- 440 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Mezarlık
Yoruldum artık ve gücüm yok yeniden inanmaya...
İnanıp adına hayat denilen bu yaşamla mücadeleye...
Anlayamıyorum insanları, değer verdikçe neden değersizleşiyoruz?
Onları anladıkça neden anlaşılmıyoruz?
Nerede hata yapıyoruz?
Bizden her vazgeçildiğinde neden görünmemek için kaçan oluyoruz?
Mutlu olmalarını istediğimiz için mi suçlu oluyoruz?
Kendileri hata yaptığında yine de özür dileyen neden hep biz oluyoruz?
Yoruldum artık ve durdurun bu yalan dünyayı, yalan insanlarla aynı yerde kalmak istemiyorum diye haykırasım var.
Anlayamadıkça yoruluyorum, hayatımı, duygularımı alt üst eden herkese kızmak yerine yine kendime yöneliyor bütün öfkem ve kızgınlığım.
Ne yapmam lazım şimdi?
Duvarları mı yumruklamalıyım?
Kırıldıkça bende mi kırmalıyım?
Ne zaman birilerine inansam hayal kırıklığı yaşıyorum, bu da mı gol değil hakim bey diye sorgularken buluyorum kendimi.
Her şeyi ve herkesi bir kenara atıp inmek istiyorum yalana dönen bu dünyadan, yalnızlığın ve sessizliğin hakim olduğu, bir gün herkesin gireceği o toprağın altına.
Oysa ölmeden de gömüldüm bir çok defa, bu defa başka, bu defa ne bedende can ne canda ruh kaldı.
İlk defa verdiğim bir karardan dönüyorum, ilk defa vaz geçen taraf olmuyorum. Rahatsız olan var ise şayet o gitsin, artık boş yere fedakarlık yapmıyorum.
Kim ne verir ise o gelecek onunla, madem ki menfeat dünyası, madem ki çıkarlar için onca şey, bundan sonra bende herkes gibiyim.
Sana gelince, sen herkes bile değilsin.
Şimdi; Lütfen mezarlıkta sessiz olun, diriye saygınız olmadı, ölüye olsun.
YORUMLAR
Bazen herkes benzer şeyler hisseder... Sonra yine inanır, yine güvenir, her şey güzelleşir... bu döngü böyle sürer gider...
Dert etmeyin bunları. Bakın, insanlar “gerçekten” ölüyor...