Sevgili Kahve ve Çay Yazısı (Siteye), Ihlamur da Olur.
Sevgili Sitedaşım, bu güzel ve kendimden kıvanç duyduran mesajınız beni çok kanatlandırdı ,mutlu etti. Mutlu edebilmek bir insanı ne güzel bir şey. Tabii bu şey dediğimizi, tarih de, ilim de, edep de açıklayabilmiş değil..
Şunu ifade edeyim yaklaşık 2-3 aydır dar bir çerçevede büyük küçük ahbaplar dışında ilgilendiğim şiirini okuduğum kimse yok. Yaşadığım son olayların bunda da etkisi var, o olaylar ki ;....Aman boşver...
Y dedik, daha diyeceğiz, ne melem şey ise, daha altını üstünü dolduracağız, bu kadar büyük bir boşluk nasıl dolarsa tabii... Çıktık açık alınla 20 yılda 30 milyon genç desem, kimi Y’ler bile tırmalıyor birbirini.. Kedidir kedi diyoruz, geçiyor yani.. Bu Y’lerin büyükleri hani diyoruz bir araya gelse, bir plan program dahilinde... Ne diyorum ben dimi...
Aaa bugün kırmızı giymiş, mavi kravat takmış mıdır olay bilmiyorum ki.. Aslında devir çöktü de, ütüsüz çıkmamak lazım, üzerimize taş yağmasını bekliyoruz.
Elbette bunların sevgili sitemizle bir ilgisi olmasa da beni içime kapattı, lakin Hece Şiirinde artık bir çıtanın kırılması gerektiğini düşünüyorum. Kimi hiciv şiirlerinize denk geliyorum çok beğeniyorum, kimse karşısına çıkmasın bu şairin diyorum içimden, kimi -de, da, -ki eklerindeki yazım hatalarına içerliyorum, kimi devamlı sevda şiirlerinde kullanılan ifadelerin, kafiyelerin ve rediflerin tekrarına... Çok sık şiir eklemeniz de bir diğer sitemim size.
Hani Türkçe zengin bir dil idi.. Zengin şairlerimiz nerede? Tamam çökerttiler ekonomik olarak milleti de, kelimelerimize de mi kıran girdi.
Elin çocuğu 5-6 kişi bir araya gelip şirket kuruyor, bizim de ihtiyardan çocuğa hepsinin patronluğunu yapıyor... Biz de çayda çıra oynuyoruz, öyle miydi bu deyim, deyim miydi, terim miydi...
Büyük devlet ve millet ve halk adamları yetiştirecek şiirler yazılması lazım... Lakin hapishane sayısındaki artış kimi korkutmuyor ki... Korkunun ecele faydası yok, ipte cambaz, çevir gazı yanmasın, yani ben cuf cuf...
Nasıreddin Hoca ve çekirgenin pardon, Keloğlan ile Can Kız’ın, yani Dünyayı Kurtaran Adamda olduğu gibi, hayttt huytt... devamlı bahsettiğim Y Kardeşleriniz olarak da ekliyoruz ama bizimkiler biraz muhabbet amaçlı, dostlar alışverişte görsün hesabı.. Bizler tıkandık belki de. Şiirlerdeki konuların, gayelerin, siyasetlerin, tespitlerin ötesinde bizlere koç başı lazım.
Anlaşamamak ne kötü...
Sevgili Site olarak artık bir girdaba döndük sanki şiirde.
Sizlerden görmek isterim ki; Beş Hececilerimizin anahtarıyla, İkinci Yenicilerimizin kilitlerini açmanız.
Ülkemiz bitik halde, her alanda dökülüyoruz muyuz. Yani, muhtemelen, ülkemizin büyük çoğunluğu hadi dünya dışına gidecek gemiler kalkıyor, kimse kalmasın diye bir anons duysa ülkemiz ilk başı alır yolcuların sıraya girme noktasında...
Kimi kendileri kabul etmeseler de ikinci yeniler;
Cemal Süreya,Turgut Uyar, Sezai Karakoç, Ülkü Tamer,İlhan Berk, Edip Cansever,Ece Ayhan, Oktay Rıfat....
Kim bunlar değerli ve çok sevgili sitedaşım..
Orhan Seyfi Orhon, Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek, Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel
Kim bunlar üstadım..?
Eğer siz mesajınızla beni gururlandırdıysanız, isimlerini yâd ettiğim üstatlarımızın şiirleri konusunda her birine bir deneme, makale, eleştiri yazılmasına ön ayak olunuz..
Deyiniz ki; Cemal Süreya’yı irdeleyen bir yazınızın altına, yeni gelen kardeşlerimiz için de yeni gelenler (Y ve Z Kuşağı..) Turgut Uyar ve şiiri hakkında yazı yazma sırası; ........... kardeşimde, dostumda, sitedaşımda... Atın topu, pas verin.. İhtimalen görülecektir ki, siz pas verseniz de pas attığınız yerde kimse olmayacak... Niye olmayacak ?
Büyüklerimizi, üstadlarımızı organize edin üstadım.. Ustalarımızı üstadlarımızı organize edin lütfen.. Bu konuda 13 şaire 13 yazı yazılamaz mı? Sizlerin yaşında, 13 şairle sitedaşla bizlere de birikimlerinizi satır aralarında sunarsınız hem. Bundan iyisi Jüpiterde kayısı..
İnsan sinirlenmiyor değil, sevgi sitemden doğar, ya hu burası podyum mu, ya hu ben 20 yıla yaklaştı internet edebiyat ovasında altı üstü tanıdığım 10-12 kişi, kimi büyüklerimiz de gitti bekliyor gökler ötesinde, gönüller ötesinde bizi... Buna rağmen kimi çıkıp diyor ki, ne edepten anlarlar ne edebiyattan veriyorlar talkımı, yiyoruz salkımı.. Yani olabilir, hep olabilir, bunlar olağan şeylerdir, lakin hırsına yenilip de boyayanlar yok mu, badana yapıyor...
Elbette herkes kendinden bahsedilmesini istiyor ama bizim görevimiz aslında sığ tartışmaların ötesine geçirmek değil mi geleceğimizi, şiirimizi ve edebiyatımızı..
Küçük insanlar arıyoruz işin gerçeği, büyük insanlar ile işimiz olmaz.
Hani derler ya, münebbih istemediğin kadar çok, sanki eba tv yayına girmiş gibi, of uleynn, o kadar belli ki kimin kibirli olup olmadığı, kimin üstad olup olmadığı, kimin deli olup olmadığı... Lakin kim eril kim dişi, kim çağı yakalamış, kim kalmış eski çağlarda... Gözlüklerimiz de işe yaramıyor, tozlanıyor, buharlanıyor görememek bizimkisi...
Belli mi sahiden, sahi ne demekti, yok belli değil..
Hadi serbest yazalım, peki yazalım nasıl yazalım, ben bilsem söyleyeyim, yani Türk Dil Kurallarına dikkat edelim diyeceğim amma burası neresi, kimin dünyası, internet dünyası, 40 kişinin birbirini bilmesi önemli mi sanki, değil yani, bir araya gelip bir şey yapılmayınca bir üst lige çıkamadıktan sonra şiirde, yazıda...
Şiire yeni başlayan 4-5 yıldır kalem oynatan kardeşim, sitedaşım; bir şiirinde diyelim 50 kelime kullandın onu, 50 kelimeyi 40 kelimeye düşürmeye bak... 120 kelime kullandın onu 80 e düşürmeye bak... Sen bana ne bakıyon, üstü züccaciye dükkanı, altı; kavak yelleri...
Hani bir de aşk diyorlar ya, bulut şairlerine döndük... Hububat şairleri gibi bu internet bizleri değirmen taşları arasında un ufak ediyor, lakin fırıncı yok üstadım, ekmek çıkmıyor, millet aç, kuyruk olmuş kapıda, nerde bu şairler diyor.. diyor... diyor... Herkes bir şey diyor... Desin yani... Demeli...
Korkutmaya çalışıyorlar milleti, Türk’ün sanki kefen ölçüsünü alıyorlar... O değil de kendi evladını bu kadar ziyan eden bir millet daha görüldü mü dünyada araştırmak lazım yine de?
Şu kısacık dünyevi yazımda ayaklarım üşüyor, saçlarım dökülüyor..
Ben harbi kısa yazmayı beceremiyorum...
Eğer bir kelime veya üslup kusurum olduysa affediniz..
Saygı sağlık ve huzur dileklerimle...
En sevdiğinize emanet olunuz..
YORUMLAR
Geçmişte bir gün İngiltere mütevazı çalışma odasında yerden tavana uzanan camının önünde iri kanepesinde oturuyordu. Düşünüyordu, aklındaki olay plan ve çalışma yapmasına engel oluyordu. Osmanlı toprakları büyütmüş Bizans'ı bile kışkırtmıştı. O sırada odanın kapısı tıklandı:
-Gir.
Gelen Hindistan'dı:
-Buyurun efendim sütlü çayınız ve sabah gelen mektuplar.
Hindistan çıktıktan sonra mektuplara baktı ve Bizans'ın yardım istediğini gördü.
"Belki şu aralar değil ama ay üstü ve ay altına yemin olsun seni içerden ele geçireceğim Osmanlı!
(Yıllar sonra)
Türkiye:
-Ay şekerim ar yu okey ya?
-Ya beybi bu böyle olmaz bi kalm davn yıha!
-Türkiye ekonomik olarak battı ve 3. dünya ülkesi olarak yerini aldı...
-Laiklik önemli hacı ver rakıyı.
-Yaa Türkiye'den nefret ediyorum yurt dışı imkanları daha iyi.
...
İngiltere hafif bir şekilde gülümser.
--Püsü hanımzadelerden Püsük Selo
LookandLearn tarafından 10/29/2020 5:12:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
LookandLearn tarafından 10/29/2020 5:12:57 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yinsani
güzeldi.kıymetliydi. değerliydi yorumunuz.
teşekkür ederim
Yinsani
black'e türkçe rumuz aradık bulamadık??:)
Erlik Aldacı
Yine de nazikane dileklerimizle teşekkürü bir borç bilirim.
Hülasa mevzu ziyadesiyle beni aşar.
Hürmet ederim...
Erlik Aldacı
Yinsani
afiyet olsun sizlere..
black_sky
Karadelik...bu da olmadı sanki
black_sky
Karanlık sema diye seslenildim daha önce bu daha kulağa tinili
Yinsani
sky:
vardı bir ara bende harflerin mana anlamaları bende de nerde kimbilir ya hu??
y: zaten kaynaştırma, incelik katar..
k sert sessiz,
s: ??? unutmuşum ya
Yinsani
sky: sima
sky: sema
sky: sonsuz
sky: uçak
sky: sakin
sky: ....................
black_sky
Siyahay;)) değişik oldu bak..
Cidden yardim kabul edilir
black_sky
Lâkin aklına gelen öneriler olursa yaz bari...eger Neva da gelirse ona da sorarız bakalim bir şey çıkacak mi...
Simdlik ben kaçar affola...
Eksik olma aksi hiç olma hep ol dilerim.
Iyi geceler olsun
Yinsani
aklıma geldikçe yazarım bir şekilde...
Yinsani
=
koyu ahenk...
siyah ahenk
*******
blck sky
**********
üstad bu sessiz harflerle oluşturulacak dört heceli bir kelime:)) bence en makulu...
siyah ve kara'da bulunan h ve r sesleri ni ne yapalım:))??
ingilizceye yenilmemeliyiz:)
Erlik Aldacı
Derinlik....
Derin kuyu
Yinsani
dipsiz derin
dipsiz siyah
dipsiz ahenk
derin siyah
derin matem
derin mavi
dipsiz mavi
siyah gölge
derin gölge
yıldızlı siyah
..
..
.
ha işte bu oldu diyemiyorum
black_sky
Bu bildirim işi bozuyor geç kalıyorum her seferinde.
Erlik Aldacı
Kara Yankı
Yankı_sal
Kara Yanık
Kapkaranlık
....
Yinsani
black_sky
black_sky
Yinsani
Yinsani
telgraf: belgegeçer demişler mesela galiba
black_sky
Yinsani
black_sky
Artık nesildaş gelsin belki güzel.bir fikirle gelir
black_sky
Derdime bak hele yahu;))
Yinsani
neva'nın ruhu, kulakların çınlasın... gel buraya:))
black_sky
Sahir Neva
Black_ sky nesildaşım rumuzunda kastı, "kara gökyüzü" mü yoksa "gökyüzü kara " sını mı kastetmiş ?
Aynı gibi görünen iki farklı anlam ele veriyor zahir...
1. öneri, kara ve tuğ kelimelerine bir (y) imzası ile birleştirme yapılabilR.
Ya da halihazırda (ay) kuşağı motifi çizen nesildaşımın kendi imzasınıda barındıran bir rumuz olabilir ,
birinci format "kara(Y)Tuğ" ikinci formatı ise "Kar(ay)tuğ" olabilir...
Tuğ kısmı dünyevi kardeşime selam çakmak için değil:) tabi ki şımarmasın hemen :)
Tuğ tercihi iki nedene bağlanabilir;
Birincisi şiir de kara üslubu diye bir şey oluşuyor ise bunun öncüsü anlamında tuğu elinde tutan ilk şair anlamı olur...
İkinci mesajı ise Y kuşağının öze dair Türk nişanı olur diye düşünülebilir....
2. öneri, "mai siyah " olabilir. Mai kelimesi günümüzde ki mavi kelimesinin kökeni olup su kökü olan "ma" dan geliyor ve suya dair anlamı taşıyor mavi rengi de haliyle suyun rengi olmuş oluyor... Mavi siyah anlamı bir yerde kara gökyüzüne de yakın bir anlam olur o nedenle "Mai siyah " ve ya "mai Kara(y) "
3. öneri, İmdi bir de "ayris" kelimesi var ki "ay ışığının kumsala düşen ışıltısı " anlamındadır.
Buradan bir kompozisyon ile edebiyatımızda kara üslubun ışıltılarını şiire döken ay kuşağı nesildaşımız için "Ayris" ve ya 1 ile 3 den derleme "Ayris Karaytuğ" şeklinde rumuzuda aşan bir müstear isim pekala güzel olur bence :)
Nesildaşlar ne derler ?
Yinsani
sky'daki y'nin rumuza kattığı derinlik sanki.. buradan Y'yi de kapsar hem:)
Tuğ çok güzel oldu.. hem nesildaşımda dünyevice gördüğüm şairliğe yakışır..
kara(Y)Tuğ
mai Kara(y)
Ayris Karaytuğ
..
nesildaşım neva; bir de "siyah" üzerine düşün bakem ne çıkacak..
Sahir Neva
illa bir karanlık yolculuğu varsa şiirler de o vakit bu yolculuğun yolcusuna da Seyyahtan nazire "Siy(y)ah" diyiverün :)
Yinsani
b ile başlasın y ile bitsin.. kelimedeki derinliği bozmayam dicem amma nasıl olcak bilmiyom..:)) ne rumuzmuş arkadaş:))
Ayris Karaytuğ .. müstear olur gibi hem Y'ce oldu valla da, rumuz için çok çalışmamız gerek çok..
Yinsani
blacksky: siyahbaray.. :))
black_sky
Nesildaslarim harikasınız...
Ayris çok hoş;))
Baray anlam olarak iyiymiş...
Amaç beyin jimlastiği oldu artık sanırım;))
Yinsani
kılavyemize şekerli su içecek dökülmesin diyelim..
teşekkür ederim efendim.
Bey_Han
Yazar da demeyelim o zaman, klaviyeci ya da klaviyedar'a ne dersiniz?
Yinsani
Bey_Han
Bilgisayar ayrı ajanda, not defteri ayrı efendim.
En azından bilim ve edebiyat elektrikten kısmen bağımsız olacak daima.
Esen kalın.
Yinsani
kılavyenin türkçesi ne bilmiyorum ama ekalem karşılamıyor, garip geliyor ama kullanıla kullanıla alışırız belki de..
çay kahve ikram edemedik ama... kusura bakmayın..
katkılarınız için teşekkür ederim.
Basma dur üzerine toprağın canı acır
Senin yükün ağır ademoğlu adın kahır
Işine gelince sorgularsan nedenleri
Gün gelir elbet kefen boyuna kisa kalır
Nesildaşım yine geleceğim...içinden geldi bir selam niyetine...
Eksik olma aksi olma hep ol...
Sağlıcakla
black_sky
black_sky
Son mısra eksikti o bakımdan tamamladım;)))
Mesai bitsin daha detaylı geleceğim lakin
black_sky
Gece kaldım yahu
Yinsani
black_sky
black_sky
Eğitici hatta öğretici bir yer olabilir ve bir o kadar da stres atıcı...lakin bazen stres kaynağı haline gelmesi de garip..ama bir sürü insan var diyorum sonra gelmemiş olması daha garip olurdu sanki.
black_sky
black_sky
Benim yarın izin günü o bakımdan bu saatte uyanık kaldim;))
Yinsani
kötü bir örnek olsa da;
ealfabesine basmaya başladığında kelimeler akıp gidiyordu dağdan aşağı su gibi.
kalem: beş karakter
ealfabe: yedi karekter... ya eşit olmalı ya da daha az?:)
Yinsani
https://www.dilbilgisi.net/yabanci-kelimelerin-turkce-karsiliklari-sozlugu/
burada yok ama ararken karşıma çıktı.. bugünkü sohbeti konusu kelimelerin zamana uydurulması veya türkçeleştirilmesi olsun, tam neva'lık konu aslında...:)
black_sky
Dile oturan , kolay alışacak kelimeler bulunmalı...zor iş aslında...iyice yerleşmeden belki de yapılması gereken şeylerdi gibi...
black_sky
Yinsani
black_sky
Dizi manyağı olunca ben en sevdiğim karakterlerin isimlerini birleştirdim;))
Diyorum ya dile daha çabuk yerleşiyor...hatta tini olarak daha hoş gelmeye başlıyor zamanla sanırım.. galiba olası