- 361 Okunma
- 0 Yorum
- 3 Beğeni
COŞKUNUN VE DİRENCİN ŞAİRİ
1940 Toplumcu Gerçekçi Kuşağı’nın önemli adı, şair, edebiyat tarihçisi, öykü yazarı Şükran Kurdakul 15 Aralık 2004 tarihinde aramızdan ayrıldı. O da artık anılarımızda ve eserlerinde yaşıyor.
Bir çok yazarın eserleriyle yaşamı arasında paralellikler kurma gereği duyuyorum. Bu, Şükran Kurdakul içinde geçerlidir. Binbaşı Mehmet Salih’in bir buçuk yaşındaki yetim oğlu Kurdakul, mücadelelerin adamıydı. Bir yandan geçim derdi, öte yandan mahkemelerle uğraşmak...Bu, o kuşağın ortak kaderidir.
Şairliği, edebiyatçılığı bilinir ama onun Ataç Yayınevi adıyla kurduğu yayıneviyle Türk edebiyatına, Türk okurunagetirdiği yeni soluktan pek söz edilmez. Oysa o telif ve çeviri eserlerle, bir çok kişinin, arkadaşlarının ilk telif kitaplarını, ilk çeviri eserlerini bu yayınevinde yayımladı.
Anılarını okuduğumuzda, üzerinden bunca yıl geçmesine rağmen sizi bugün bile etkileyen satırlar vardır. Abdülhak Şinasi Hisar’ın kitaplarının yazılmasına yardım eder bir dönem. Hisar’ın Yahya Kemal’e Veda kitabının basılması onun çalışması sayesindedir.
Şükran Kurdakul’un Çağdaş Türk Edebiyatı kitapklarını da anmak gerekir. Çünkü o kitaplardA, kendi görüşünü bize iletir ama başka kaynaklardan alıntılarla daha özgür, daha boyutlu düşünmemizi sağlar.
Türk edebiyatını, alışılagelmiş edebiyat tarihini tekrarlanan, bilinen yapılardan başka bir zihnişyetle değerlendirmemizi mümkün kılmıştır.
Yazımı onun ’’Ökçelerin Yöresinde’’şiirinden beş dizeyle noktalıyorum:
Her dize bir köprüdür şiirimde
Unutulmaz anılara geçen
Yıpranmış bir kıyıda yazlar geçerken
Özgürlüğüne sevinen denizin sesi
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.