- 655 Okunma
- 4 Yorum
- 2 Beğeni
400 milyar dünya
Açıyorum laptopun kapağını
google önüme Samanyolunda ki 400 milyar yıldızın fotoğrafını getiriyor
Karmaşık bir ruh hali ile dolaşıyorum sayfalarda, gazeteler pandemi haberleri ile dolu
şüpheler, ölümler, zengnler, çok zenginler ve fakirler...
Sonra ünlü Piyanist Fazıl Say paylaşmış kedileri ile fotoğrafını, yüzlerce, binlerce yorum, ah ne tatlısınız ne güzel falan...geçiyorum, her gün nasıl değişik kıyafetler giyerek (gereksiz. düsünce biliyorum ) zerafetini asla kaybetmeyen sihirli parmakların sahibi Gülsin Onay, Fazıl Say ile neden yan yana gelmiyorlar paylaşamadıkları ne olabilir diye düşünüyor aklımın gerisinde kalan ...
Sonra ayak ucumda uyumaya doymayan kedimize ilişiyor gözüm, sonra da habere, içim ürperiyor midem alt üst, kedi eti yiyen kadın ,kim ilgileecek ki onunla bu zamanda ,o kimin umurunda
Sonra ilerliyorum sayfalarda , gazetelerde
Newyork Times da kapak olmuş omuzunda sürekli kedisi ile dolaşan adamın biri ...
Telefon çalıyor
Akrabalarımdan epeydir aramayan biri,yüreğim küt küt atıyor, bir değil üç vefat haberi, pandemiden dolayı ,sizin oralar nasıl? diyor ,iyiyiz diyorum yani biz iyiyiz şimdilik ama herkes için aynı şeyi söyleyemem...derin bir sessizlik karşılıklı iyilik temennileri, kapatıyorum telefonu
çıkıp yürüsem mi?
Içimde hüzün var
yıllların,günlerin birikmiş çığlığı var
sonra bir doktor arkadaş paylaşmış,(Taner Akman sayfası )beni yeniden etkileyen bir yazı
dünyann en zeki adamı Ateist olduğu içinve siyasi görüşlerinden dolayı dışlanmış , hakaretlere maruz kalmış ve sonra sıradan bir insan kadar bile değer görmeden ölmüş...
400 milyar yıldız
kim bilir içinde kaç dünya var
üstelik bu 400 milyar yıldız sadece galaksinin bir parçası...
Biz nelerle uğraşıyoruz
acaba diyorum
başka dünyalarda vardık da insan şekilinde gönderilip, sürgün mü yedik ?
bu cehennem başka bir yerde var mıdır ?
insan olan insan olanı neden bu kadar hor görür ki ?
ya da insan neden başka bir canlıya zarar verince övünür ki...
Din olgusu belki insan canlısını yola getirmek için seçilmişti
ama günümüzde din insanları yoldan çıkaran bir araç haline geldi ...
Kimse inanmıyor Tanrıya
ama Tanrı da artık insan*a inanmıyor...
400 milyar yıldız içinde artık küllerimiz nereye düşerse....
yani...
YILDIZ
YORUMLAR
Bu nasıl ifade edilir bilemediğimden "Çok bütüncül" bir bakışa sahip olduğunuzu yazma nezaketsizliğinde bulunacağım. Pc kapağından galaksiye ve oradan Fazıl say'a ,Oradan olsa ne iyi olurdu ya, açılan pencereniz muhteşem. Sorularınız da öyle.
Yalnızca okurken içimden geçenleri yazsam muhtemelen saatlerce yazmam gerekir.
"acaba diyorum
başka dünyalarda vardık da insan şekilinde gönderilip, sürgün mü yedik ?
bu cehennem başka bir yerde var mıdır ?"
Naçizane
Sureten bir değişiklik yoksada evet biz sürgün yedik. Ve yine evet bu cehennemden daha korkunç cehennemler var. Çaresizlik mesela. Anlaşılamamak. Anladığın halde anlamamış gibi yapma mecburiyetlerimiz. Susarak korumak sevdiklerini vesaire.
insan olan insan olanı neden bu kadar hor görür ki ?
İnsan,İnsanı ne hor ne de hoş görür. İnsan olamamak bizim ki. Ya büyüğüz ya küçük, Ya asiliz ya yedek. Ya eril'iz ya dişil. Ya anneyiz ya baba. Yani hiç birimiz kendimize. İyi bir eleman yada patron Eş arkadaş veya Anne baba mıyız diye sıkı sık sorarızda,hiç birimizin aklına İnsan olup olmadığımızı sormak gelmez. Niye gelsin ki ? Ne olduğunu da, nasıl olduğunu da biliyoruz. Ve bilmek ilgi ve sevgiyi yok eder.Bu ikisinin olmadığı yerde her şey mizansendir. Ki olan bu
ya da insan neden başka bir canlıya zarar verince övünür ki...Yine aynı şey.İnsan olamamaktan. İsmet özel Diyor ki. Kertenkele kertenkele olarak doğar ve ölür. İnsan İnsan olarak doğar ne olarak öleceğine tercihleri karar verir.
Din: Buda, o kadar açık sarih ve beliğ ki kimsenin umurunda değil. Bir ışık kaynağı var ve önüne bir duvar örülüp ardından duvarda muhtelif delikler açarak her hüzmeye bir ad verilerek kaynak gizlenmiş. Her kes kendi açtığı pencereden kendince istifade edip kaynağı merak etmiyor. Hal böyle olunca hayat gölge oyunu. Gölgenin biri büyüğü küçüğü yok sayıyor. Bu bazen ilim adı altında bazen yaş bazen statü fark etmiyor.Din İnsanı kediyi kuşu koyunu değil. CAN dediğimiz şeyi esas alır ve Cansızların muhafazasınıda 'Can'lılara verir.İnsan olanlara ne mutlu. Olamayanlara ne mi oluyor ?
Canlı olarak kalıyor ve canının istediği gibi yapıyor. Bu sebeple zaten.Fıtraten kızdığımız insanlara "HAY VAN" diye hakaret ederiz.
Aklımız bilir, Hayvan canlı demektir. Kedi kuş,Köpek,fil zürafa
solucan,Ot veya bit bile olamamış beceriksiz demek olduğunu. Tamam burada keseyim
Sizde inşallah ukalalık saymayın.
Sizi okumak tehlikeli olabilir. İnsana "insan" olduğunu hatırlatıyorsunuz.
Sevgi ve Selam.:)
yildiz parlak
yorumunuzu aslında makale olarak yayımlamak gerekir, içinde hani bana- bütüncül bakış açısı- demişsiniz ya ben de sizin yorumunuza "insana dair ,insanı ,incanca yorumlamak diye bir başlık atmak isterdim ...
Ben de yazarken o kadar geçişleri nasil yaptığımı anlamadım ama insan tıka basa dolu olunca bir yerlerden dökülenleri toplamaya çalışıyor , benim anlatmak istediğimin milyonda biri bile değil yine de bir şekilde yazmassam çatlayacağım duygusuna kapılıyorum...
Demek istediğim şu ki ; insan olarak evrenin büyüklüğünü öğrendikçe ne kadar küçük olduğumuzu farkediyor ve nerelerde takılıp kaldığımızı anladıkça ben kendi adıma utanıyorum...
daha uzun yazılır ama
ben şimdi yorumunuz için teşekkür ederek biraz susayım )))
her bir satırı çok değerliydi
çok mutlu oldum
sağolun
selam ile...
yeğinadnan
yildiz parlak
zor demedim ki ben
benim derdim adaletli olmayı unutan dünyaya bir sitem göndermekti
hepimiz bunaldık
bir dönüp bakalım istedim
bu galakside nerdeyiz bilelim
saygı, selam bizden de size gelsin dost kalem...
deniz_tayanç1
Adaletsizlik ve sürüp gitmesi, çıldırtırcasına...
Bir cevabı yok mu, yok mu bir müdahale eden?
Elbette var, kaybedenler için pişmanlık, söz dinleyenler için bir dolu sevinç.
Sevinenlerden olmanız dileğimdir.
Çok saygımla.
Parlak Hocam İyi Akşamlar...
400 Milyar dünyayı okuyunca, Yıllar önce kitaplarından tanıdığım Ahmet Hulisi geldi aklıma.
Hulisi,
Birçok kitabın yazarı. Bilimle de ilgili ,aynı zamanda Tasavvuf ekli. Yanılmıyorsam Yaşamın gerçeğinde yazmıştı.
Bizim güneş sistemimiz gibi 400 milyar güneş sistemi var diye birde Dünyada yaşayan 7/8 milyar insanın her birini bir güneş sistemine göndersek, 393 milyar güneş sistemine gönderecek kimse bulamayız diyordu...
Bir Hesap daha yapmıştı.
Kısaca Özetleyim. Üzerinde yaşadığımız dünya kendi ekseni etrafında 24 saatte bir dönüyor. Dünyanın 24 saati bir gün. Güneşin etrafında 365 günde dönüyor 365 gün dünyanın bir yılı.
Güneş İçinde yaşadığımız güneş sistemi, samanyolu galaksisi etrafını dünya yılıyla, 255 milyon yılda dönüyor. Güneşin bir yılı dünyanın 255 yılı.
Sonra diyor ki Dünyada 70 yıl yaşayan bir insan dünya yılıyla 8,6 saniye yaşamış sayılır.
İlginç değil mi?
Dünyada 8,6 saniye yaşamak için, dünyalılar birbirini yiyor. Ve bir çoğu aç açıkken silah saniyeye harcadığı paranın haddi hesabı yok.
Anlamlı yazınız beni okuduklarımla yüzleştirdi. Yazınız düşündüren, okunası bir yazı.
Kutlarım.
Saygılarımla.
yildiz parlak
Merhaba
öncelikle "Parlak Hocam" demişsiniz ya yüzümde gülümsemeye engel olamadım,estağfurullah desem türkçede karşılığı evet ,öyledir anlamına geliyormuş ki hiç yerinde olmaz, ben bunu dostça bir sesleniş olarak algılıyorum ,izninizle...
Paylaştığınız o ince hesaplamalar ve başka galaksilere göre 8,6 saniye yaşamış olmak bile bazen bu dünyayı insandan korumaya yetmiyor demek ki...
biz dünyamızda kelebeğin bir gün yaşamasına üzülürken, başka dünyalardan bize de üzülen olur mu acaba...
....
Gündemin ağırlığı, biriken sorunlar, yaşadığımız bu adaleti kayıp dünyaya bir iç dökümü idi benim yazım,okuduğunuz, yorum yazdığınız, eşlik ettiğiniz için çok teşekkür ederim....
saygı ve selam ile...
Necati Kavlak
Sürçü lisan ettimse affola.
Soy ad ya soy isimle hitap sagıdandır.
Asker geleneği :))
‘
salt gördüğümüz iyi rüyaları yaşama yorup
çölleri dünyadan saymasak olmaz mı usta
ve belki 400 'ü yarı yarıya eksiltmeyi de becererek...
tanrı bana inanır mı bilmem ama,
çok şey görmüş gözlerim ve yüreğime borçlandığı kesin bence...
eyvallah.
yildiz parlak
bu dünyaya geliş sebebimizi bile anlamadan hem burada hem öbür tarafta cehenneme davet ediliyoruz ,ironisi bol bu durumun zaten yöneticisi biz değiliz
yani ne gelirse başa
buyursun demekten başka yolumuz yok...
yazmaya devam o halde
yazıma uğradığınız yorumunuz için çok teşekkür ederim
bizden de
eyvallah....