- 684 Okunma
- 2 Yorum
- 5 Beğeni
KÜÇÜK MAVİ KELEBEK
Günlerden bir gün küçük kelebek yaşadığı ortamdan çok sıkılmış, evinin dışındaki hayatı merak etmiş, annesinin tüm yasaklarına rağmen dışarıdaki hayatı görüp tanımak, mutlu olmak istemiş. Onun için mutluluk evinin dışında o lüks hayatlarda, ekmek elde su gölde yaşamakmış.
-Evet demiş ben güzel bir hayatı hakediyorum ve uzunca bir gecenin sabahında parmak uçlarına basa basa evden ayrılmış, tam kapıya çıktığında demiş -Mutluluk ben geliyorum aç kollarını ve uçmuş uçmuş uçmuş o kadar yorulmuş ki! Yolculuk boyunca rengârenk şeyler görmüş, çok güzel çiçekler sonra konmuş bir ağacın dalına uzanmış uyuya kalmış. Uyandığında gece olmuş ve üzerine yağmur çiselemiş bakmış kanatları ıslak kurumasını beklemiş ama sabrıda pek yokmuş, daha görülecek o kadar güzel şeyler varmış ki sabredememiş çırpmış o minik kanatlarını ve uçmaya başlamış ama kanatları tam kurumadığı için insanların çöp attığı bir alana düşmüş, düştüğü yerde bir sıvı varmış ve hızla kanatlarına yayılmış çırpındıkça batıyor uçamıyormuş Allah’ım kurtar beni diye ağlamaya başlamış sonra annesinin sözleri aklına gelmiş -Kızım en mutlu olduğun yer evindir, dışarısı sadece ihtiyaç dahilinde gittiğin ama asıl huzur bulduğun yer ailenin yanıdır.
Minik kelebek evden ayrıldığına çok pişman olmuş, uçmak eve geri dönmek istese de uçamıyormuş, biraz çabalamış ve kaderine razı olmuş tam başını aşağı eğdiğinde bir kürdan çöpü görmüş ona tutunup o sıvıdan çıkmış, bir müddet beklemiş ve kanatlarını kurutmuş tabii kanatları kurudu uçabilecek ya hemen unutmuş annesinin sözlerini uçmaya başlamış.
Uçmuş uçmuş uçmuş o kadar şımarık ve hızlı uçuyormuş ki önündeki dalı göremeyip dala kanadını vurmuş öyle canı acımış ki oracığa yığılmış kalmış. Sabah olduğunda zorlukla gözlerini açmış karşı dalda duran Baykuşu görmüş. Baykuş sessiz sessiz onu izliyormuş -Merhaba baykuş kardeş ne yapıyorsun demiş. Baykuş kendinden emin -Merhaba demiş dua ediyorum. Minik kelebek her şeyden habersiz -Ben de ediyim bayadır dua etmedim demiş. Baykuş gülmüş -Ben yemek duası ediyorum demiş.
Minik kelebek anlamış Baykuşun akşam yemeği olacakmış, hemen çırpmaya başlamış kanatlarını, kaçmaya çalışmış bakmış Baykuş çabalıyor -Yaralı nereye gidecek, zaten ben sabah kocaman bir fare yemiştim aç değilim bu da kaçamaz deyip uyumaya başlamış.
Minik kelebekte artık mücadele edemeyecek halde kendinden geçmiş, kendine geldiğinde Baykuşu başında görmüş Baykuş tam onu yemek için eğildiğinde -Allah’ım bu kokuda ne sen iğrenç kokuyorsun deyip, uzaklaşmış. Bu koku birkaç gece rahat etmesini sağlamış, ormandaki hiçbir hayvan ona dokunmamış bu arada da minik kelebeğin kanatları tamamen kurumuş.
Artık uçabilirmiş, uçmuş uçmuş o kadar sert kanat çırpıyormuş ki adeta yaşadıklarının üzerine toprak atıyormuş her kanat çırpışı, nihayet evlerinin önüne gelmiş annesi kapıda ağlıyormuş -Kızım demiş. Minik kelebek çok üzgünmüş -Anne annem deyip sarılmış bir daha sözünden hiç çıkmayacağım demiş. O anda annesi bir çığlık atıp -Kanatların neden mavi demiş. İkiside çok korkmuşlar hemen Dr. kelebeğe gitmişler Doktor kelebek -Kanatlarına dökülen sıvının boya olduğunu ve geçeceğini söyleyince de hoplaya, zıplaya evlerine dönmüşler ama her şey Doktorun dediği gibi olmamış o sıvı çıkmayan bir boyaymış. Minik kelebek yaşadıklarından büyük bir ders almış, büyükler ne derse desin her zaman haklılarmış anlamış. Kanatlarıma o sıvının sürülüp çıkmaması tesadüf değil diye düşünmüş (mavi huzur, mavi iyilik) demek olduğu için iyilik yapması isteniyormuş. O günden sonra minik kelebek, mavi kelebek olmuş ve hep iyilik yapmış.
Siz de olur da bir yerlerde ona rastlarsanız bilin ki şans, mutluluk ve huzur sizden yana. Umarım herkes hayatında bir defa da olsa mavi kelebeği görür ben gördüm darısı size.
Büyüklere de küçük bir dipnot, çocuklarınızı yetiştirirken baskı ile değil de arkadaşcasına, onları anlayarak yetiştirin. Kaçan, korkan çocuklar evlerinin dışında daha güzel hayatların hayalini kurmasın. Eğer bu hikayemiz de olduğu gibi mavi kelebek annesiyle daha sıcak bir bağ kurmuş olsaydı yasak ya da kızarak anlatılmasaydı dışarıdaki hayat, beklide mavi kelebek mutluluğu dışarıda aramayacaktı.
Unutmayın mutluluğu evinde bulamayan çocuklar, dışarıda arar. Güçlü, karakterli, topluma faydalı bireyler yetiştirmek sizlerin elinde. Çocuklar birer hamur dur ona şekil veren ise sevgi, saygı ve hoşgörüdür kısaca bizim davranışlarımız!
YORUMLAR
KeLeBeK EtKiSii
Aygün Deniz
Küçükler ah o yarınlarımızın emaneti küçükler... Onları anlama ve güzel olana yönlendirme yolunda göstereceğimiz yaklaşımlar, tavır ve edalar, kullandığımız üslup ne kadar da hayati bir kez daha gösterdi bize bunu Mavi tıpkı kamu spotu gibi...
Tebrikler, sevgiler
KeLeBeK EtKiSii
çok teşekkür ederim saygılarımla