- 440 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
LÜKÜS HAYAT
Bir gün evde can sıkıntısından oturmuş boş boş facete takılıyordum. Pandeminin en kötü yanı da bu benim için. Üretmeme engel olan can sıkıcı bir durumdu.
Uzun zamandır silkelennek için bir bahane arıyordum ama ,ilham perim de karantinada olmuş olacak ki, bir bahane bulamıyordum. Taa ki biz Türkçe öğretmenlerinin en hassas olduğu konuyla ilgili bir cümleyi bir arkadaşımın hikayesinde okuyana dek. Şöyle yazıyordu hikayesinde: "Güzel insanlarla çalışmak bir lüx’tür. Tonlamak istediği anlam açıktı ama bunu vurgulamak için neden Türkçesi "lüks"tür dururken ingilizcesini kullanma yolunu secmisti asıl ben onu anlayamamıştım. Bunu kendisine sorduğumda da cevabimı engellenerek almıştım. Pişman değilim konu dilime sahip olunca, başkalarının yazıs ve konuşma şekline burnumu sokma gibi bir huyum var.
Bilirsiniz rahmetli ünlü dil bilimci Oktay Sinanoğlu da aynı konudan yakınırdı. Bu yazı ile kendisini de rahmet ve saygıyla anmış olalım. Ünlü dil ustası Sinanoğlu "Bye Bye Türkçe" kitabında bu konuyu traji komik bir şekilde ele alarak bu gafleti kendi diliyle eleştirmişti. İngilizcenin içinde başka dillerden geçmiş birçok yabancı kelimeleri olan ,türetmeye elverişsiz matematiksel yapısı ve kökeni, nereden geldiği belli olmayan toplama bir dil olduğunu yazmış bunu da kitabının giriş kısmında gördüğü rüyasını " Nev York Rüyası yıl 2050 €"li yıllar olarak anlattığı kabusu ile bu endişesinin gerçeğe dönüşebilme ihtimalinden korktuğunu vurgulayarak okuyucusunu uyarmak istemiştir.
Ama bizim dilimiz öyle mi Türklerin tarih sahnesine çıktığı ilk andan itibaren Türkçe fonetik ve morfolojik olarak birçok evrimden geçerek bugünlere ulaşmıştır. İlk Türkçe eserler İlk Türk adının geçtiği Göktürk Devleti döneminde Orhon Türkçesiyle yazılmış, arkasından Uygur Türkçesi ve Karahanlı Türkçesi ile Türkçe kendi yolunu evrimleserek bulmaya devam etmiştir. Türkçe’nin kaynağı özdür o zamanlar. Türk yaşam tarzı, geleneği ve kültürüdür. O yüzden o dönemin eserleri öz Türkçe ile yazılmistır. Ancak o dönemden sonra başlayan Araplasma ile dil Arapça ve Farsça’nın etkisine girmiş Karahanlı Türkçesi ile Yusuf Has Hacip’in kaleme aldığı Kutadgu Bilig, Edip Ahmet Yükneki’nin yazdığı " Atabetül Hakayık", ve Türkçenin Arapçadan üstün olduğunu Araplara kanıtlamak ve Araplara Türkçeyi ögretmek amaciyla ,dikkatinizi çekmek isterim, yine Arapça olarak Kaşgarlı Mahmut’un yazdığı Türkçenin ilk sözlüğü olma özelliğine de sahip olan "Divani Lügatitürk" adli Arapça -Türkçe sözlük ile Türkce tamamen Arapça ve Farsça nın etkisi altında kaybolmustur. Elbette bu durumun da bir süresi olacak ve sonu gelecektir. 1839 Tanzimat Fermanı’nın ilani birlikte günlük hayatımızı ve kültürümüzü de baski altına alan "Batılılaşma Hareketi" dilimize de sıçrayarak etkisi altina almıs;böylece Arapça ve Farsça İngilizcenin karşısında daha fazla dayanayarak zamanla etkisini yitirmeye başlamıştır.
Türkçe geçirdiği evrimlerden ve devrimlee birlikte her tarih sahnesinde yeni ve bozulmuş, kendisine, aslına ,halkina yabancilasmis bir Türkce olarak kendisine yön bulnaya devam etmiş.
Ne yazık ki Tanzimat’ın ilanından sonra gelinen son süreç özentili aydın kesimin de etkisiyle iyice had seviyesine ulasmis oldu. Unutmayın bir topluma ayna tutan ve toplumu ayakta tutan en temel öğedir. Dili olmayan millet yok olmaya mahkumdur. Arkadasın bu sözünü elestirerek yazımı tamamlıyorum. Türkçe "Lüküs Hayat" Tiyatrosu veya dizisinin replikleri değildir. Milletimizi ayakta tutmak için dilimize sahip çıkalım.
Pınar DOLUDENİZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.