- 706 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
KRİZ
Kriz genellikle ekonomik bir terim olarak karşımıza çıkmakta ve şu şekilde tanımlanmaktadır. Kriz, işletmenin mevcut konumunu ve geleceğini etkileyen hiç beklenmeyen bir anda ortaya çıkan ve genelde önlem alınmakta geç kalınan olumsuz bir durumdur. Kriz olumsuz bir kelime olmasına rağmen bazı sektörler ve şirketler için yarattığı fırsatlar açısından olumlu olarak da değerlendirilebilir. Ben krizi ekonomik olarak değil de insan ilişkileri boyutunda ele almak istiyorum. Bilindiği gibi 2019 yılından bize miras kalan Covid-19’un sebep olduğu kriz ulusal ve uluslararası boyutta ekonomik ilişkilerde ortaya çıktığı gibi insani ilişkilerinde de ortaya çıktı. Bu kadar geniş perspektife sahip krizin yönetilmesi de ayrı bir uzmanlık alanı istiyor, bu hem ekonomik yönden hem de insan ilişkileri boyutundan önemli.
Bu süreç de sağlık çalışanlarının hakkını ödemek sözle yerine getirilecek gibi değil. Tabi bu süreç sancılı bir süreç. Bu sürecin sağlık çalışanları açısından insan ilişkileri konusunda kriz yönetimi alanında ciddi eksikliklerinin olduğunu ortaya çıkarmış durumdadır. Kriz yönetimi konusunda bütün sektörlerde olduğu gibi sağlık sektöründe çalışanların da ciddi bir eğitimden geçirilmesi gerektiği apaçık ortada. Bundan bir kaç gün önce haberlerde maske takmayan bir kadın hastanın, kadın olan bir doktoru darp ettiği yönünde haberler çıktı. Haberlerde kadın hasta enine boyuna eleştirildi ve suçlu olarak, kadın doktor da mağdur olarak gösterildi. Bu haberleri izleyenler tahmin ediyorum kadın hastaya kızdılar, içinden heyheylendiler ve kadın hastaya ciddi anlamda hayıflandılar. Ben biraz şeytanın avukatlığını yapmak istiyorum.
Haberlerde mağdur olduğu ifade edilen kadın doktor, hasta kadının sağlık sorunuyla ilgilenip krizi çözme yerine krizin çıkmasına adeta özel çaba sarf ediyor gibi görünüyor. Kadın doktor, zaten ürkek duygularla sağlık merkezine gelen hasta kadının sağlık sorunuyla ilgilenmek yerine onu sorgulayarak adeta krizin çıkmasını teşvik ediyor. Kadın doktorun görevi, kolluk kuvvetlerinin yapması gereken görevi yapmak değil, Hipokrat yeminine sadık kalarak sağlığına kavuşmak için sağlık merkezine gelen insanların sağlığına kavuşması için çaba sarf etmek olmalıydı ama kadın doktor bunu yapmıyor. Kadın doktor bireyin özgürlüğünü kısıtlamak göreviymiş gibi kapıyı kapatarak, hasta kadının dışarı çıkmasını engelliyor, izinsiz fotoğraf çekmeye çalışıyor. Kadın doktor o kadar masumane gösterildi, kadın hasta o kadar şeytani gösterildi ki haberi yapan programların tarafgirliği alenen ortaya çıktı. Ben sizleri biraz olayı farklı olarak analiz yapmaya davet etmek istiyorum. Sizin anneniz, bacınız, eşiniz hastaneye evden çıkarken maskeli çıktığını ama maskesinin yolda giderken kullanılamaz hale geldiğini ve maskesiz bir şekilde sağlık merkezine gittiğini düşünün. Eşinizi, bacınızı, annenizi karşılayan doktorun maske verip sorununu çözüp sağlığına kavuşması için gerekli ilaçları yazmasını mı istersiniz, yoksa masken nerede, adın ne, söylemleriyle kadın doktorun annenizi, bacınızı, eşinizi rezil etmesini mi istersiniz? .
Kadın doktorun birinci görevi olan hastaların sağlığına kavuşması için gerekeni yapmak olmamış aksine faşist bir davranışla hastanın üzerine yürümüş, kapıyı hastanın üzerine kilitlemiş, izinsiz fotoğrafını çekmeye çalışmıştır. Kısacası kadın doktor yapması gerekeni yapmamış zavallı hastayı tahrik ederek, kadın hastanın psikolojisini bozmuştur. Haberlerin hepsinde kadın doktor suçsuz, mazlum, mağdur gösterildi. Doktorun öncelikli görevi hastanın ismini kolluk kuvvetlerine vermek için adını sanını öğrenmeye çalışmak değil, sağlığına kavuşmak için sağlık merkezine gelen hastaların sağaltımını yapmak olmalıdır. Burada şunu da ifade etmekte fayda var, doktorların çalışma şartları çok zor, bu zorlu şartları hastaneye sağaltım amacıyla gelen insanlar daha da zorlaştırmamalı. Yine kadın hastanın masum olduğunu da asla ifade etmek istemiyorum, onun da kadın doktora karşı yapmış olduğu kaba kuvvet ve konuşma biçimi hiç de nazikâne değil. Kadın hastanın, kadın doktora karşı davranış ve söylemleri de çok ama çok yanlış.
Sağlık çalışanları evet zor şartlarda çalışıyor ama bu zor şartlarda kriz yönetimini de bilmeleri gerekir. Olayı şöyle yeniden yazmaya başlayalım acaba yazdığımız gibi olay gerçekleşmiş olsaydı yine kriz çıkar mıydı? Hastaneye maskesiz gelen kadın hastayı, kadın doktor şöyle karşılasaydı nasıl olurdu? Hoş geldiniz, neyiniz var, maskeniz yok mu? Size hemen bir maske temin edelim. Biliyorsunuz maske virüsün yayılımının engellenmesinde çok etkili, karşılıklı kullanıldığı zaman % 95 oranında koruyuculuk özelliği var. Kendisine nezaketli bir şekilde davranıldığını ve sorunun çözümü için kendisine yardım edilmeye çalışıldığını gören hasta kadın büyük ihtimalle maskeyi alıp kullanacak ve kadın doktora teşekkür ederek bir krizin çıkmasına sebebiyet vermeyecekti. Maharet krizin çıkmasına sebebiyet vermek değil; maharet çıkabilecek krizi önlemek ve çıkan krizi yönetebilmekte. Bu olay bize sağlık personelinin ciddi anlamda acilen iletişim ve kriz yönetimi konusunda eğitilmeleri gerektiğini göstermektedir. Sağlıkla kalın, iletişimle kalın, sağlıklı iletişim kurmak dileğimle.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.