Doğa ve İnsan Üzerine
Suskundu yaylalar, eserken deli rüzgârlar ve yağarken yağmurlar. Bu sene ayak basmasına şahit olmayan otlar sararmaya başladı. Hayvanlar tarafından yenmeyince de biçimsiz boyları büyüdükçe büyüyor hala. Yıldırım düşmeli ve onları yakmalıydı. Başka türlü toprak görünmeyecek ve gelecek sene yeşilliği serpilemeyecekti eskisi gibi… İnsanın girmediği, ayak basmadığı bozkırlar viraneye dönüyor ve terk edilmişliğin-yetim kalmışlığın yasını tutuyor, insanın yanlış anladığı özgürlük gibi, daha da kendisini doğasına hapseden yetimliğini ortaya çıkarıyor. İnsanın yaşamadığı doğa yetimdir…
Doğa ve insandan başka diğer bütün canlılar insana hizmet etsinler diye yaratılmamış mıydı? Eğer insana hizmet etmiyorsa, nasıl ürer, nasıl yeşillenir ve nasıl hayatta kalabilirlerdi ki… Onları kim eğitir ve öğütebilirdi ki… Toprak işlenmeli, ağaçlar insan gelecek ve gölgelenecek diye süslenmeli! Eğer aşk yoksa heyecan olur mu? Özleme dağlar bile dayanmaz. Sebepsiz yere de ağlanmaz. Sular akarken gürlemez, her canlının sesi bambaşka sesler içinde bestelenmez. Yemeği tuzsuz ve acısız yemek gibi…
İnsanın olmadığı her yer bir ölü evi gibidir. İnsan yaşayacak ki doğa da yaşasın ve mana kazansın. Lakin insan da bu sunulan zenginliğin, hizmette kusur etmeyen doğanın kıymetini bilecek… Bir tuvale sığan her şey ancak kapladığı ölçüde, kabiliyeti ölçüsünde bulunduğu yeri işgal edecek ve bütünün içinde sanat eseri olacaktır. Doğa nasıl büyüyor ve gelişiyorsa bu özgürlüğe insan saygı duyacaktır. Başında ki saçına biçim veren bir kuaför gibi, doğaya da böyle biçim verecek ve daha yenilenmiş bir ot sürüsünü ve yeşilliğini canlandıracaktır. Doğayı yakarak, onları gereksizce keserek zülüm etmeyecektir.
İnsan nasıl zenginliği hem ruhunda hem de bedeninde arıyorsa, üstüne basıp da gezdiği, gezerken baktığı sonsuzluğu israf etmeyecektir. Ne doğa ne de insan yalnız başına yaşayamaz, bunu bilerek insan arkadaşına ihanet etmeyecektir. Onları yaratan ve dirilten Rabbine şükredecektir.
İnsan eğer yaşamak, aldığı nefesin hakkını vermek istiyorsa, başkalarına zulmetmek gibi doğaya da zulmetmeyecektir, onunla savaşmayacaktır. Zaten insan demek, sevginin hâkim olduğu, duygudaşlığın tepe yaptığı, almak değil vermeyi çoğaltan kişi demektir. Çok yemek, başkalarından bana ne demek anlayış olarak, kendisine faydası olmayan davranış biçimidir. Çok yer, yediğinden rahatsız olur, çok yer başkasını aç bırakır. İkisi de zülümdür.
Herkes kendi gücü ve kuvveti ölçüsünde toprağı işleyebilir ve biçimlendirebilir. Başkasının toprağını elinden zorla alarak, kendisinin yapamayacağı işlere talip olmak toprağa da kendisine de zülümdür. Toprakta ki kıymetler sınırlıdır. Ancak onu işleyen kişiye yeter bu… İnsan olmak demek yetinmeyi ve şükretmeyi bilmek de demektir.
Doğa kendine yön veremez, biçimlenemez… Ancak insan eli değdikçe bu değişir ve onun istediği derecede yaşar ve boy gösterir. Bunu bilen insan, kendini yöneten ve seçtiği liderin yön verdiği yollarda biçimlenir ve ona biat eder. Eğer kendi gelişimini engelleyen ve istediği şekilde insanca yaşamasına müdahale eden anlayış olursa ancak o zaman karşı çıkar ve onu uyarır da… Zalime dur diyendir bu yüzden insan.
Ne doğasız ne de insansız olamaz bu dünya. İnsan doğanın kıymetini bilecek ve verdiği işaretlerden ders alarak geleceğini şekillendirecektir.
Ormanları yakmayın, toprağa nükleer bombalar atmayın, sulara kimyasal artıklar karıştırmayın… Çok kazançlı diye bazı densiz Filistinliler gibi zalime toprağınızı satmayın. İnsanın en büyük kazancı doğanın dengesini korumak ve onu sevmektir. İnsandan başka hiçbir canlı sevmek nedir bilmez de… Bu bulunmaz nimeti yaşayalım ve yaşatalım.
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
İnsandan başka hiçbir canlı sevmek nedir bilmez de
Bir ekleme yapmak gerekirse yeri geldiğinde insan denen canlı nasıl saldırgan ve zalim ama iyilikle eşleşen bir yaratılış iken hayatımızı ve doğayı da korumak yine bizim elimizde iken.
Her şey bellekte kayıtlı ve nefsini yok edip sarılmak hayata.
İyi olmak iyi kalmak ve faydalı olmak.
Ne yazık ki bu güne kadar her şeye de zarar vedi insan oğlu ve kendi eliyle kazdı mezarını.
Bilinçli olmak bilinçli kılmak.
Selam ve dua ile ağabeyim.
Yazınızıdan çokça faydalandık.