- 381 Okunma
- 2 Yorum
- 2 Beğeni
Samimiyet
Değerli Dostlar; sizlerle hem kendimiz hem de toplum için önem arz eden "samimiyet" konusunu paylaşalım istedim.
Samîmîyet; samimi olma, içten, candan ve riyâsız olma durumudur.
Ya da biriyle senlibenli, içlidışlı olma durumu olarak geçmektedir.
"Samimiyet insanın kendisine davranış biçimidir. Kendi içsel yolculuğunda hakikati örtmeye çalışmadan, egosunun arkasına sığınmadan, duygu ve düşünce akışı içerisinde kişiyi birliğe ve bütünlüğe, yani sonuca götürecek olan merdivenin ilk basamaklarından birisidir samimiyet.”
“Öncelikle iyi niyet. Diğerleri neyse ondan sonra gelir.”
“İçten ve dürüstçe davranmaktır.”
"Sahici olmaktır.” , “Dolambaçsız olmaktır. Var olanı olduğu haliyle yansıtabilmektir.” , “İnsanın içinin dışının bir olmasıdır." , “Olduğun hali yaşayabilmektir.”, “İçinden nasıl geliyorsa herkese her şeye karşı öyle olmak ve davranmaktır.” , “Duygularınla, yargılarınla, kırılganlıklarınla beraber olduğun gibi olmaktır.”, "Yalnızken nasıl davranıyorsan insan içinde de öyle davranmandır."
“Korkmamaktır.”
“Kendini kandırmadan kendinle ve çevrenle ilişki kurma halindir.”
“Kendine yalan söylememektir."
Cömertlik ve yardım etmede akarsu gibi ol!
Şefkat ve merhamette güneş gibi ol!
Başkalarının kusurunu örtmede gece gibi ol!
Hiddet ve asabivette ölü gibi ol!
Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol!
Hoşgörülükte deniz gibi ol!
Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol!
(Mevlana Celaleddin Rumi)
Çoğunlukla karşımızdaki kişinin samimi olup olmadığını anlarız. Genellikle inanmış gibi davranırız. Elbette samimiyetini çözemediğimiz ortamlarda vardır.
Bazen bu samimiyeti anlamamak bizi hem madden hem de ruhen yorar ve üzer. Bundan dolayı daha dikkatli olmamız gerekiyor.
Şunu da unutmamak gerekir. Karşımızdaki insanlarda bizim samimi olup olmadığımızı mutlaka bilir. Biz de sözlerimize ve davranışlarımıza dikkat etmeliyiz.
Aslında altını çizerek şunu belirtmek isterim. Samimiyeti en güzel çocuklarda gözlemleyebiliriz.
Genellikle onlar Mevlana Celaleddin Rumi’nin dediği gibidir. "Ya oldukları gibi görünürler ya da göründükleri gibi olurlar."
Seneler evvel İstanbulda geçimini insanları sandalıyla bir yakadan diğerine taşıma yoluyla geçimini sağlayan bir adam varmış.Birgün hutbeyi dinlerken hoca ’Müslüman dediğin Bismillah der ve suyun üzerinde yürür!’ diye haykırmış. Adam bir an için şaşırmış ama daha sonra müthiş bir sevinç duyarak bir an evvel denize gitmek için sabırsızlanmış. Namazdan sonra derhal kıyıya gitmiş ‘Bismillah’ demiş ve denizin üzerinde yürüyerek evin yolunu tutmuş. Eve bu kadar erken varmasına şaşıran hanımına olayı anlatınca kadın’ Nolur bey hocayı yemeğe davet et.’ Diye ısrar etmiş. Ertesi gün namazdan sonra hocanın yanına gelen adam Hocayı zarzor ikna etmeyi başarmış ve ikisi evin yolunu tutmuşlar. İskeleye doğru giderken yolu değiştiren adama her ne kadar şaşırdıysa da hoca bir şey dememiş. Nihayet denizin yanına gelmişler ve adam "Buyrun hocam önden gidin" deyince bir an için şaşıran hoca bozuntuya vermeden ‘Olur mu hiç siz önden buyurun ‘demiş. Adam ‘Bismillah ‘deyip suyun üzerinde yürümeye başlayınca hoca anlamış ve’Biz saadece söyledik, sen ise SAMİMİYETLE İNANDIN ‘diyerek noktayı koymuş.