- 504 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
İYİ Kİ VARSIN GÜLÜM!.. GÖZLERİN SÜRMESİ ÖLÜM...
günahlarımla birlikte ruhumun omuzlarına ve ne zaman ki nazlanma katına terfi ediliyorum o yüce Rahman’ın bahşettiği imanın ihtişamında pişerek, hemhal oluyorum ve kayboluyorum huşu ile; gözyaşlarımla yıkanan, korku ile umut arası bir makam olan ruhumun odacıklarında secdeye kapanıyorum.
İç geçiriyorum nefesimi verirken dışarı ıslık gibi çıkıyor sesim Hayy diyorum. Bir serinlik esiyor uçuruyorum ruhumu gökyüzüne, tüm günahlarıma tevbe ederek.
Ateşin güle dönüştüğü yerde nazlanırken Rabbim’e; iyilikle kötülüğün dövüştüğü bir kaosun tam ortasında pelesenk olmuş dilime hep aynı dua; özlediğim asude vuslata ermek.
Af edilme sevincini yaşamak için beyaz kefeni gelinlik gibi düşlerken; ölümü düğün gibi beklemek.
Her hu deyişim, her doğan güneş gibi içimi ısıtan tevbe edişim defalarca. Her zerremle ürpererek...
Ve imanla boyanan kalbimi yükseltirken masmavi gökyüzüne affedilmenin o tarif edilmez güzelliğinde, avuçlarımda varlığımı sarıp sarmalayan toprağımın izini yüzüme sürerek kavuştuğum huzur.
İnanmıştım çok şükür. Aşk ile dönmüştüm pervane gibi, ateşi gül bilmiştim. Kor iken kül olmuş, Hakkın divanında kul olmuştum. Altın iken pula razı, ipek iken çula razı olmuştum. Ham iken olmuş, çiğ iken pişmiştim imanın haşmetiyle...
İyi ki varsın ölüm!
İyi ki varsın Allah’ım!..
Ya Hayy...
.