- 805 Okunma
- 6 Yorum
- 6 Beğeni
Eylül ve aşk (Deneme)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Yağmur yağıyordu; Yine ıslak hüzün akıyordu kaldırımlardan. Yağmuru severim, yağmurlu günlerde duygularım depreşir, çiçek kokarım, toprak koklarım, ağaç kokarım, ilham gelir ruhuma, içimde hüzünlü mısralar dolaşır, içimde bir türkü mırıldanırım, hüznümü ilmik ilmik işlerim, ufukta yepyeni bir hayat düşlerim.
Sımsıkı tuttum ellerini; Soğuk geldi elleri elime, ama ellerim sımsıcaktı, ikimizi de ısıtacaktı. Gözlerine baktım; Gözlerinde umut, yüreğinde acı, ruhunda isyan dolaşır. Seviyorum lan ben isyanı, insanda biraz isyan olmalı, yoksa ne farkımız kalır eşekten, inekten, koyundan. Biz koyun değiliz, insanız biz insan. Üretiriz, paylaşırız, yaratırız. Düşünürüz, sorgularız, yargılarız.
Asiydi; İlk defa çıkıyordum asi bir kızla (Aşık oluyorum galiba) kısa siyah saçları devrimi çağırır, direnci suskun bıçak, sesi içime işler, pimi çekilmiş bomba gibi yüreği vardı. Tutmasam patlayacaktı.
Denize özenirdi; Sırtında yeşil mont, ayağında uzun bot, yüzünde umutlu gülümseme, omzunda ağır yük ; “Düşün derdim gülüm, memleket bizden büyük.” Hayır! derdi kızarak; “Devrimler küçük başlar, bilinç büyütür, birlik yenilmez kılar, cesaret tarihe damgalar.
Saman alevi gibiydi duygudan duyguya sıçrardı. Hayalleri vardı, anlatırdı. Anlattıkça coşardı, bir gülerdi, bir ağlardı, asla vazgeçmezdi hayallerinden, umutlarından. O konuşunca susardım, benden kopmasından korkardım. Ah mümkün olsa ütopyasını ona avucumda deniz gibi sunardım.
Ama gerçekler acı, hayat acımasızdı. Yokluk boydan aşmış, sefalet diz boyu, duvarlar üstüme gelir, kapılar, pencereler, balkonlar suskun, insanlar korkmuş, yumruklar sıkı, yaşam ağır gelir, analar durmadan ağlar, çocukluğum, umutlarım, hayallerim, sokaklarım tutulmuş, barikatlar dizilmiş, mevziler kazılmış, umutlar törpülenmiş eller tetikte, ölümün gölgesi her yerde dolaşır, hayat pusu kurmuş, her köşede korkaklar, kalleşler, hainler, satılık köpekler. İşkence avluda bekler sıradakini. Acılar tarif edilmez, ülkem kan içinde, eylül darbesi bu bir daha yaşanmaz, hiçbir faşist darbe ıslak eylüle yakışmaz.
Eylül aşk ayıdır; içimde ılık sıcaklık, yüreğimde bir yara, hiçbir darbe vuramaz hayalimizi, sevgimiz her darbeden büyük, aşkımız ülkem kadar güzel, umudumuz hep taze, özlemimiz mutlu yarınlar. Eylül’üm ismin yakışmaz hiçbir darbeye. Oysa biz tarihe sığındık, tarih bizi yargılar. Seviyorum eylül seni, gerisi yalan, yazsın bütün kitaplar işte geriye kalan...
(Serdal Göçmen)