- 451 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kapsam
Kapsam
"Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az!"
Anlatılan, kişi ne anlarsa o kadardır.
Üzerine alınmamak ise kabul edilmeyen şeyleri kapsam dışına çıkarmak gibidir.
Anlatımın tesir etmemesinin nedeni şudur. Dolaylı yoldan olursa kişi üzerine almaz; direk anlatımlarda ise karşı duruş yani bir çeşit savunma seçilir. Üzerine alınmamak veya savunma refleksi, anlatımı zora sokar. Bu durumda anlatım gereksiz olmaktan öte zararlı sonuç doğurur.
Kişi bildiğini veya gördüğünü, anladığı kadarıyla dillendirir. Öyle ki gördüğüne şahit olması da anladığı kadardır. İnsanın gördüğüne, "Görgü şahidi" olması kendi iddiasını oluşturur. Varlığı iddia edilen bir şeyi, göstermek kafidir. "Bir şeyin olmadığına şahit olmak" bu nasıl olabilir? Yani kişi "Şahidim ki şu yok!" diyor. İnsan evrende bir şeyin yok olduğuna dair şahitlik yapabilir mi? Olduğuna dair şahitlik kolay, o şey gösterilir. Olmadığına ise hükmedilir, şahit olunmaz. Ontolojik olarak varlığın iddiası başka, varlığı dahi iddia edilmemiş veya ispatlanmamış bir şeyin olmadığına dair şahit olmak başka! Bir olayın olup olmadığına dair şahitlik başka! Bir şeyin var olup olmadığına şahit olmak başkadır.
Genellikle, kişi üzerine almadığı konulardaki anlatımları başkalarına atar. Kabul etmediği kusurları da başkalarına atar. Böylece kendini tüm kusurlardan tenzih eder. Kapsam dışına çıkarak kusurlardan kurtulur. Oysa başkalarına attığı kusurların kapsamından onlar da pek ala kapsam dışına çıkabilir. Böylece kimse, kimseye bir şeyler anlatamaz! Kimse, kimseyi anlamak istemez. Anlaşılmamaktan şikayet edenlerin genellikle bu kapsamda oldukları gözlemlenebilir. Esasen "Anlaşılamamak" diye bir şeyin olmaması gerek ya da kişi anladığı kadarını anlar bu anlayış kapasitesi-kapsamı dışarıdan artırılamaz! Sosyal medyadaki paylaşmlarda sık rastlanan mesajların içeriği, suçlayıcı, öğretici, emredici, korkutucu veya tehdit edici türde olabiliyor. Öyle ki doğal yoldan veya yaşlılıktan ölümle bile insanlar korkutulmaya çalışılır. Kişinin öldükten sonraki halinin bilindiği idda edilerek...
Bir de "Yanlış anlaşılma" konusu var! Kişi anladığı kadarını anlıyor ise yanlış anlaması zaten muhtemel. Kişi "Doğru" olduğunu iddia ettiğini anlatmakla kendini gerçekleştirebilir elbet ama anlattığının yanlış veya doğru anlaşılmasını sağlayamaz! Mutlak "Doğru" anlatımının iddiası mümkün olmakla birlikte mutlak" Doğru" anlaşılmak mümkün değil.
Son tahlilde; "Anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az!" Kişi gördüğüne, anladığı kadar şahit olabilir. Bir şeyin varlığını iddia etmenin en kolay yolu onu göstermektir. Uzayı inceleyenler veya yer altında parçacık laboratuvarlarında yapılmaya çalışılan da bu! Bir şeyin olmadığı ise isbatlanmaz. Olmadığına hükmetmek başka şahit olmak başka.
Saygılarımla,
Ahmet Bektaş
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.