Bir de Y çıkarsa...:)
Y’den
Gitgide güneş kendisini kaYbetti, dipsiz gök bulutlarla örtüldü, izlediği göğün berduşu bile oldu, hiç Yeri ve zamanı değilken iki damla Yaş süzüldü, iki damla Yaşı hangi parmağıYla sildi. Ardından beş göz damlacık sel geldi, devamında gülümsedi. Yine mi çiseliYorsun Tanrım diYe söYlendi.
İYilik sonradan mı öğrenilir, ailenin, çevrenin, kültürün son YüzYılda da e -ailenin bunda etkileri nasıl olabilir diYe cerrahlığa soYundu. YüzYıllardır hüküm süren hanedanların bir türlü Yıkılamaması mıYdı zoruna giden, kırsalın şehre hareketinde merkez neden her şeYi belirleyen taraf oluyordu. MerkeziYetsizlik teknolojinin uYdurduğu bir Yalan mıYdı Yoksa, Yıllardır din Yalanlarının üzerine, karşısına Yeni Yalanların çıkmasına nasıl daYanabilirdi zihinler. Doğru Yalan belki de tüm hengame bu Yüzdendi. Bilinmeyenin, bilinirmişcesine anlatılması kadar büYük bir soytarılık var mıdır dünYada?
HaYvan merkezli hiYerarşik düzenin dünYada hüküm sürdüğü binlerce Yıl içinde, Yeni zihinler Yeni insan mı demekti. 40 Yıldır tüm görüş, fikir ve haYallerin aktarıldığı internet derYası saYesinde, artık bilgi; kalelerin ve saraYların içinden insanı büYük coğrafYalarda doğurmaYa hazırlanırken; gözlerini kapadı ve ellerini havaYa kaldırır gibi haykırdı: Y.
Ne gökten bir ışık düştü kurt yürüdü, ne denizler yarıldı içinden siyah,gri ve beyaz renklerle boyanmış ahal teke karaya koştu, ankalar doğmadı hiç küllerinden... Y’edi tüm masalları, destanları, efsaneleri.. Yenildi, boynu bükük ayrıldı deryaların kenarından dağ başında soğuk akan bir dereyi yüksekten gören kıra kazığını çaktı. Uzakları görmeye mahir gözleriyle derenin içinde yuvarlanıp giden çakıl taşlarının birbiriyle neler konuştuklarını duymak için kulak kabartı. Kayanın altından kıskaçlarını sessizce uzatan yengeç, bir balığı çekti karanlığa. O balığı bir daha göremedi. Yengeç seslendi sanki kendisine, Y’e dedi Y’e.
Yalnızlık kadar yakın Tanrıyla kılıç kalkan oynadı geceler yılları aştıkça. Yalnız değildi yalnızlığa kilitlendi. Dünyada dert çekmenin zevkini unutalı çok oldu. Tüy bile çekti tüylerden zindan yaptı. Kuşların sesinden dinledi hakikati, ağaç yapraklarında rüzgarın bıraktığı mirasın büyüklüğü karşısında şaştı. Rüzgar üşüttü, güneş bunaltı, kar yağdı iz peşine düştü, sular çağladı toprağı kazdı. Yeşili dinledi, alı, moru, turuncuyla söyleşti. Ayın aydınlığında bir gece kurt niye uludu köpek niye havladı. Kurtköpeği seslere aldırış mı etmedi. Vardı yanına, emektar dedi, başını okşadı, sen de kocadın ben de. Bu hayat neden böyle emektar dedi kulağına sessizce...
Camekanın sihriyle büyülendi. Sözcükler zihninde dans etti. Biri ferman çıkardı sözcükleri idam etti. Klavyesiz yazı yazmanın yolunu bulamadı. Biri ferman çıkardı kılavye de idam edildi.
Dedikodular başladı. Kadimlere kaçtı. Doğru bilinen yalanlar her yeri kapladı. Yalanlar doğruya tecavüz etti. O yaşananlara üzüldü. Kadimler biz alıştık dedi, her zaman bu oldu. Kadimlere sinir daldı, vurdu kırdı, dişledi, kafa attı. Kadimler şırınga sapladı. Onu kafese kapattı.
Zihninde tıkırtılayan fareler değil pireler idi. Saçlarındaki şimşekler saç diplerindeki bitlerin işiydi. Kafasını kazıdı. Kafa sahibine seslendi. Kabak tatlısı istedi. Y’e dedi bir sırlı ses, Y’e.
Kendisi ölemedi kimse de onu öldürmedi. Zaten kendisi de herkes de her yerdeydi. O yoktu. Bu gitmişti. Şu ağlamalıydı. Biz bitmeliydi. Siz gülmeliydi. Onlar yaşamalıydı. Ben sustu. Sen baktı. O kördü. Biz ayıpladı. Siz küfür etti. Onlar çekirdek çıtlatıp biri şaraptan diğeri dinden hikaye yazdı.
Bütün kavramlar kayboldu. İnsan nükleer zombi oldu. Kıyamet daha gelmedi. En bilgin olan kendini yaktı. En erdemli olan kendini sulara bağladı. En aşk olan çamur giyindi. En kötü olan rüzgara karıştı. O yalnızlığı bıraktı hepsiyle bir oldu.
Z raporunu alan aldı. Alamayan Yeyi yedi bitirdi. Herkes Yandı bitti kül oldu.
Kül nerde Toz oldu.
Toz nerde kül oldu.
Kül nerde toz oldu.
Toz nerde kül oldu.
Toz ve külün aşkı böyle başladı. Birine cennet dediler birine cehennem. Çok uYudu artık uYandı.
U Yandı. Kadimler sevinçle, hayranlıkla ona baktı.
Sonunda başardık dediler. Tokülz koyup adını yeni bir dünyaya onu bırakıp gittiler.
Çevresine baktı, kuyruk salladı, kanat çırptı, dinledi, seslendi, ilk adımını attı. Y’emedi. Geriye baktı korktu, İleriye baktı Y’emedi. O Y dedi oYu yedi. Bütün harfleri kanatlarının altına altı. aY dedi aYı Yedi.
Piramitleri ters çevirdi Y’yi gördü.
Yay yaptı oksuz kalmadı Y’yi gördü.
Kuyruğu kılıç oldu, balçakında Y korudu elini.
Kalbine baktı Y’yi gördü.
Üçgende Y’yi gördü.
Çemberi Y desteklerdi.
Y’nin eğdi Kanatlarını Türedi. Türk oldu.
Herkes görmek istediğini gördü Y’de.
Gelin birlikte Y’iyelim. Yalnız olmuyor. Ya’bancı kalmaYın.
Ha Tokülz ha Yokülz.
Yurttur Y.
Yankıdır Yurttan.
Yarendir Yârdır Yardır cesaret ister bu çağ. Tüm dünYaYı değiştirecek gücü gökten alır, göğü kucaklar insana iletir. Toprağı şenlendirir.
Y, üç hakikatin birleşimidir.
Bu üç hakikat acaba nedir?
ÇaYla YaYılalım.
Acaba en çok anlamlı kelimenin başında olan harf, simge, şekil hangisidir.?
Bir de Y çıkarsa, Yeme de Yanında Yat.:)
YORUMLAR
Dikkat!!!! Bu yazıdan yolunuza Y çıkabilir....
Yine geleceğim nesildaşım bir selam vereyim dedim en y' sinden
black_sky tarafından 9/3/2020 8:24:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yinsani
en Y'sinden beklerim. efendim..