- 336 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇILGIN İHTİYARLAR
M. Sabri Haberveren
Ankara’nın havası buz gibi idi. İki ihtiyar birbirlerine destek olarak karların üzerinde dikkatli bir şekilde yürüyerek Türkiye Büyük Millet Meclisinin kapısına doğru ulaşmaya çalışıyorlardı. Meclisin kapsına ulaşmadan polisler karşıladı iki ihtiyarı. Meclisin bahçe kapısından içeriye bile sokmadılar. Dışarıya başka istikamete doğru sürüklemeye, ittirmeye başladılar. Çılgın ihtiyarlardan TEMA Vakfı onursal başkanı Hayrettin KARACA meclis başkanı ile görüşmek istediğini söylemesine rağmen, polisler 87 yaşındaki ihtiyarı meclise yaklaştırmamakta kararlıydılar. Oldukça uzaklaştırdılar. Onları meclise girip çıkanların göremeyeceği bir noktaya getirdiler Çılgın ihtiyarların arkalarında bulunanlar iki ihtiyarlara iki plastik sandalye getirdiler. Ankara’nın buz gibi havasında üşümesinler diye battaniye ve sıcak su torbaları getirdiler. Hazırladıkları pankartları iki yanlarına koydular. Atkılarını boyunlarına, başlıklarını başlarına sıkıca yerleştirdiler. Sümerolog Profesör Muazzez İlmiye ÇIG 90 yaşında, TEMA Vakfı onursal başkanı Hayrettin KARACA 87 yaşında olmasına rağmen, her ikisi de ölümü değil, vatanı, vatan topraklarını düşünüyorlardı…
Çılgın ihtiyarlardan Hayrettin Karaca: "Şehit kanları ile sulanmış vatan toprağını satamazsınız" derken, Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan "Babalar gibi satarım" diyordu. Muazzez İlmiye Çığ: "Tarım alanlarını satılmaz." Derken, Kemal Unakıtan "Babalar gibi satarım" diye cevap veriyordu. Kemal Ağabey aklından "nasılsa bunlar ihtiyarlar, ikisi de ölüp gidince, o zaman herkes her şeyi çabucak unutur.” diye düşünmesini sürdürüyor… Ben satmaya devam ederim. Yeni nesil nasılsa bir kaç gün sonra olanları unutur. " diye içinden geçirmeye devam ediyordu.
Çılgın ihtiyarlar ise, “devlete ait bu kadar mal fabrika, kurumlarımız çeşitli milletlere satıldı. Güzelim sahillerimiz Araplara satıldı. Neden borçlarımız azalmadı? Hem iç, hem dış borcumuz çoğaldı. Hem mallarımız gitti. Bu nasıl iş ? Şimdi de sıra tarım arazilerine mi sıra geldi? Bu millet çocuklarımız, torunlarımız ileride ne yiyecek?” diye düşünüyorlardı. Hayrettin KARACA’nın “Basına ihtiyacımız var. Bu olayların duyulmasına ihtiyacımız var.” Demesine rağmen gereken ilgiyi sağlayamadılar. O gün akşama kadar “ülke toprağının ve tarım alanlarının satışı"na karşı çıkmak adına protesto eylemi yaptılar. Ama ne yazık ki Yunanistan’daki kadar, ülke meselelerine duyarlı vatandaşlar bulamadılar.
Hayrettin Karaca ve Muazzez İlmiye Çığ, “ülke toprağının ve tarım alanlarının satışı” konusuyla ilgili olarak ertesi gün Ziraat Mühendisleri Odasında açıklama yapacaklarını söyleyerek eylemlerine son verdiler. Ama ilgisizlikten her ikisinin de gözleri yaşlıydı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.