- 365 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
TÜRKMEN ÇAY ANTLAŞMASININ SONUÇLARI.
1828 YILINDA YAPILAN TÜRKMEN ÇAY ANTLAŞMASININ SONUÇLARI.
Günümüzden yaklaşık 180 yıl önce imzalanan Türkmen çay Antlaşması, her ne kadar İran ile Sovyet Rusya arasında 26 Şubat 1921 yılında imzalanan antlaşmanın[34] 11. maddesi gereğince geçersiz duruma düşse de, sonuçları itibariyle bölgede bugün yaşanan önemli problemlerin ana kaynaklarından birisi olmuştur. Kendi kaderini tayin etmede hiçbir söz hakkı verilmeyen Azerbaycan Türkleri, İran ve Rusya’nın hâkimiyet mücadelesi neticesinde imzalan bu antlaşmayla ikiye bölünmüştür. Sekiz milyon Kuzey Azerbaycan Türkü, 1991’de Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra özgürlüklerine kavuşmuş ve Azerbaycan Cumhuriyeti adı altında yaşamaktadırlar. Fakat Türkmen çay Antlaşmasıyla İran sınırları içerinde kalan yaklaşık 30 milyon Türk, Fars egemenliği altında birçok haklarından mahrum olarak yaşamaya çalışmaktadır.
Bu ikiye bölünmüşlüğün dışında en önemli sorunlardan biri de, her gün artarak daha çözümsüz bir hal alan Ermenistan sorunudur. Rusya Türkmen çay Antlaşması’na koydurduğu 15. maddeye dayanarak, sistemli bir şekilde İran, Osmanlı Devleti ve Rusya’daki Ermenilerin Güney Kafkasya’ya göç etmeleri için ortam hazırlamış ve onları bu konuda teşvik etmiştir. Bu planlı hareket neticesinde bölgede Ermeni Devletinin temelleri atılmıştır. Ruslar bu bölgede güvenebilecekleri Hıristiyan bir müttefik aramışlar ve bu müttefik o günden bugüne Ermeniler olmuştur. Ermeniler de hamileri Rusların kendilerine olan güvenini boşa çıkarmamış ve elinden gelenin fazlasını yapmıştır ve yapmaya devam etmektedir. 1905-1907, 1918, 1948-1952 yılları ve 1988’de birçok defa Ermeniler Türklere karşı saldırılarda bulunmuşlardır. Geçici olarak yerleştirildikleri toprakları sahiplendikleri gibi, yayılmacı siyasetlerini devam ettirmişlerdir. Bugün Ermenistan, tarihte Türk olan toprakları kendi vatanı gibi kabul etmesi bir yana, Azerbaycan’ın %20’sini de işgal etmiş, bunun neticesinde de bu topraklarda yaşayan yaklaşık bir milyon insan “kaçkın ve mecburi göçkün” durumuna düşmüştür. Ayrıca Ermenistan kendi sınırları içerisinde yaşayan bütün Türkleri sınır dışı etmiştir. Ermenistan sadece Azerbaycan topraklarından değil, Türkiye’den ve Gürcistan’dan da toprak talebinde bulunmaktadır. Türkmen cay Antlaşmasıyla temelleri atılan Ermenistan bugün de bölgede sorun olmaya devam etmekte ve gelecekte de durum değişmeyecek gibi görünmektedir.
Türkmen cay Antlaşması’nın 8. maddesine göre, Hazar’a hâkimiyet ve buranın zenginliklerinin kullanım tartışmalarında Rusya üstünlük kazanmıştır. Bundan sonra Hazar’da yalnızca Rus askerî gemileri yüzebilecektir. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Hazar’ın statüsü sorunu bir defa daha gündeme gelmiş fakat bu gün geldiğimiz noktada problem halen çözüme kavuşturulamamıştır. Bunun en önemli sebeplerinden birisi de Rusya’nın Hazar’daki menfaatlerini kaybetmemek istemesidir. Bu arada İran da Hazar’a kıyıdaş ülke olarak, bu çözümsüzlükten kendi lehine istifade etmeye çalışmaktadır.
Rusya ile İran arasında Azerbaycan coğrafyasında yapılan mücadelelerin ve antlaşmanın sonucunda İran bölgedeki hâkimiyetini, siyasî ve ticarî etkinliğini kaybetmiş, Rusya ise bölgedeki üstünlüğünü Edirne Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti’ne de onaylatmıştır. Böylece bölgede yaklaşık 200 yıl sürecek Rusya hâkimiyeti başlamıştır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.