- 406 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
Dokunduğum Hayatlar 2. Sevgi.
SEVGİ.
Emekli olunca birçok sosyal projede görev aldım. Bunlardan biri de , On Parmak Daktilo Kursu açmak oldu.
O yıllarda Daktılo bilmeyenin iş bulma şansı çok azdı. O nedenle herkes bu kurslara hevesle ve iş bulma umudu ile geliyordu. Bir de, Erkek öğrenciler, Askerlikte, Yazıcı olmak için geliyorlardı.
Ama bunların dışında bir amaçla gelen olacağını hiç düşünmemiştim.. Bu sıra dışı öğrencilerden biri idi Sevgi...
Sevgi, küçük yaşta bir evlilik yaşamış. Cahillik işte diyorlar ya, kaçarak evlenmiş. Çocukluk aşkı çabuk bitmiş tabii. anlaşamamışlar ve ayrılıp baba evine geri dönmüş. Genç, güzel, akıllı bir kız.. Tabii aile baskısı başlamış. Dul adı, söz olur laf olur, diye hayatı kısıtlanmış.
Bu arada komşu kadın, bir akrabası için düşünmüş Sevgiyi. Gelmiş anlatmış gizlice. Akrabası genç adam da bir evlilik yapmış ama , kader çabuk almış eşini. Bir çocuk sahibi bile olmadan ölmüş eşi.. Çiftçilik yaparmış. Bahçeli özel evi, arabası varmış. Bahçelerinde sebze meyve yetiştiriyormuş.. Maddi durumu oldukça iyi imiş. Kendisi de iyi huylu, kadına değer veren, merhametli, kültürlü biriymiş..
Sevgi kızımızın aklına yatmış. Bir göreyim demiş.. Kısacık bir görüşme olmuş kadının evinde. İkisi de olumlu bulmuş . Ama , kız bir kötü tecrübe yaşamış ya, biraz daha konuşup, görüşüp, huyunu anlamak için bir süre istemiş. Dışarıda görüşüp, konuşacak... da evden nasıl izin alacak, kesin karar vermeden ailesine söylemek istemiyor... Bu arada Daktilo kursu açıldığını duymuş . Daktilo kursuna gideyim, belki iş bulurum, aile bütçesine katkım olur diye ailesini ikna edip gelip kayıt yaptırmış kursa.
Elinde küçük Çanta Daktilo ile geldi, Hocam, özel görüşmek istiyorum dedi. Açık açık anlattı derdini. Ders günü gelip Daktiloyu burada bırakıp , ders saati aralığında bu kişi ile görüşebilsem.., karar verince aileme söylerim..
Gerçekten bir yuva kurmak istiyordu. Ve benden de bu konuda görüş bildirmemi bekliyordu. Görünüşe göre uygundu şartlar. Olur dedim. Birkaç kez konuştular, aldığı bilgileri bana aktarıyor ve görüşümü alıyordu.
Kısa zamanda olumlu karar verdiler...
Bütün adetler yerine getirildi, çiçekler şekerlerle istemeye geldiler. Nişan oldu. Nikah oldu. Evlendiler...
Uzun zaman hep haber verdi hayatı hakkında. Çok mutlu olduğu, sözlerinden ve internet den gönderdiği resimlerinden belli oluyordu...
Bir oğlu oldu önce, . İki yıl sonra da bir kızı ...
Her konuşmamızda, siz destek olmasanız, bana mora verip yol göstermeseydiniz, kolay kolay karar verip bu mutluluğu yaşayamazdım diye teşekkürler etti hep.
Ne güzel bir duygu insanların mutluluğuna katkıda bulunmak.
Bu örnekle bir kez daha anlamış olduk ki Aşk evliliği değil Mantık evliliği mutlu yuvaya dönüşüyor. Tarafsız birinden görüş almak, objektif bakan gözlerin sözüne değer verip karar vermek olumlu sonuç veriyor.
Aşkın gözü kördür demiş ya atalarımız, gençler gerçekleri görmeden, pembe gözlüklerle bakıyorlar hayata ve hata yapıyorlar. Sonu hüsranla bitiyor tabii.
Dileğimiz mutlu yuvalar kurulsun. Sağlıklı çocuklar mutlu yuvalarda, topluma faydalı gençler olarak büyüsün ve genç yaşta hatalı evlilikler yapmasınlar..