Dejavu
Her güzel şeyin bir sonu vardır bilirsin. Masalsı kar yağışının… Baharın cıvıl cıvıl yedi renginin… Gün doğarken ufukta, uçuk pembeliklerle turuncu ışık oyunlarının yarattığı büyülü tan yerinin… Doğumun, bebekliğin, gençliğin, olgunluğun ve de yaşlılığın… Yazın ve kışın… Gökkuşağının mesela… Sabit durmaz yerinde. Sadece bir an için gülümser ve kaçar... Ya da dolunay; Gece vardır, gündüz terk eder seni, beni, hepimizi... Ve güneş… Tam tersi…
Geride kalan mesut günlerimizi unutmadım. Güzeldi hepsi. Güzellikle çirkinlik, iyilikle kötülük, şefkatle öfke koyun koyunadır her an. Çirkinlikler bizi de buldu bilirsin. İnkâr etmek doğru değil, yakışmaz hem… Oldu ve sessiz bir deprem gibi, bilmem kaç kere alt üst etti bizi... Yerle yeksan olduk. Yıkıldık…
Bağışlamak! Âşık insan için çok kolaydır. Çünkü âşık kişinin aklı başında değildir… Aklı başında olmayan insandan mantıklı düşünmesi beklenemez! Aynı acıyı tekrar tadacağını hesaplayamaz kişi... Ya da hesaplar ama aşkın acılarına da gönüllüdür dünden... Aklı başında olan insan içinse çok zordur affetmek... Çünkü düşünür ve der ki kendi kendine;
"Bir kere hata yapan, ikinciyi neden yapmasın?"
Peki ya; Aynı hatayı üçüncü kez yaparsa! O halde ahmaklığın lüzumu yok ve affetmeye de gerek yoktur artık…
…
Bağışlamak büyük bir hamledir! Şah çekip, mat olmaktır aslında… Ve doğuracağı sonuçlar bazen çok can acıtabilir… Bağışlamak; Büyüklüktür fakat kimi sonuçları vardır ki "Her yürek taşıyamaz…"
Seni istiyorum. Beni mutlu eden gülümseyişini… İçimi ısıtan gözlerini… Yakıp-kavuran dudaklarını… Parmaklarımı okşayan ipek saçlarını istiyorum… Tekrar "biz" olmak istiyorum… Sana dokunmak, doyasıya koklamak, göğsünde uyumak, en doyumsuz mutluluk... Evet… Ama biliyorum ki seni bağışlarsam; dejavu yaşayacağım... Biliyorum tekrar canımı yakacaksın, yıkacaksın, üzeceksin beni...
Aklımı başıma devşirdim ve düşündüm. Seni bağışlayarak idam sehpamı tekmelemek istemem. Seni bağışlarsam eğer; beni yine yıkarsın! Seni bağışlarsam eğer; beni perişan edersin. Bir daha kendime gelemem… Seni bağışlarsam eğer; Neyse boş ver…
Sakın… ‘’Beni bağışla’’ deme sakın!
Dayanamam... Affederim…
Ankara, 02 Şubat 2000
Ali Asafoğulları