- 300 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
İki Yüzlülerin Yüzlerine Zam Gelirse
İki yüzlülük var ya hani, riyakarlık diye de anılır zaman zaman. İşte o şimdilerde yavaş yavaş mazide kalmaya en büyük aday. Yok canım, ortadan kalkıyor mu iki yüzlülük, dediğinizi duyar gibi oluyorum. Kalkmak ne kelime, iki yüzlülüğe zam geliyor zam, şimdilerde üç yüzlüler beş yüzlüler türüyor toplumlarda... Yanar döner bir sürü çok yüzlü denilebilir...
Bazı devletlerin başındaki zatı muhteremler ihtiraslarının kurbanı olmaktan bir türlü kurtulamıyor. Varsa yoksa koltuk, koltuk olmadı, masa, sandalye, tabure, artık ne bulurlarsa oturacaklar üstüne... Aman dikkat edin bazı maddeler çok serttir bir yerlerinize batabilir, benden söylemesi...
Eski çizgi romanlardan Tommiksi bilirsiniz. Orada sahtekar dolandırıcı bir tip olan Binbir Surat vardı... O iki yüzlü insanlar ve devletler, biraz da o Binbir Surat denen tipe benziyorlar... Birine farklı, başka birine daha farklı davranıyorlar...
’’Batı hiç bir zaman uygar olmamıştır.’’ diyor, Merhum Başkanlarımızdan Bilge Kral lakaplı Aliya İzzet Begoviç... AB deyip duruyoruz. İki yüzlülükleri, hatta çok yüzlülükleri gözlerinden okunuyor. Bir onların mültecilere bakış açısını değerlendirin, bir de bizim bakış açımıza göz gezdirin. Arada çok büyük farklar olduğunu göreceksiniz.
Hani Riyakâr da deniyor ya bu insanlara, hani kelimenin aslı riya ya, riya içinde olduğunuz zaman kâr etmiyorsunuz, bilakis zarardasınız. Bunu da akıldan çıkartmamak lazım. Değerli Yazar Nihat Genç Ağabeyimizin de şu tespitine katılır mısınız bilemem ’’Batının bombaları nereye düşüyorsa orası doğudur.’’ der.
Riyakâr insanlara ve riyakâr devletlere karşı yapılacak yegane davranış kendimizi ve devletimizi geliştirip onlara olan bağımlığımızı minimuma indirmek veya tamamen ortadan kaldırmaktır. Hakeza Ermenilerin dolduruşu ile bize ambargo koymaya kalkan Kanada’nın vereceği önemli askeri malzemeleri, bizim üretebildiğimiz gerçeği ile hiç iplemediğimizin, ortaya çıkması, önemli bir gelişmedir.
Riya mı, aman bizden uzak olsun. Burada Hazreti Mevlana’nın o çok bilinen veciz sözü ile cümlelerimizi bağlayalım ’’Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.’’ Sevmek ve yine sevmek. ’’Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe sine.’’ Nazım’ın dediği gibi... Bu memleket bizim...