- 625 Okunma
- 5 Yorum
- 6 Beğeni
GÖZYAŞLARI DA ÇİÇEK AÇAR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Ağlayan siyah güllerin açtığı bir bahçedir şimdi onun yurdu. Yüreğinde insan sevgisi, cebinde yarım kalmış şiirleriyle, o hep gitmeden edemediği Akdeniz kasabasında gömülü artık...
Katıksız, riyasız, yer yüzündeki hiç kimse için hiç bir kötülük düşünmeyen bir insandı Abdülkadir Bulut.. Halkın uyanışını ve çağdaşlaşmasını istiyordu;bu yola baş koyanlardandı. Bunu yaparken de, insani değerleri elden bırakmıyor;insanları sevmeyi her şeyin üstünde tutuyordu Abdülkadir Bulut
Bulut’un şiirlerinde, bilinçle başvurduğu,onsuz edemediği halk kaynağının zengin malzemesi görülür. Folklorik imgeleri, folklor düzeğiyle yetinmeden, kendine has bir şiirin potasında eriterek dizelerine indirmeye çalıştı.
Artık senin eşgalin
Sudibinde duran taşların
Sulara verdiği yeni bir renktir
Kıpırdar bir halkın yüzünün altında
Andırarak çavdar çiçeklerini
Artık suların da bir eşgali vardır
Su, toprak insanın hayatında çok önemli bir yer tutar:suyla toprak hayatın kendisidir.Abdülkadir Bulut’un şiiri içinde öyle; ’’su’’ imajının vazgeçilmez bir yeri vardır. Bir toprak insanının gereksinimi gibi, bu imaja sık sık başvurduğu görülür:
İlk kez sulara benzemek istedim
Tanış bir arkadaşın sesinin altında
Onun şiirleri, güneydoğulu bir köylünün hayatı gibidir:sigarayı kaçak tütünden saran, meyveyi taşlayarak düşüren, sabahları işine erken giden, dostundan mendil isteyen, yolda yürürken ağaçtan bir yaprak koparan, bir ağacın gölgesinde uyuyup kalan, toprak damların saçaklarına nergis diken, haber almak için kapıları yumruklayan,elleri koynunda hayatını anlatan...Ama edilgen bir hayat değildir burada söz konusu olan. Bilincin ve başkaldırının,’’suç’’ ve ’’ceza’’ nın, bireylerde bıraktığı izlerine de rastlarız Bulut’un şiirlerinde:
Boğazı karıncalı bir ana oldu
Sular, havalar ve ikindi üstleri
Elleri koynunda birisiyim şimdi
Öyle ki 70’li yıllardan beri
Yeni kırışıklıklarda ekledi alnıma
Duyduğum her ölüm haberi
O artık dönmeyecek biliyorum;sesinin rüzgarlara, yüzünün toprağa karıştığını biliyorum. Ardından bir eş, iki evlat, yarım kalmış bir şiir dosyası bırakıp gittiğini biliyorum !
’’Şöyle oturayım da, hepinizin yüzünü göreyim’’, demiş minübüsteki arkadaşlarına ! Sırtını kapıya vermiş sonra hepsine birer sigara tutuyor, gömlek cebinde taşıdığı Maltepe paketinden. Sigaralar yakılıyor, birer ikişer nefes alınıyor...Tam o sırada araba hızla dönerken,bozuk kapı birdenbire açılıyor...
O geceyi Mersin Hastanesi’nde, koma halinde geçiriyor. Ertesi sabah yumuyor gözlerini dünyaya. ’’Bir çocuğun ardına düşer gibi’’ ölümün ardına düşüp gidiyor o güzel insan...
Ondan geriye beş şiir kitabıyla bir de tamamlanmamış dosya kalıyor. Sevdiği şairler, yazarlar için yazılmış yazılarsa dergilerde kalıyor. Abdülkadir Bulut en güzel şiirlerini yazmaya başladığı bir vakitte ayrıldı aramızdan. Onu Gözyaşları da Çiçek Açar adlı şiiriyle selamlıyorum. Işık içinde yatsın.
Ellerimi dokunduğum her yerde
Çığlık çığlığa kıvranıyor hayat
Ve ölen arkadaşların giysilerini
Bir kere daha dürüp koyuyor analar
Çamaşır sandıklarına
Gözyaşları da çiçek açar
Bugün yurtyeri olsa da acılara
Kayaların en sarp yerlerindeki
Kırlangıç yuvalarını andıran alnın
Bir gün terli bir gelecek uçuracak
Sabahlardan akşamlara kadar
Gözyaşları da çiçek açar
Ansızın oyuna başlayan çocukların
Sesleri kadar canlı ve huylu
Sevinçleri kadar taze ve acemi
Bir duruş kuşatır seni o zaman
Gözyaşları da çiçek açar
Başını dayadığın ağaç dalı
Bak hafifçe eğildi toprağa doğru
Uyuyan bir çocuğun soluk alışını
Dinler gibi kendini vererek
Yaklaş yüzünü örse de acılar
Boynundan ter boşalan herkese
Gözyaşları da çiçek açar
Yaklaş, yüzünü örse de acılar
Ve nasıl yakalarsa toprağı kök
Suları renk, dalları kiraz
Sen de öyle yakala hayatı
Yürü kol kola canıma değsin
Gözyaşları da çiçek açar
YORUMLAR
Ruhu şad olsun.
Paylaştığınız dizeler çok duru, anlamlı, içtendi. Sayenizde az da olsa tanımış olduk bir '' insan''ı, geri kalan hikâyesini merak ederek.
Sessizce göçüp gidiyor birileri hayattan, bizler yazık ki gürültüye kulak veriyoruz çoğunlukla ve işitmediğimiz ne çok ses, renk var duyulmayı, görülmeyi hak eden.
Teşekkürler sevgili yazar.
Bazı kişilerin hikâyeleri siradan olur, finalleri sıra dışı... Tıpkı şairlerin ki gibi..
Sevdiğim şairlerinden biri olan Abdülkadir Bulut'u, kutlanmakta olduğumuz Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bugüne yaraşan anlamlı şiirini ekleyerek ben de yad etmek isterim.
Değerli ve vefalı yazınız için teşekkürimle, esenlikler dilerim.
Saygılarımla...
MUSTAFA KEMAL'CE
Ve bir Erzurum sabahında
uzun bir savaşı düşündüm
Mustafa Kemal'ce.
Büyüdü ellerim ve gözlerim
Sakarya'nın doğu yakasında
dağda bir geyik gibi.
O zaman çizdi Seddülbahir'i
alaca şekillerde Mustafa Kemal
savaş haritasına.
Sonra barut kurşun ve kan
bir nice güneşi çağırdım
Mustafa Kemal'ın otağına.
~ Abdülkadir BULUT ~
Aydınlık, 7 Ağustos 2015