Zamansız zamanlar
Bazen kapanmak istersin hiç açılmamacasına kapanmak içinin en derinliklerine inip orda yurt kurup kalmak için indiğin derinliklerindeyken bir şeyler olur ya da bir bir şeylerin değişeceğine inanıp ordan çıkmak zorunda kalırsın. İstemesen de çıkmak zorunda kalman içini acıtır çünkü istemediğin bir yerde bulursun kendini ve istenmediğin yerde olmak kadar acı veren bir şey olmadığını bilirsin. Tıpkı istediğin yer cehennem olsa bile orda acı çeksen bile o acıyı istenmediğin yerdeki acı kadar acıtmaz. Çare bulamayınca gitmek istersin herkesten her şeyden gitmek sadece gitmek kimsenin bilmediği bulunamayacağın bir yer olsun istersin. Kendinle başbaşa kalabilmek kendinle yüzleşmek kendinle yüksek sesle konuşmak istersin kimseler görmeden. İçin için değil hıçkıra hıçkıra ağlamak için kimseler teselli etmesin ağlamana engel olunmasın istersin. Biriktirdiklerini atmak arınmak istersin sadece arınmak istemeden bulaştığın ya da sana bulaşan her ne varsa istemediğin. Ama yapamazsın düğümlenir boğazın konuşamaz ağlayamazsın ardına sığındığın gurur senin koymadığın kurallar sana göre olmayan doğrular engeller seni. Başkaları için kendinden vazgecersin uğruna bir anını bile harcamayacak insanlara hayatını feda edersin geri gelmeyeceğini bile bile pişmanlıklar biriktirirsin bazen farkında bazen de olmadan nice pişmanlıklarla dolar gelecekte defterleri açılmak üzere ve asla geçmişe gidip onları yok edemeyeceğini bile katlanırsın yaşam akıp giderken seyredersin kendine ihanet ede ede yol alırsın.....