- 389 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Huzurla Geldin
Geldin ve düştün içimde ki, seni bekleyen boşluğa!
Yıktın içimde ki bütün arabesk boşlukları …
Hani yıllarca baş ucuma gün gelir de biri bırakır diye uykumun en sessiz gülümseyişlerinde beklediğim, kokusuna hasret kaldığım düş örgülerim… Hiçbir papatyayı içimden geldiği gibi koklayamadım ben sen sen olmadığın zaman içinde. Nefesimi kesen, keskin bir şey saklanmıştı sanki içine, elime ne zaman uzatılsa… kaldım avuçlarımın pençelediği bosluklarda! Sen doldurdun umudu, ruhuma huzurla …
Huzurlarla!
Huzurunda damla damla sevdiğim renkler damlar! Ülkemin üzerinde siyah bulutlar gezerken! Konukluğunun süresi yok sana … sevdiğim! De ki bir an, bir dakika, bir saat, bir ay, bir yıl, bir asır … ve sana sığdırdığım bir ömür… Sana biçilen geleceğin süresi de yok! Gitme kal! Ben seni, avuçlarımın sıcaklığıyla ısıtırım üzerimizde gezen kara yelekli, cellat kafalı ve faşist zamana karşı … Kapattım kendimi ve zamanın dışına bıraktım, ellerinden tutarak yürürken! Kücük ellerim kocaman kocaman oldular senin ellerini kavrayınca! Ve yine seni verdim yüreğime ömürlük olarak, çünkü sana ömüroldum!
Ömrüm kısa olsun, yeter ki, sen yaşa ve yaşama katıl benim yokluğumda da! Yeniden yaşamak adına! Yaşam olsun, yaşam tadında! Bir yer sofrasında! Faşizme inat yiyoruz mutluluğun sofrasında biz alın terimizin emeğini! Bir alem biliyor seni devrim için sevdiğimi! Çünkü sen devrimsin, yarınlara …
Huzurla geldin bütün mevsimler adına! Mevsimler tadında! Felsefi şiirlerin doyulmaz mısralarında! Sen yazılırsın huzurla!
H. Hüseyin Arslan - 5 Ocak 2019
Gül Yanakli Prensesim bu yaziyi kendisine yazdigim zamandan alti ay onsekiz gün isiklara yürüdü. O günden sonra yasamak ise bana cekilmez bir cehennem olup gitmektedir. Isigin bol olsun Gül Yanakli Prensesim!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.