- 260 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Güvenmeyin
İdamına yalnızca bir saat kalmış bir mahkûm gibi hissediyordu. Çaresizce bekliyordu, ama mahkûm zamanı geldiğinde idam edilecekti o ise sadece boş boş düşünecekti çünkü yaraları fazla derindi yerinden kalkamayacak kadar acı veriyordu. Ne anlatmaya çalışsa herkes önyargılarını bürünmüş, alaycı tavırlarla bakacaklardı. Onca şey yaşanmıştı o ise sadece susmuştu. Bu düşmanların cezasıysa idam edilmekti. Böyle düşünüyordu. Yalnızdı, çok yalnızdı. Eğer yalnızlığı bu kimsesizliği olmasaydı hiçbirşey buralara gelmezdi. Ailesi onu yıllar önce terketmişti. Dostları son bıçaklarını saplamışlardı. Peki onun hatası neydi? Güvenmek, güvenmekti yaptığı tek yanlış. İnsanlara güvenmek kolay değildi, ama kimsesizliği onu herkese güvenir hale getirmişti. Ailesinin olmayışı tek başına ayakta kalışı mucize gibiydi. Ama artık kaldıramıyordu. Tam toparlanacak gücü buluyor yine yere çakılıyordu. Bu böyle devam edemezdi kalkmalı, kendine gelmeli zor da olsa hayatın geri kalanının kıymetini bilmeliydi. Annesi ve babasından kalan miras maddi durumunu dengeliyordu. Ama herşey para değildi. O yanında ona güvenebileceği, her zaman yanında olup destekleyeceği birini istiyordu. Tek başına kalkamıyordu. En son birine güvendiğinde onunla parası için arkadaş olduğunu anlamıştı ve daha nicesi onu terkedip gittiği için güvenmekten korkuyordu. Ya yine aynı olursa? Artık hiç dayanamazdı..
İnsanlara güvenip her derdinizi açmayın. Gidin kedilere, köpeklere çiçeklere anlatın. Hiç olmadı duvara veya nesneye anlatın ama insanlara anlatmayın. Önyargılarını bürünürler ya da dinliyormuşcasına kandırırlar. İnsanlara bu kadar güvenmeyin..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.