- 585 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
BİZİM İMAM BAŞKA İMAM
Bizim mahallenin bir cami imamı var. Öyle bildiğiniz imamlardan değil. Her Cuma günü cemaatten yardım toplar. Ama öyle, camiye yardım adı altında toplamaz. Camiye her gelen elinden geldiğince yardımda bulunmaya çalışır. Hatta namaza gelmeyenler bile, namaza gidenlerle para gönderirler. Toplanan para, oluşturulan fonda toplanır ve cami girişinde ilan edilir.
Her yıl Ekim ayında toplanan paralarla fidan alınır. Bu fidanlar alınırken de, çevredeki fidancılarla sıkı pazarlıklar yapılır. Bir amme hizmeti yapıldığı için fidancılar da kâr gütmez ve çok uygun fiyattan fidan verirler. Sonra belediye ile görüşülür. Belediye, fidan dikiminde gönüllü olanlar için otobüs tahsis eder, ayrıca alınan fidanları dikim alanına nakleder...
Mahalleli, bu iyilik hareketinde yer almak için birbiriyle yarışır... Dikime o kadar çok kişi gider ki, bu fidan dikim günleri bir panayıra dönüşür... İnsanlar, evlerinden börekler, kekler, sarmalar getirirler. Herkes birbirine ikramda bulunur. Mahallenin tüm renklerini orada görürsünüz. Kimse kimseyi giyimi, kuşamı, inancı nedeniyle ötekileştirmez...
Mahallemizin üstündeki Kel Tepe, on yıl aradan sonra şimdi bir orman oldu. Mahalleli o tepeye doğru bakarken haklı bir gurur yaşıyor. Şimdi, belediye yeni bir alan gösterdi. Herkes heyecanla o alana fidan dikecekleri günü bekliyor. Dedim ya, bizim imam başka imam...
Göreve başladığında caminin altında kirada olan dükkânı boşalttı. Dükkâna önce masalar ve sandalyeler geldi. Sonra oraya bir mutfak yaptırıldı. Tabi bu durum, o zaman çok dedikodu konusu oldu. Herkes imamın o dükkânı bir tanıdığına lokanta olarak kiraya verdiğini düşündü. Sonra, mahalleden bazı kadınların orayı temizlediğini gördük. Kimse bir anlam verememişti. Bizim imam ilk cenazeye gittiğinde, durumu anlamaya başladık. Ertesi gün, bahsettiğimiz dükkânın camına; "... Aşevi" diye bir tabela asıldı.
Önceleri, günde iki öğün çorba yapılıyordu. Şimdi, günde iki öğün üç çeşit yemek çıkıyor. Sokakta kalmış olanlar orada karnını doyuruyorlar. Evinden çıkamayan bakıma muhtaçların ve yaşlıların evlerine mahallenin gönüllü gençleri yemek servisi yapıyor...
Önceleri, birçok erzak satın alınırdı. Şimdi ise, erzak için neredeyse hiç para harcanmıyor... Mahallenin fırıncıları bir araya gelmişler ve sıraya koymuşlar, Ekmek ihtiyacını her gün bir fırın karşılıyor. Hali vakti yerinde olanlar etinden, sebzesine, kuru bakliyatına varıncaya kadar gönderiyor. Aşevinin erzak dolapları, soğutucuları ağzına kadar dolu. Mahalledeki hayırsever kadınlar da mutfak işleri için bir program yapmışlar. Sırayla geliyorlar, yemek ve temizlik işlerini yapıyorlar.
Uzun zamandır mahallemizde ne bir dilenci kaldı, ne de çöpten yiyecek arayan. Evet, bu sistemi bizim imam kurdu.
İlk başlarda gereken parayı cenaze sahiplerinin verdiği paralardan sağlamış. Yani cebine indireceğine böyle bir sistem kurmak için harcamış. Şimdi ise; cenazelerden gelen paralar, yardıma muhtaç insanların zaruri ihtiyaçları, fakir aile çocuklarının eğitimi için kullanılıyor.
Yani bizim imam, ağaçlandırma fonunun yanısıra bir de sosyal yardımlaşma fonu oluşturmuş. Kimlere verildiğini biz bilmiyoruz tabi. Bir ihtiyar heyeti kurmuş. Bütün bu işleri, ihtiyaç sahiplerini rencide etmeden onlar yürütüyor. Artık cenazelerde çelenk görmüyoruz. İnsanlar da bu duruma alıştılar, çelenk yerine yardımlaşma fonu hesabına para gönderiyorlar.
Mahallemizde inanılmaz değişimler oldu. Artık mahallemizde hırsızlık olmadığı gibi, kavga bile neredeyse hiç olmuyor. İnsanlar birbirine karşı daha saygılı ve güler yüzlü davranıyor.
Bizim imam, boş zamanlarında sürekli çarşıda pazarda. Cami cemaatindenmiş, değilmiş, aleviymiş, Sünni’ymiş demeden herkesle sohbet edip, hâl hatır soruyor, dertlerine çare olmaya çalışıyor...
Şimdilerde bizim imam belediye ile görüşüyormuş. Bir arsa alıp bina yaptıracakmış. Aklımıza ilk gelen yatılı Kuran Kursu oldu. Yatılı Kuran Kursu yaptıracak diye düşündük. Meğerse bizim imam; evsizler için bir barınma yeri yaptırmayı planlıyormuş. Dedim ya, bizim imam başka imam… (Alıntı)
09.01.2021
Yozgat
YORUMLAR
Böyle imama can kurban, inşallah Türkiye ye yayılır, kalın sağlıcakla selâmlar
İDRİS ÇETİN
Selam ve saygılar
Bu hikayedeki imamın yaptığı işleri tüm imamlar ya da görevli insanlar aynı samimiyetle ülke çapında yapsalar ne büyük değişim yaşanır tam sahabelerin yaşadığı müslümanlık gibi olurdu.
Çok güzel ve anlamlı harika bir yazıydı kutluyorum tebrikler üstâdım.
Selamlar ve saygılarımla.
Allah'a emanet olun.
İDRİS ÇETİN
herkes görevini hakkıyla yaptı mı göklerde uçarız.
ilginiz ve güzel yorumunuz için teşekkürler.
İDRİS ÇETİN
saygı ve selamlar