Koridor // 1
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gencecik bir kızdır Elvan.. Liseyi yeni bitirmiş, bir yandan üniversite sınavına hazırlanıp diğer taraftan okul harçlığını çıkarmak için bir şirkette çalışmaktadır. İşine sadık oluşu, çalışkanlığı, dürüstlüğü ve güzelliği ile şirket patronu Erol beyin ilgisini çekmiştir. Erol bey, içten içe Elvan’ın kıvrak zekasını, iş bitiriciğini, bu genç yaşında deneyimi olmadan ne kadar çabuk işine adapte olduğunu düşünerek takdir etmektedir. Sık sık şirketin başarı oranının o geldikten sonra arttığını söyleyerek
’’ sizin gibi bir çalışanım daha olsa, sırtım yere gelmez’’ demektedir.
Ancak Elvan iş başvurusu sırasında geçici olarak çalışmak istediğini, üniversiteyi kazanırsa işi bırakmak zorunda kalacağını belirttiği için, Erol bey bir kaç ay sonra kara kara düşünmeye başlar, böyle azimli bir elemanı kaybetmek istemez. Elvan idealist bir kızdır kazanmıştır sınavı ve artık işinden ayrılmak zorundadır. Daha sonra Erol beyle uzun uzun bu meseleleri konuşurlar. Elvan kendi yerine çok güvendiği bir arkadaşını bırakıp, diğer çalışanlarla vedalaşarak ayrılır işinden.
Bir buçuk yıl sonra...
Kanser tedavisi gören kızkardeşini hastane ziyareti dönüşünde taksi beklediği sırada, tanıdık bir araç durur Elvan’ın yanında. Erol bey başıyla selam verir, gideceği yere kadar bırakmayı teklif eder. Yol boyunca uzun uzun konuşurlar. Elvan, kız kardeşinin tedavi masraflarının ailesini zorladığını, kendisini okutacak maddi durumun olmadıklarından bahsedip üniversiteyi bıraktığını söyleyince, Erol bey de tekrar kendi yanında çalışmasını teklif eder. Bir kaç gün sonra Elvan şirkette işe başlar.
10 yaşındaki Doğan ve 12 yaşındaki Burhan kardeşler, Elvan’ın tekrar işe başladığını babaları Erol beyden öğrendiklerinde çok sevinirler ve sabahın olmasını dört gözle beklerler. Okula gitmeden önce, hemen evlerinin alt katında bulunan şirkete uğrarlar, görüşürler Elvanla .
Şirkette çalıştığı dönemde Elvan çocuklarla yakından ilgilenmiş, derslerine yardımcı olmuş, boş zamanlarda birbirlerine bilmece sorup şakalaşarak vakit geçirmişlerdir. Çocukların gözünde Elvan melek gibi bir abladır. Elvan’ın işten ayrılırken yerine bıraktığı arkadaşı Serap ise, çocuklarla ilgilenmediği için pek sevilmemektedir Doğan ve Burhan tarafından..
Bir gün Serap’la Elvan öğle molasında sohbete başlarlar. Konu Erol beydir. Serap, Erol beyin eşiyle üç yıldır ayrı yaşadıklarından ve beş ay önce resmi olarak boşandıklarından bahseder. Elvanın bu durumdan haberi yoktur. Çünkü patronunun özel hayatını hiçbir zaman merak etmemiştir. Üstelik sürekli çocuklarla birlikte olduğu için Erol beyi evli sanmaktadır.
Çocuklar okul çıkışı tekrar Elvan’ın yanına gelirler. Doğan bilmece meraklısı cin gibi bir çocuktur. Neredeyse bilemediği hiçbir bilmece yoktur.
- Elvan abla bana bilmece sorsana?
- İçi kara dışı kara bunu bilmeyen maskaraaaa.
- Buldummm zeytin zeytinnn...
Elvan, Doğanı kucağına oturtur, başka bilmecelerde sorar. Hepsini bilince akıllı bıdık, saçlarını okşar ve bir öpücük kondurur yanağına..
-Aferin sana, küçük bilgin.
Erol bey sık sık tanık olur Elvan’ın çocuklarla ilgilenmesine ve bu durum çok hoşuna gitmektedir. Eski eşini düşünür, kendi öz evlatlarına sürekli şiddet uygulayan yarım akıllı eşini. .Elvan’a karşı bir hayranlık uyanır içinde.. Başka birinin çocuklarıyla bu kadar ilgilenen bir kadın kimbilir kendi çocuklarına nasıl fedakar bir anne olur. Ağzından şu sözler dökülür...
-Elvan evlenmeyi düşünüyor musun sen?
- Tek idealim okumak Erol bey, içimde ukte kaldı okuyamamak.
Erol bey, başka bir şey sormayarak konuyu kapatır.
O gece hep Elvanı düşünür, kah telefonla konuşup iş bağlarken, kah gelen müşterilerle ilgilenirken... Güleryüzünü, samimiyetini, vücud dilini fevkalade kullanışını, en çokta dürüstlüğünü ve açık sözlülüğünü, dört dörtlük bir kadındır düşündüğü. Sonra suratı asılır birden, Elvan’la aralarındaki yirmi yaş fark gözlerine batarak uykusunu kaçırmaktadır, üstelik kendisi evlenmiş ayrılmış, iki çocuğu ve bakmakla yükümlü olduğu yaşlı bir annesi vardır.
Anne Zübeyde’nin ise gözünden kaçmaz oğlundaki değişiklikler. Önceleri öğleden sonra işine giderken şimdilerde erkenden kalkıp, mutluca ıslık çalarak traşını olup şirkete gittiğini gördükçe kendisi de mutlu olmaktadır. Zübeyde Hanım geçmişte eski gelininden yana çok sıkıntı çekmiş, torunlarını bir türlü onun yaptığı eziyetlerden koruyamamış, sözünü dinletememiştir gelinine. Son üç yıldır kendisi de iyice yaşlanmış olduğundan torunlarına yeterince bakamamaktadır. Bir kaç kez yemeği ocakta unutup pazara çıkmış ve olası yangın tehlikeleriyle karşı karşıya kalmışlardır. Her seferinde
" oğlum ben yapamıyorum edemiyorum artık bu çocukların başına bir ana getir " dediyse de oğlu pek oralı olmamıştır. Şimdi eli yüzü düzgün, ev işlerinden anlayan, özellikle de çocuklara analık yapabilecek hanım hanımcık bir eş bulmak istiyordur oğluna ve aklında otuz beş yaşında, eşinden ayrılmış, çocuksuz, üstelik hemen bir kat aşağıda şirkette çalışan Serap hanımdan başka ideal bir gelin adayı yoktur.
1.Bölüm sonu
EbRu Asya //
Çalışmamı gün seçkisine layık görüp beni onurlandıran Edebiyat Defteri Yönetim Kuruluna Teşekkür Saygı ve Sevgilerimle.....
YORUMLAR
acaba elvan ve erol arasındaki ilişki mantık üzerine mi kurulacak?
aşk olmaması ilişkinin ömrüne ne derece etkisi olacak?
tabi ki bütün bu soruların cevabı 2. bölümde gün ışığına çıkacak sanırım.
Tebriklerimle Ebrucum.
Sevgiler
Rû //
Varlığın onur verdi canım...
Sevgilerimle.....
Hayatın evrelerinde neler yaşayacağımızı Allahtan başka kim bilebilir.
İnsan dediğimiz şey Pandora’nın kutusu gibidir bazen. Tanıyıp açıldıkça kötülüğün daniskasını yaşatır.
Belki de Allah’u Teala böyle insanlarla hayat yolunda bizi çakıştırmakla sabır ve tahammül gücümüzü ölçüyor.
Öykünün ikincl kısmını bekliyorum.
Senin güzel yazan kaleminin muhteşem yazışını her zaman taktir ve gıpta ile okumuşumdur.
Günü fazlasıyla haketmiş canım
En kalbi tebriğim ve sevgimle
Inşallah Elvan delice birşey yapıp da Erol beyin etkisi altına girmez. Zira bu yaştaki kızlar nedense olgun erkek sevdalısı olup çıkıveriyor. Oku elvanim oku.
Rû //
Çalışmamı okuyup değerlendirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum..
Sevgiyle güzel İsabella....