Veda ve Helalleşme

• 29 Aralık 2020 Salı 15:00:20

"Allah’ın selamı ve bereketi üzerinize olsun. "

42 yıllık hizmetin sonu geldi çattı. Görüntüler değişti yaşlar kemale erdi.
Zaman ötelere doğru hızla ilerliyor.

Hizmetin başında şanslı idik. Hayatımıza şekil veren güzel insanlar vardı.
Minnetle anıyor, ölmüşlere rahmet, sağ olanlara hayırlı ve sağlıklı ömürler diliyorum.

Bizim de sonumuz hayırlı olur.
İNŞALLAH.

2.OCAK.2021 tarihi itibari ile
Emekli oluyorum.
İNŞALLAH.

İş ve işyeri arkadaşlığı yaptığım tüm çalışanlarla, birbirimizin hayatlarına, iyi -kötü dokunuşlarımız olmuştur.

Keşke, dil hep hayır söyleseydi. Keşke siz insan mı var?

Kimini ruhen sevmiş, kimine ısınamamış olmamız, bizi onlara karşı haksızlığa ve saygısızlığa kin tutmaya itmedi.

Sevmemek düşman olmak değildir.

Yalan dünya zaten iyi kötü kavgası değil mi?

"Dimağlarda bıraktığımız iz, inşallah makul çizgisindedir."

Hayatım boyunca yaratana iyi kul olabilme uğraşım oldu. Müslüman Türk kimliğimi hiç unutmadım. Çok şükür ki, yaşamım boyunca varlığı helalinden, namerde muhtaç etmeyecek seviyede istedim. Olana kanaat ettim. Şükrettim. Rızkım helal olmalıydı. İşimi severek yaptım. Heybeme hep iyilikler doldurmak istedim.

Nasibe düşenler, hayrım mı çok şerrim mi?
ALLAH BİLİR.

Son nefese kadar akıbet bilinmez.
İnsanın hep iyileri olmaz ki, bu fıtrata aykırıdır.
İnşallah! kabul tövbeleriniz dualarımız vardır...

Sert mizacım, "doğruya doğru, eğriye eğri " bakışım, boyun eğmez inadım, düşündüğümü gizlemeden, dobra yüze vuran söylemim, doğrularımda direnişim, “Her doğru, her yerde konuşulmaz “çizgilerini aşmam, gözü kara duruşum, pişmanlıklarıma vesile olmuştur.

Şükür ki, çabuk geçen öfkem var.
Keşke sabredebilseydim. .
Öfkem gönül kırıklarına sebep olmuştur.
Özür diliyorum…

Kini asla, uzun süre içimde tutmadım! İnsanın hakkına düşmanlıktan kaçtım.

Yaratılanı, Allah için sevdim. Tamamen silemedim.

Şeytani her hal ve hareketten,
kaçabildiğimce kaçtım.
Şükürler olsun.

Haksızlığa ve yanlışa sabrım taştı, “agresif deli”, sabırdan doğan suskunluğuma” ahmak”, Makama, güce ve yüze sahte şirinlik yapmadım. İnsana ölçülü yaklaştım.
Bedeli kamu parası ile ödenen etkinliklerden kaçındım.
Na mahreme dikkatim, benim duruşum olmuştur.

Kimseyi kınamıyorum.

"Soğuk, kaba, sosyal değil" diyenler olmuştur, hiç fark etmez.

Olduğum gibi olmaya çalıştım.
İyi ve kötüsü ile bende insandım.
Arsız hırsız, kibirli çok bilmiş, kıskanç, yalancı güvenilmez diyenler olmaz, İnşallah.
Ben hep böyle olmaktan, korktum, kaçındım…
Böylelerini sevemedim.
Yalakalıktan nefret ederim. Becerebildiysem ne mutlu…

En iyi olmadığımı biliyorum.
Ama farklı olduğuma inanırım.

Israr ettiğim dargınlıklarım yoktur. Karşılaştığımızda, her tanıdık yüze, en azından çayım vardır.
Rabbim dargın, hiç etmez inşallah.
Barışa kapılarım hep açık kalmıştır.

Rızkımı kazandığım hizmeti, kul hakkı bilerek, işimi en güzel becerebilme gayretlerim yüzünden, gönlünü kırdıklarım elbet olmuştur.

Gelirim tek maaşım, bu yüzdendir.
MAKAMI getirisi için istedim. Hükmetme sevdam hiç olmadı. İşimi severek, en güzel yapmaya çalıştım.

Helali haramı bilmeyen ya da önemsemeyen, farklı bakışlı inananlara acıdım.

Olaylara, ilişkilerime, hal ve hareketlerime, inancımın penceresinden bakmaya çalıştım.

Yanlışlarımın hepsi, en iyiyi becerebilmek adına eksiklerimdir.

İnsanız beşeriz şaşarız.
En iyisini Rabbimiz bilir.

Yıllar içinde! çok yüzlüleri, gücün zehirlediği iyileri gördük.
Kibir’in kirli yüzlerine baktık iğrendik.
Haramı helali gericilik sayan yozlaşmış kafaları tanıdık.

“Üstünlük takva iledir”

Kendini farklı ve hatasız kabul eden, geldiği yeri unutan insana selamsız, kibir dağlarını gördük buz kestik.

Çok farklı zihniyetler geldi geçti. Renk renk "adalet" ler gördük. Gerçek rengi, kimse tutturmadı.

Güzellik hep dilde kaldı.

İmkanlar, liyakatli ve ihtiyacı olana değil, eş dost ve yakınlar ile paylaşılır oldu.
Tecrübe yok sayıldı.
Kimi yaptığı işin kadrosunu alamazken, kimine getirisi yüksek kadrolar arasında sek sek oynatıldı.

Kul hakkı" diyebilen çıkmadı.

Başkasının torpilini haram, bizimki helâl sayan sahte adalet savunucularına şahit olduk.
Görüntüde güçlüye, yönetime itirazsız itaat eden, istihbarat sağlayan yalakaların, makamlara süzülüşlerini seyrettik.
Kimilerine getirisi çok kadrolar arandı. Kimisi hak ettiğini alamadı…

Ateş’ten gömlekle serinleyen hırsların kokuşmuşluğunu, iyi bildiklerimizin dökülüşünü, kahırla Seyrettik.

MAKAM VE VARLIK BÜYÜDÜKÇE, DOSTLARINI REVİZE EDENLERİ, AHLAKLARIN İRTİFA KAYBETTİĞİNİ GÖRDÜK.

SEVDİKLERİMİZİN, SIRITAN SEVİYESİZLİKLERİNE de ACIDIK…

Makam gücü ile zehirlenmiş, emeğe yaşlıya saygısız, kin nefret yüklü,
Onurunu yitirmiş, zavallıların haline acıdık.

EDENİN HER İKİ DÜNYADA HESABINA İNANDIK,
SABRETTİK…
*
Alvarlı Efe Hazretlerinin dilinden düşürmediği duası:
"Allah bizi insan eyleye...!!!"
*
Dikilen elbiseyi uyan giysin, uymayan kendine gelsin…

Ölüm var, hesap var!
Az da olsa, değişmeyen iyilerle moral bulduk.
İYİLERİN ÇOKLUĞUNA DUACIYIZ.

Bilerek alıp vermediğim, başkasının sırtından geçinme hevesim, makamını, rızkını kıskandığım olmadı.
İNŞALLAH.

*
Geçtiği yerler gül kokan, Alemler yüzü suyu hürmetine yaratılan peygamberimiz şöyle buyurmuştur.

“Hakkını Helal Etmediğin O kişinin Çektiği Azabı Görseydin Hakkını Helal Ederdin.” (Hadis-i Şerif)

Hangimiz ak pak?

Ey helalleşmeyi ahirete bırakmayı düşünen kardeşim.
Kendinden ne kadar eminsin?
Fani dünyada yetmedi mi? Sevmediklerinle, ahirette yüz göz olmak mı istersin?
Hesap günü, helalleşmiş olmak, en güzeli,
İNŞALLAH.

“Ben hakkımı! herkese helal ediyorum.”
Hakkım var diyen istesin.
Duyan duymayana iletsin...

Rabbim hepimizi her iki dünyada kazananlardan eylesin.
Tez hatalarından vazgeçmek nasip etsin.

Hepimizin yaşamında iyiliklerin ve güzelliklerin bol olmasını, sağlıklı, huzurlu ve bereketli ömür geçirmemizi temenni ediyorum.

“Ömrümüzün fırsat verdiği sürece, görüşebilmek ümidiyle Allaha ısmarladık.”
Allaha emanet olunuz. Hak yolda, hayırlarla kalın.

Yarabbi! bizleri af edilenlerden eyle!
Selam ve dua ile.