- 719 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
ANTİ TÜRKÇÜ ANTİ TURANCI ATATÜRK
Mustafa Kemal, Irkçılığa ve Turancılığa karşı çıkmış ve Misaki Milli sınırları içinde tam bağımsız bir Türkiyeyi savunmuştur.
Atatürk, Irkçı ve Turancı bir siyasete açıkça cephe almış ve bunu Nutuk’ta şöyle dile getirmiştir:
’’...Değişik ulusları ortak ve genel bir ad altında toplamak ve bu değişik ulus topluluklarını eşit haklar ve koşullar altında bulundurarak güçlü bir devlet kurmak
parlak ve çekici bir siyasal görüştür. Ama aldatıcıdır. Dahası, hiçbir sınır tanımayarak, dünyadaki bütün Türkleri de bir devlet olarak birleştirmek, ulaşılamayacak bir amaçtır. Bu, yüzyılların ve yüzyıllarca yaşamakta olan insanların çok acı, çok kanlı olaylar ile ortaya koyduğu bir gerçektir.
(....) Turancılık siyasasının başarı kazandığına ve dünyayı uygulama alanı yapabildiği ve tarihte rastlanmamaktadır. Soy ayrımı gözetmeksizin bütün insanlığı kapsayan tek bir dünya devleti kurma hırslarının sonuçları da tarihte yazılıdır. ’’Baskıcı ve yağmacı’’ olmak hevesleri, konumuzun dışındadır. İnsanlara her türlü özel duygularını ve bağlantılarını unutturuş onları kardeşlik ve tam eşitlik içinde birleştirerek, insancı bir devlet meydana getirme kuramınında kendine özgü koşulları vardır.
Bizim aydınlık ve uygulanabilir gördüğümüz siyasal yöntem, ’’ulusal siyasadır.’’ Dünyanın bugünkü temel koşulları ve yüzyılların kafalarda ve ıralarda yerleştirdiği gerçekler karşısında düşçü olmak kadar büyük yanılgı olamaz. Tarihin dediği budur;bilimin, aklın, mantığın dediği böyledir.
Ulusumuzun, güçlü, mutlu ve sağlam bir düzen içinde yaşayabilmesi için, devletin bütünüyle ulusal bir siyasa gütmesi ve bu siyasanın iç örgütlerimize tam uyumlu ve dayalı olması gereklidir. Ulusal siyasa demekle anlatmak istediğim şudur:Ulusal sınırlarımız içinde, her şeyden önce kendi gücümüze dayanarak varlığımızı koruyup ulusun ve yurdun gerçek mutluluğuna ve bayındırlığına çalışmak; gelişigüzel, ulaşılamayacak istekler peşinde ulusu uğraştırmamak ve zarara sokmamak;uygarlık dünyasının uygarca ve insanca davranışını ve karşılıklı dostluğunu beklemektedir.’’
YORUMLAR
Çetin Bey, evet doğru Gazi Paşa Turancı değildir lakin "Anti-Türkçü" başlığı hiç olmamış. Falih Rıfkı onun için "Türkiye Türkçüsü idi" der... Gazi Mustafa Kemal Türkçülüğü Türkiye sınırları içinde kurumsallaştırmış kişidir. Siyaseten Turancılık yapmamıştır lakin Türkiye tarihinde Türklerin orta asya köklerine en fazla atıf yapan devlet adamlarından biridir. Kaldı ki Türk Tarih Tezini ve Güneş Dil Teorisini ortaya atan bir insan için "Anti-Türkçü" demek mantıken ve ilmen hatalıdır. Saygılarımla...
Hem sizi , hem de yorumcu arkadaşlarımızı kutluyorum.
"Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar " derler hani... Ama ben sizi alkışlıyorum, bu dehanın önemini bilmeyenler okuyup araştırmayanlardır. Aynı deha üzerinde sözde ideoloji güdenler de bu değeri bilememişler. "Nutuk" ta ayrımcılık, bölücülük, üstün ırk, alt kimlik yazılmamıştır. Yüzyılda bir cihana ancak gelebilecek ileriyi gören bir dehayı yok saymak, ulus devlet mefkûresini bilmemekle eş değerdir. İnsan her yerde insandır, birinin diğerinden üstünlüğü asla kabul edilemez. Yüce DEHANIN ışığını görenlere ne mutlu.
Saygılarımla Efendim...
Biraz önce bir yorumumda da bahsetmiştim
Deha denilen kişiye boşuna deha denilmeyeceğini...
Öyle bir deha ki ileriyi de görerek, ikbali düşüncelerini bizzat NUTUK ta anlatmıştır.
Nutuk u okumayan elini dahi sürmeyen; ATATÜRK' çülük üzerinden ahkam kesmeye kalkıyor
ÖNCE İNSAN OL DEMEK FARZ böylelerine... tebrikler
emeklerinize değerli kalem
Tam olarak böyle demiştir, evet. Atatürk Ulus bilinci ile en çok ulusalcı bakışı ülke geneline yaymak istemiştir. Irkların odağında olmayan Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan her yurttaşın Türk Milleti vasfı ile anılmasını istemesinin sebebi de budur.
Yazıyı ayakta alkışlıyorum. Neyse ki bizler hala buradayız. Teşekkürler.
Sevgilerimle...