin artık, zaten 8-9 dil için bu geliştirildi, kim hangi dili konuşursa konuşsun bu sorun olmaktan çıkmalı, yani dil için savaşın ortadan kalkması için bu teknolojinin bir an önce her insana ulaştırılması gerekiyor. Tercümanlık hizmetleri de ortadan kalkmalı, okullardaki yabancı dil dersleri, bölgesel, yerel tüm diller bu cihaza aktarılır, herkes konuşa konuşa demişler, ya hu ben ne diyeyim daha…
Din için savaşların özünde de eski çağların dinozor düşünceleri var desem yalan olmaz. Tanrı için savaşılır mı be abi, çok biliyorsa gelsin kendi savaşsın Tanrı mıdır Allah mıdır ne olduğu zaten bilinmiyor, zaten hiç bilinmemiş, çocukları küçükken dolduruyorlar, büyüyünce tanrı cennet şu bu için savaş… Bin türlü savsata, bir de kutsal mutsal deyip arakasına saklanmaları yok mu, sanki 1000 yıl öncede yaşıyorlar.. işin özünde yine hükmetme arzusu var, dinler tarihine baktığımızda ortadaki merkezdeki insanlar diğer insanlara doğrusu bu diye diretiyorlar, olmaz bu çağda.. Tüm dinlerin kökeni ortaya çıktı, yani yok öyle abi, vahiy gelmişmiş, peygamber şöyle demişmiş, peygamberin karşısında şunlar varmış, hepsi bahane.. Geçmişi geleceğe taşımanın anlamı yok..
Biri koltukta oturup emir verecek şunları öldürün diye, düşman diye, ya hu kalksın kendi öldürsün o kadar kan içici ise, değil mi yani… bir söz var ya hani, savaşı ihtiyarlar başlatır gençler ölür diye… Sorun ihtiyarlarda abi.. Bizde kimse sorun aramasın… Aynaya baksınlar bir zahmet.. Savaşları engellemenin tek yolu da eski kuşakları dinlememek olacak ihtimal.. İnsanlar özde paylaşmayı bilirse, sözde savaşlara gerek kalmaz, sonuçta insanlığın kaderi bir değil mi?
Türklük düşünceniz nedir?
Bu konuda ne diyebilirim ki, önümüzdeki 50 yılda 100 yılda zaten dini ve milli devletlerin sonuna geliriz ihtimal, Türk nüfusu olarak 250 -300 milyonuz, hadi biraz da artıralım 500 milyon olsun, dünya nüfusuna oranla Türk ırkını 7 000 000 000/500: desek 1/70.0000 gibi bir topluluğuz. Dağıldığımız yaşadığımız coğrafya olarak orta asya, anadolu, balkanlar,karadenizin kuzeyi diye düşünebiliriz. Bu coğrafyada bir birliğin oluşabilmesi de zor, ne için bir Turan düşüncesi peşinde koşacağız. Uzaylıların varlığı kanıtlanırsa ki artık bu yüzyılda dünya dışıyla ihtimal irtibat gerçekleşecek, iki türden bahsedeceğiz, iki ırktan bahsedeceğiz, insanlar ve insan olmayanlar. Kendimize gizem katmak için eski çağların öğretileri ve hikayeleriyle uğraşmak gereksiz bence. Fazla dağıtmayayım bu konunun dibi bulunmaz abicim, her kim zulme karşı duruyorsa Türktür benim gözümde. Gerisi insanları kandırmaya çalışan şarlatandır.
Çalışmak nedir, iş hakkında düşünceleriniz, ne iş yapmak istersiniz…
Ya hu niye çalışayım, artık maddeyi çözme noktasına gelmişiz, bu devirde üç kuruş veya milyon milyar kuruşlar için çalışmaya gerek var mı.. İnsanlara yeme, içme, barınma, ısınma, soğuma, ulaşım vb ihtiyaçları giderilirse çalışmaya gerek kalmaz, Şunun şurasında sen de 60 ben diyeyim 70 yıl yaşıyoruz, neden insanlara at gibi davranıyoruz, koş babam koş… Nerede bunun sonu… Formülü yazalım abi, bölüştürelim maddi kaynakları, insanların sadece merak duyduğu konularda daha yeni bilgiler için çalışması dışında tüm hizmetleri artık robotlara yaptırabiliriz.. Estetiği geliştirebiliriz..
Suyumuz muslukta, ışığımız düğmede, ateşimiz ocakta hazır, arabalar da uçan araba oldu mu … Ya hu kiminin beş arabası var, kiminin hiç arabası yok mesela, ne alaka abi.. Kiminin apartmanları var, kimi kirada para ödüyor, niye para ödemek zorunda barınma için insanlar.. Üç beş keltoş dinozorca paylaşım yapıyorlar, adil eşit bir paylaşım bu çağda mümkün artık, sayısal sistemler gelişti, yok hazine dolmuş, yok enflasyon … tüm bunlar eski çağların sorunu..
Bu sorunları yaşamamak için çalışmayı ortadan kaldırabiliriz bu çağda.. Yeter ki insanlar istesin, başaramayacakları bir şey yok. Kendin için istediğini diğer insan için de istesen sorun kalır mı abi..Robotların piyasaya çıkma vakti geldi de geçti bile, benim yerime benim robotum çalışsın illahi bir şey bir hizmet gerekiyorsa.. yani benim gölgem veya diğer yarım gibi… Çalışmaya gerek yok abi.. Birine 30 x maaş veriyorsun, birine 3’ün 1’ini…Olmaz , niye çalışayım zenginden çalalım daha iyi…Zenginlere veya paraya para demeyenlere gökten hazine mi verildi…Adam var 40 yıl eşek gibi çalışıyor evi yok barkı yok, çocuklarını everecek bankaya krediye koşuyor, konu komşu, eş dost birkaç altın, banknot takacak da o parayla düğün masraflarını karşılayacak, yetmeyecek, ömür boyu, son nefese kadar kredi borcu öde… Kimi var bir günde bir ev parası yer, kimi bir ömür boyu ev alamaz, çürük çarık 20 yıllık araba ancak alabilir, böyle yürümez abi… 3. Dünya savaşı çıkartmak istemiyorlarsa bu düzene reset atacağız mecburen…
Şiir nedir, şiir kitabı çıkarırsanız nasıl şiirlerden oluşmasını istersiniz…
Şiir mi kaldı abi, hangi çağda yaşıyorsun sen…
Lütfen biraz ciddiyet ama Z kuşağı… Lütfen kardeşim..
Kusura bakma abim, Yeni çağa seslenen şiirler lazım, ben şiir kitabı çıkaracak olsam…
Böyle soru mu olur be abi… Şiir ne ki, hiç ilgi alanım değil..
Peki, bir şiir kitabında görmek, okumak istediğiniz, görselden, şiirine, kitap isminden, şiir başlıklarına kadar neler olabilir..??
Bir dakika abi,
Ne oldu?
Şiir neymiş internete bir sorayım..
Bu arada başka sorun varsa sor abi..
Yok başka sorum, yani var da sırada bu var..
Şiir, güzel söyleme sanatıymış, sanat ise sanmak ve atmak fiillerinden oluşuyor. Şiir başlı başına bir kök kelime.. Şöyle diyeyim; Kökten sanıp at gitsin…
Yeiku diye bir akım başlamış duydun mu abi...
Yok duymadım, neymiş ki...
Yeiku Şiir Sanatı...mail attım abi, okursun, uzun galiba..
Şiir diyordum...
Bak güzel abim,
Kökten yani ruhtan gelen sözü, beden terazisinde veya kabında şekillendirip, zihin denizinde yüzdürmek lazım. İnsanın okuduğu ile algıladığı arasında fark varsa, ki vardır; içinde bulunulan çağı ve düşünceleri, girdapları ve havaları, hatta hafakanları içinde barındırması lazım, bir üst insanın bunu yazması alt insanların da okuması lazım. Yine de burada hiyerarşik olarak bakarsak şiire bir sonuca varamayız.
Şiir kitabındaki ilk şiir ile son şiir arasındaki fark nedir diye sorduğumuzda illahi buna bir sıralama yapmaya gerek yok… Yani düzen kaostur, kaos da düzen.
Böyle olunca, farklı bir üslubu olan şairimizin sesini, çağının sesini insanlara ulaştırmak istiyorsak, sadece dil bilgisi konusunda genel geçmez kuralları düzenleriz, zaten şairimizin şiiri insanı bir ipek gibi sarmalayıp, ruhunu ve zihnini örs ve çekiç arasında şekillendiriyor olmalı…
Duymuşsundur zaten, yağdı yağmur çaktı şimşek…. Dünya nüfusunun yüzde doksanı inim inim inliyorken bu iniltiyi duyurmak lazım..
Bak abi, gel gel… Şiirde üslup önemliymiş… Üslup neymiş, kısaca şairi ve şiirini diğer şair ve şiirlerden ayıran musikisi, sesi, anlatımı…
Uğur böceğini mikroskopla incelersen dinozor gözükmez mi abi, işte öyle…Kelebek gibi ifadelere, kartal gibi çığlık attırmak lazım..
Ne diyor, şiirde bütünlük… Şiirde başlık, şiirde edebiyat, şiirde söz sanatları, imla, mimla…Tırı vırı…Şudur budur… Beni ilk mısradan alıp içine çeken sözler olması lazım, yoksa; özlü sözlere doyduk sen de 50 yıldır ben diyeyim 20 yıldır…
Şair, kendi acısını yazmaz abi, çoğunluğun sesi olmalı…Bu çağda da insanların çoğunluğu inildiyorsa, erkek, kadın, çoluk, çocuk bana ne senin aşkından, sevgilinden, hasretinden acından… Şair yok abi şöyle bir bakınca piyasaya…. Yok ortaçağda şunlar yazılmış, şu şair ufuktan, renkten, deveden, aslandan bahsetmiş, bana ne… Dağmış denizmiş rüzgarmış… Tıkanmış abi şairler… Çağı yakalayan şair bulmak zor, riv riv de riv… ver coşkuyu… Geç abi, geç.. Dünyanın anasını, tanrısını ağlatıyorlar, sen …
Neyse abi geçelim… Sinirleneceğim, dere tepe düz gideceğim… Diğer soru neydi..
Desene işimiz zor, Z kuşağına şiir beğendirmek zor…
Öyle abi…
Çay veya kahve ikramını unuttum kardeşim, sen de kökledin gazı…
Aman abi otur sen, ben yapayım…sen sorunu hazırla..
…
Erkek kadın, aile, çoluk çocuk hakkında ne dersin, hiç aşık oldun mu..?
Aşık oldum ama aşık olduğum 60 yaşına basmış abi, oysa baksan romantik filmlerine tazecik, boyu boyuma, posu posuma uygundu ama…
Kime aşık oldun ki?
Sorma be abi, kavuşmamız imkansız.. Hem bizim ülkeden de değil, kıtalar aşmam lazım görmem için ama dedim ya, filmlerindeki kişi ile gerçeği arasında yıllar yıllar geçmiş.. Yani umutsuz vakıa bizim nesil…Okullardaki, mahallelerdekiler sarmıyor bizi abi…
Peki evlilik, aile kurma…
Pek de gerekli değil abi bu çağda…Bizim nesil kendini aşmış, şimdi bir de gidip elin oğlunun ,kızının kahrını mı çeksin, sonra çocuk büyütmek, sıkıntı abi.. Zaten çiplemeye fişlemeye başladılar halkları, milletleri.. Ne diye bu dünyaya kahır çekmeye birini daha getirelim…
Kaç yıldır internet kullanıyorsun, internet senin için ne ifade ediyor…
Abi müsaade şu bölümü geçeyim de…
Oyun mu oynuyorsun… Saygısızlık ama yaptığın.. Şurada iki söyleşiyorduk kardeşim..
Abi ne saygısızlığımı gördün, pek de bir eski kuşağa benzemiyorsun ama senin de motoru tamire götürmen gerekiyor sanırım, kusura bakma da…
Yuh yani, hangi motor lan o…
Hayırdır abi, lanlı manlı sorulara geçtin, şimdi senin yaptığın saygısızlık olmuyor mu?
YORUMLAR
Yüzlerce şiir okursun bir şiir bulmak için, o bir şiiri okursun bir dize bulmak için. şiirler o dizeyi bulmak için okunur. Döklümlü yazınız içerisinde çok değerli cümle olacak parçalar da var. Sizinkini biraz değiştirip şöyle yazayım. Düzenden mi çıkar kaos, kaosun sonucu mudur düzen (Yukarıdaki kastım bu). Tanrı, cennet cs. Söylediklerinizin arkasındaki söylemedikleriniz de net görünüyor. Z kuşağı bu kadar uzun yazıyı okumaz. Kendi adıma siteye önceden üye oldum; ama yeni bir varyantla başlayacağım. Şimdi değil ama belki bir süre sonra bakarsınız. (bakıtırım) :)
Yinsani
bakar mıyım bilmiyorum, bir kaç kişi var onlar olmasa siteye de uğrayasım olmuyor..okumaktan da tartışmaktan da izlemekten de anlamaya çalışmaktan da yoruldum efendim, şahsen ben Y efendim.. arada pestili çıkan kuşak :))
eksik olmayın kendi dilimizce yazıyoruz...
bu arada geçen bir yazınıza denk geldim zaten de,din ile ilgili. insanlara anlatmak çok zordur, kendimden bilirim çünkü.. neyse çok zor bir çağ zihinler için... sonumuz ne olur Tanrı Kerim efendim..
saygılarımla..
eksik olmayın...:)
Y...'den
Yani nesildaşım BAYILDIM!!!!
Sorular derin cevaplar ayrı derin...
Eski kuşaklar olayı batırdı durumu sadece tartışılır..her şeyde olduğu gibi aldığ bayrağı bir üst aşamaya taşıyor yeni nesil;))
Iyi için de kötü içinde. Her devir kendi katliamını yazmış...her devri kendi icatlarını...her devir kendi kaosunu yaratmış, her devir kendi girdabında boğulmuş...
Aslında melek ve şeytan var ya nesildaşım ahanda tam da biziz...insan...
Umut mu...unuttugumuz bir şey olsa herke çoğu zaman...
Hep yaz emi..
Kalemine sağlık.
Her daim sevgi ve muhabbetle..
Yinsani
:)) bilmiyorum z kuşağını çözebildim mi... veya ne var zihinlerinde, ne istiyorlar..
istenilen ile verilenler birbirini karşılamıyor bu çağda..girdap yutuyor zihinleri...
klavyeyi de değiştirdim ama boşluk tuşu da kenarına basınca çalışmıyor, parmaklar alışmış kenarlara basmayaortaya basmaya alışmazı lazımparmakların...
ne diyorduk..şiir kitabı ve çağın zihnine okutmalı o iniltileri... bir nesil yok oluyor göz göre göre dünyada...
eksik olma nesildaşım ,
iyi ki varsın dediklerimizden kaç tane y z ve ulu yler ile yüce zler kaldışurada:))
black_sky
Bende bu ara böyle dozajı yüksek vedasal psikolojiye girdim yazdıklarım da iyice isyankar ve karanlık oldu;)) sanki diğerleri başkaydı da;))
Lâkin tanrıyla fazla uğraşır oldum;)) yeni iki şiir var üzerinde çalıştığım biri tam çarpılmalık;)) siteye atmasak da olur;))
Ne diyordum...öter möter yine isini görür pc...bende hiç yok neler cekiyorum yahu;))
Ayrıca ben beğendim yazıyı çokça.. z kuşağı çözdün mu bilmem ama cevaplar y kuşağı bilgeliği içinde;))
Güzel yani çokça...
M.Y.
Yinsani
2008 desek 13 yıl, 2015 desek 6 yıl ..ömür çok hızlı... daha ne kadar yaşarız :))
saygılar efendim.
eksik olmayın.
2021 sloganımız da: birbirine emanet güzel ülkem:))