Bir özlemin öyküsü
…
Nazan on beş yaşındadır. Ümitleri vardır. Yaşama değer katıyordur coşkulu yüreğiyle. Bunun farkında değildir.
Üzerinde kırmızı ekose etek ve ayağında beyaz ayakkabısı ile geçti kalabalığın içinden. Yağmur kırtasiyenin yolunu tuttu. Annesine sürpriz yapacaktı. Bu gün ikisi için önemli bir gündü. Babasını kaybedeli iki yıl olmuştu ve sonra bir gün, hüzünlü bir gün, birbirlerine söz verdiler. Hayata tutunacaklarına dair. Tutundular da.
Az sonra elinde kır çiçekleri ve çiçeğin yanına iliştirilmiş bir mektupla belirdi kapıda Nazan. Annesi mutfak önlüğü ile çıktı kapıya. Annesi şaşırdı. Gözleri doldu. Ona böylesine güçlü bir kız veren Allah Kerimdi, Gafurdu.
Kızına karışık hisler içinde sarıldı. İçeri geçtiler. Annesine mektubu sonra okumasını rica etti Nazan. Peki dedi annesi. Birlikte mutfağa geçtiler. Evlerini mis gibi yemek kokuları sarmıştı. Annesi lahana sarması yapmıştı. En sevdiği yemekti Nazan’ın. Yemekleri bittiğinde saat dokuz olmuştu.
Birlikte çaylarını yudumluyorlardı anne kız. Nazan… bu ismi ona babası vermişti. Şimdi baba özlemiyle doluydu Nazan.
Annesi çayları bir kez daha tazeledi. Göz göze geldiklerinde Nazan’ın gözlerinden gözyaşları yağmur gibi dökülüyordu.
Annesi:
-Biricik kızım, benim meleğim ağlıyor mu? Kuzum benim…
Nazan dayanamamıştı yine. Birlikte söylemeye başladılar babasının en sevdiği türküyü.
“
Bugün benim efkarım var, zarım var
Bugün benim efkarım var, zarım var
Değme felek değme, değme telime benim
Değme felek değme, değme telime benim
Gül yüzlü cananı yar yar elden aldırdım
Gül yüzlü cananı yar yar elden aldırdım
Ecel oku değdi yar yar gülüme benim
Değme felek değme, değme telime benim
Değme felek değme, değme telime benim…
“
…
’2020
Mahvash
YORUMLAR
Özlem, dönmeyecek yere gideneyse... içini acıtır insanın gerçekten.
Uzun yıllar oldu babamı kaybedeli, hâlâ her andığımda gerçekten burnumun direği sızlar...
Zaman ve sabır!... Birlikte olduğunda güç kazanılabiliyor.
:(((
Sevgilerimle...
Mahvash
Çok sevgimle.