- 2822 Okunma
- 4 Yorum
- 3 Beğeni
SENLİ HİKÂYEMİZ
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
SENLİ HİKÂYEMİZ
“Çok meşakkatli bir ömürdü senli hikayemiz...”
Memleketin sırlı, kışlı hanelerinde, aşkın büyülü öyküleri yüreklere kazınırken, “beşköyde kışlı masallar yazılıyordu” ruhlara. Mavi gülüşlerin
şifaları serpiliyordu... Sabah, saat altı elli altıyı gösterirken, uykusundan uyanmıştı güneş, dışarıda kocaman esen ekim’in son esintisini hapsetmişti yürek. Ben, sevgi bezeli kokuları içime çekerken; “geceli türküler” yapışmıştı damaklarıma, beyaz bulutlar kaplamıştı semaları... Ağaçların “sarı yaprakları” artık dalından düşüp zeminleri tümden kaplıyordu. Yüreklerde kopan fırtınalarla, beyazı giyinmişti gün, sevgi şerbetini içen insanları sezerken, iliklerime karışan mutluluğu kanıma “santim santim” çekebiliyordum.
Havanın rengi kırıkken, yaşama sahici gülüşlerle bakmak, toprağın acısını içimden kopartıp atmak; mutluluğu hücrelerimde hissetmek, aydınlığın büyülü güzelliğinde insanların birbirine olan sevgisini seyrederek, “sevinç gözyaşlarımı” akıtmak istiyordum.
İçli bir ah çekerken evrene, gözlerim, gölgemi izlerken, o an, kendimle yüzleşiyordum. Ağır adımlarım götürüyordu beni hayatın katı kurallı
boğuk dumanlı evine. Kapıların ardında sıkışan yalnızlıklar, “şarabın kırmızı tonuyla dokulu güzellikler varken,” yanık bakışlı, zümrüt dallarım kırılıyordu.
Ve...
“Ben, duvarlardan sızan soğuk nefesler biriktiriyordum.”
Emin ellerin hüküm giydirdiği geceler, mavi gülüşlerin duygusuna salıyordu ruhumu; ıslak gözlerimi siliyordu sevgi ışığım, huzur yelkenlerini sevgiye açıyordum kısa
bir ömrün büyüklüğü kadar yakın.
Bir okyanus gibiydi senli sevdamız, iki yüreğin taçladırılmasıydı kan bağımız.
Sevgimiz, serin sularda neşe dolarken, senin kalıcı güzelliğini seyre dalıyordum.
“Gülümseyişin, can atışın, gözyaşların, göğü yırtacak kadar derindi, bilesin!..”
Hakiki sevgi kanatlarımızla, elbet çıkarız bu karlı yollardan, sevgimizle ezeriz çürük zeminleri, sabırla geçeriz engin denizleri... Benimle bu hayatı tek nefeste soluyarak, kuşların esintisini hissederek, ellerinle severek büyüttüğün bu ulu aşkın bağı “sevgi” olsun...
Gönlümde büyüyen papatya çiçeği, nefesinin has kokusu olsun. Ey koca yürekli güneş parçası, hissedeceğin tüm özlemler “seni” bulsun!
Tüm zamanlar isyan ederken, acılar, geçmişin topraklarına karışmış; yara izinden hiçbir eser kalmamış, hayaller tümüyle gerçek olmuş, bir ay hilali özündendi ölümsüz sevgiler. Bu gece, gökyüzünde beliren kutsanmış sevdalar var, yamaçlardan akan güzellikler var, Kerem gibi hayata “aşk serpen” canlar var.
Biliyor musun?
Bu kentin köprülerinde koca anılar yatar, teninin kokusu canıma can katar; büyülü geceler, tatlı rüyalarla başlar, kendini bırakmadan kır paslı zincirleri, bir tutam barış aşıla ruhlara, hiç usanmadan, bir ömür boyu “gönül diliyle” konuşmaya var mısın?
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Güneşin doğuşu karanlıkları aydınlatsın İçi karanlık dolu içi başka dışı başka insanların içinin kirini pasınıda silip aydınlatması dileğiyle tebrikler
Mehmet Öksüz
Tebrik ediyorum, kaleminize sağlık, duygusal ve özlem dolu bir yazı olmuş.
Mehmet Öksüz
Günün güzel yazısını şiir niteliğinde okudum, gayet edebi ve de duygusal.
Tebrikler Efendim...