Sosyal Felaket
Her şeye dikkat ettik bilinçli insanlar olarak sabırla, tüm uyarılara, sosyal mesafeye, komşularımızla, yakınlarımızla tüm iletişimlere dikkat ettik çoğumuz. Hijyene, ekstra vitaminlere, aklınıza ne gelirse; lakin karşı komşumuzu bile koruyamadık koronadan. Yaşlı komşularımız birlikte girdiler karantinaya, teyzemiz atlattı, amcamız atlamadı, iki gündür entübeydi, yoğun bakımdaydı. Kurtulamadı. Ağıtlar duyuyorum şimdi, çaresizlik, komşunun komşunun yanında olamaması. Nasıl bir işkence.
Bir çok kişinin başına geldi, komşu komşunun, evlat babanın, eş eşin, anne çocuğunun acısını uzaktan seyretti. Elini tutamadı, manevi destek veremedi. Acısını paylaşamadı.
Bir dini bayramdaydı bu yıl, aile büyüklerimizi aradık, köydekileri, gelemeyeceğimizi söyledik, anlayışla karşıladılar olsun evladım dikkat edin sonraki bayram dediler inşallah; ve eklemişti; bu hastalık insanı insandan iğrendirdi, siz dikkat edin kendinize demişti teyzem.
"İnsanı insandan iğrendirdi mi". Çok düşünmüştüm bu sözü o günden beri, iğrenmek değildi, çaresizlikti, paylaşamamaktı,, acıyı kederi hafifletememekti türkçesi.
Ciddiye alınmadı bir çok şekilde, faturaları devlet üstlenmedi 6 ay-1 yıl, başka ülkelerin uygulamalarına bakıldı belki, millet mecburen çalışmak zorunda kaldı, siyasi partiler etkinliklerini azaltmadı, dini ve milli gün anmaları, düğünler- dernekler, cenazeler toplu halde yapılan bir çok şeyin engellenememesi mahvetti milleti. Devlet aklını, öngörüsünü işletemedi.
Şahsen ben de geçirdiğimi düşünüyorum, baş ağrısı, ishal, eklemlerin uyuşmasını 2-3 gün çekmiştim. Mevsim meyvelerden, ekstra vitaminlerden, sumaktan vb bir şekilde faydalandım atlattım ihtimal.
İllahi alışveriş yapacağız en tenha saatleri seçtik. İllahi görüşeceği uzaktan selamlaştık, konuştuk mesela.
Haberleri okuyoruz, bin türlü bilgi, çelişen sayılar, hastanelerin doluluk oranları, şehirlere giriş çıkışların kontrolü..
Bu hastalık mukadderat mı, engellenemeyen bir bela mı, insan yapımı mı, bir meçhul? Ciddiye alınmayan bir sosyal felaket.
Çoğu kelime yazılamıyor, çoğu şey söylenemiyor belki de yazılmıyor, söylenmiyor.
İnadına; yaşayacağız-yaşatacağız birbirimizi. Acıya, kedere gülünür mü, gülün gitsin, gülmek en büyük enerji kaynağımız değil mi?
Kahrı da hoş, lütfu da hoş diyen canlar.. O’nun her şeyi bir hoş zaten. İnanın O’ndan kimseye bir fayda yok.
Yaşlısı genci çocuğu kalmadı bu işin. Kimi hafif atlatıyor, kimi atlatamıyor. Kimi üç günde kalkıyor ayağa, kimi aylarca kalıyor karantinada yoğun bakımda, zar zor kurtuluyor.
Kurtulanların bile yeniden hastalandığını duyuyorum, okuyorum basında.
Okullara çare bulunsun, kimi satır aralarında görüyoruz sağlık çalışanları, vefat edenlerin dini vecibelerini yerine getiren imamlar bile adaletsizlikten şikayetçi. herkesin üzerine düşen görevler var herkes elinden geldiğince görevini en iyi şekilde yapıyor. Çünkü bu millet fedakar çok iyi biliyorum.
Ancak yine de bir adaletsizlik, bir vurdumduymazlık var bir yerlerde. Yapamıyorsanız beceremiyorsanız istifa edin Tanrı aşkına, Allah aşkına, en sevdiğinizin aşkına.
Derin bir sessizlik gidenlerin ardından kalan. Bir isyanı sükut. Kalbimde parçalamak istediğim bin bir duygu. Adı konulamayan bir çöküş, adını bilmediğim bir ızdırap.
Hiç ummadığım bir dirençtir yaşamak ve yaşatmak için kaç yıldır büyüttüğüm..Ve daha da büyüyecek biliyorum.
YORUMLAR
Nesildaşım öncelikle başın sağ olsun. Kaybı taşıyanların başları sağ olsun..
Toplumsal süreci etkileyen bu tip süreçlerde dikkat çeken bir durum var; insanların başka insanlara olan saygısı, duyarlılığı...
Ben etrafında genelde üç tip insan görür oldum..
Dikkat edenler başkalarına saygı duyanlar
Umurunda olmayanlar ve hatta bunu yeri gelince kaba kuvvetle vurgulayalar .
Ve dikkat ettiğini söyleyip nedense uygulamada her türlü esnekliği yapanlar..
Böyle hastalık ya da felaketlerde bir yanılgı daha insanlığı sınayan tanrı değil insanlığı sınayan yine insan..
Sağlıcakla kalasın
Yinsani
bense; yorgunum nesildaşım.. sadece yorgun..son 4-5 gündür de bir de bu vefat haberi, iyice yordu..
eksik olma
Erlik Aldacı
Çok kötü...
black_sky
Insan insanın sabrını zorluyor ve saygısı yok başka bir yaşama...
Üzücü haddinden fazla üzücü maalesef.
Toplum olarak bu illeti yenememiş olmak ciddi sıkıntı. Kapımızın önünde bekliyor fırsat bulur bulmaz atlayacak. Evimizin önüne çıkamadık
Alışveriş torbaları ve ellerimizi sabunlamaktan ellerimiz sertleşti. Ama yine de yakınlarımızda her gün yeni birilerini duyuyoruz.
Çok üzgünüm başın sağ olsun
Saygılarımla
Yinsani
teşekkür ederim fatma hanım
eksik olmayın
Çağın fotoğrafı ne ilginç!
Hepimiz o karedeyiz fakat kimse kendisi değil.
Allah rahmet etsin.
Yinsani
Her gün bir başka acı, kopyala yapıştır yaşam.
Eksik olmayın.
Başın sağ olsun mekanı cennet olsun rahmetlinin.
İnsanların ölmesini ister gibiler.Ara ara belirti bizlerde de oluyor .zor günler geçiriyoruz.Sağlık ve sıhhat dilerim
Yinsani
yaş kekik özü deniyor ama. biz kurusunun özünü almaya çalıştık
bir ay dinlenmeye bıraktık bakalım..
eksik olmayın
Başınız sağolsun kardeşim
senin şu yazdıklarını ben haftada bir gün hatta bu gün dahi saat ikide Büyükçekmecede
kuba caminde yine bir müşterimizin cenazesine katılıyorum
zor günler geçecek inşallah
ancak birlik beraberlik ve dostluklarla....
nice saygılarımla kardeşim
Yinsani
bilmiyorum be abi.. çift maskeli sosyal mesafe dikkat edin..
geçer mi geçmez mi artık emin değilim bu salgından.
eksik olmayın.
Yinsani
umarım herkes üzerine düşeni yapar bu salgında.
giden gelmiyor..
saygılarımla..