Uyuşturucu, Sigara ve Alkol Kullanımı ile İnsanlar Yavaş Yavaş Ölüyor
"Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya genelinde her yıl 8 milyon insan sigaraya bağlı nedenlerden hayatını kaybediyor,
DSÖ’den 2016’da aşırı alkol tüketiminden dolayı çoğunluğu erkek olmak üzere dünya genelinde 3.3 milyondan fazla insanın yaşamını yitirdiği bildirildi. Alkole bağlı ölümler bütün ölümlerin yüzde 5,9’unu oluşturmaktadır. (Toplam ölüm sayısı 56 milyon)
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre uyuşturucu kullanımı nedeniyle dünya genelinde her yıl 200 bin kişi hayatını kaybediyor.
Dünyada sigara, alkol ve uyuşturucudan ölenlerin yaklaşık sayısı 11,5 milyondur ve toplama göre ölüm oranı % 20’dir. “
Yukarıda ki acı rakamlar 2019 yılı değerlerinin internetten alıntısıdır. Rakamlar üç aşağı beş yukarı her yıl oranını değiştirmemektedir.
…
Alkol, sigara ve uyuşturucu tercihi ile insanlar kendi istekleri ile ölüyor ve bu toplam ölüme oranı % 20’dir. Niçin insanlar bunları kullanarak ölümüne neden olacak bir maddeye bağımlı oluyorlar? Bunları kullanmasalar ne olur? İnsanlar neden intihar ediyorlar? Bunların yerine insanın tercih edeceği güzel alışkanlıklar yok mu? Bu kötü alışkanlıklara sebep ne olursa olsun, ölümü arzulamayı kim ister ki? Hani insana zehir yemesi için tabağı uzatsanız, “Ben öleceğime sen öl der ve karşısındakini öldürür!” gerçeğine rağmen… Bu maddeleri kullanan insan bir anda ölmüyor, uzun bir zaman geçiyor ve en sonunda bu alışkanlık onu öldürüyor. Bu ölüm bedeni kısa bir uyuşturma ile başlıyor. Gün geçtikçe bu uyuşmanın süresi artıyor ve en sonunda tamamen uyuşturup, ölümü gerçekleşiyor. Öğüt vermeye kalksanız, bunu için kişiler her şeyden haberimiz var diyorlar, hatta sana ne diyerek size zarar vermeye bile kalkabiliyorlar. Sebep her ne olursa olsun, her karşılaşılan soruna teslim olup da unutmaya kalkarsak, bu çözüm olur mu? Kesinlikle hayır.
İnsanı yaşat diyen İslam dini ve onun öğütlerine insan neden uzak durur ki? Kişi, İslamı öğrense, onun öğütlerini yaşamına yansıtsa, derdin Allah’tan geldiğini ve geçici bir sınav olduğunu kavrasa; ne içki, ne uyuşturucu ne de alkol almaz. Demek ki, İslamı yaşayanlar bile Kur’anın emrettiği gibi dinlerini yaşamıyorlar ve umutlarını şirke girerek, insandan yahut alkolden, uyuşturucudan ve alkolden bekliyorlar. İnsanı derde sürükleyen din değil, insanları yanlış yola yönlendiren kendi tercihleridir. En kolay yoldan para kazanmak ve yaşamı kolaylaştırmak adına haramı gözü kara tercih etmeleri ki, bu dinen yasaklanmıştır, sonucunda kolay kazanıp kolay kaybetmeleri ve çevrelerinde bu tercihleri ile yalnızlaşmaları sonucu, dertleşme arzularını bu zehirlere yönlendirmeleridir. Bu alışkanlıklar devam ettikçe iyice insanlardan uzaklaşan, bedensel özelliklerini ve güçlerini kaybeden akıbet onlara vaki oluyor. Keşke, Allah’ı hatırlayıp tövbe yolunu seçebilseler ve hidayete ererek, eski sağlıklarına kavuşabilseler. Bu gibi kötü alışkanlıklardan tövbe etmek için mücadelesine yön veren güçlü insanların, doktorların ve sevdiklerinin çevresinde olması gerekir.
Hiç bir dert ve neden sizlerin bu alışkanlığı seçmenize neden olamaz. Demek ki insanların % 20’sinin akıl sağlığından şüphe etmek gerekir. Allah’tan Korona gibi bulaşıcı değil. Bunun virüsü yok ama şeytanı çok… Allah sizi bu kötü alışkanlıklardan kurtarsın diyorum, dua ile.
Saffet Kuramaz