- 384 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Saygı
Saygı
"Başkalarını rahatsız etmekten, çekinme duygusu." olarak değerlendiriyorum.
Saygıyıya bir değerlendirme olarak bakıldığında, izafi göreceli bir görünüm var. Mutlak saygınlık yok. İzafi-göreceli saygı var. Saygı değerlendirmesi, kişden kişiye değişir. Kişi ancak ürettiği kadar saygın olabilir. Yani neyi saygın buluyor ise ona saygısı nisbetinde saygın olabilir. Kendine saygı duyduğu kadar saygın olabilir. Kendi dışında başka bir unsura saygı duyduğunda yine o nisbette saygındır. Saygı duyduğunun mutlak saygınlığı zaten aranmaz. Verdiğin kadar, alırsın gibi. Önemli olan mutlak saygınlık değil, izafi gösterilen saygınlıktır.
Saygı gösterilen unsur, başkasına dayatıldığında sorun çıkar. Kişi kendisi özgürce dilediği unsura, saygı duyabilir ama bunu başkasından bekleyemez! Kendi saygınlığından, başkasına da saygı gösterebilir ama bunu başkasından bekleyemez. Yani kendi saygı duyduğuna, başkasının da saygı göstermesini bekleyemez. Ama kendi "Saygı duyduğuna, saygı göstermesine", başkasının saygı duyması gerekir. Başkası onun saygı duyduğuna saygı göstermek zorunda değil ama onun saygı duyma özgürlüğüne saygı göstermek zorundadır. Bu benim saygı duyduğuma, sen de saygı duyacaksın manasına gelmiyor! Kendi saygı duyduğu unsuru dayattığında zaten hem kendi saygınlığını hem de dayattığı saygınlığı zedeler.
Birilerini tırnak içi "Saygın" tanımlayıp süslü çerçevelerde onların özlü sözlerini dayatanların, dayattıkları unsurları reddedenlerden bir beklentisi olur ya da reddedenlere karşı bir negatif (lanet) enerji ürtetirler. Bu ürettikleri enerji, reddedenin reddettiği gerekçeden emin olduğunda iddiayı yapana döner. Yani birilerinin sözüyle diğerlerini korkutan, suçlayan, töhmet altında bırakanlara, kendi ürettikleri negatif enerji geri döner. Bir şartla, muhataplardan hangisi kendinden emin ise o nisbette.
Son tahlilde; başkalarının saygı duyduğuna, saygı duyma zorunluluğu yok. Ama dayatıldığında, reddedenden izah istenir. Reddedenin, bir neden göstermek zorunluluğu olmasa da neden reddettiğini izah etmeye çalışabilir. Bu gerekçesi, karşı tarafı rencide edebilir. Emin değil ise gerekçe sunmamalı, emin ise sunabilir. Lanet enerjisi, kim daha az emin ise onda kalacaktır. İddia eden emin ise sorun yok, diğeri emin ise yine ona da sorun yok. Enerji, emin olma oranında dağılacaktır. Yani emin değil isen, iddia etme yine emin değil isen, iddiaya karşı durma. Emin isen ister iddia et, istersen iddiaya karşı dur. O nisbette karşılık gelir.
Saygılarımşla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.