- 315 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KURTULUŞ VE KURULUŞUN SIRATI BÜYÜK TAARRUZ
KURTULUŞ VE KURULUŞUN SIRATI
BÜYÜK TAARRUZ , 25 - 26 / AĞUSTOS - 1922,
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Nutuk’ta (Saldırı Kararı bölümünde); "Ben, daha Haziran ortalarında saldırıya karar vermiştim. Bu kararımı yalnız Batı Cephe Komutanı (İsmet Paşa), Genel Kurmay Başkanı (Fevzi Paşa) ve Milli Savunma Bakanı (Kazım Paşa) biliyordu.
Ankara’da Genel Kurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa ile görüştükten sonra Ankara’dan İzmit- Adapazarı yönüne 12- Haziran 1922 tarihinde trenle hareket ederken Kazım (Özalp) Paşa’yı da Sarıköy istasyonuna kadar birlikte götürerek, oraya önceden davet ettiğim İsmet (İnönü) Paşayla birlikte saldırı için gerekli hazırlıkların hızla tamamlanması ile ilgili kararı aldık."
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa Büyük Millet Meclisinde yaptığı konuşmada;
*"-Efendiler, biliniz ki Sakarya Meydan Savaşından (23-8-1921) sonra düşman ordusu büyük ve kuvvetli bir grupla Afyonkarahisar - Dumlupınar arasında bulunuyor. Bir başka kuvvetli grubu da Eskişehir bölgesindeydi."
* "Düşündüğümüz saldırı planı, Ordularımızın ana kuvvetlerini düşman cephesinin bir kanadında ve mümkün olduğu kadar dış kanadında (Düşmanın en hassas ve en önemli noktası Afyon Akarçay ile Dumlupınar hizasına kadar olan hatda) toplamak ve buradan çabuk ve kesin sonuç almak, düşmanı bu kanadından vurmakla mümkündü. Burayı düşürürsek bütün cephe düşer, dolayısıyla burayı vuracağız."
* "Yunan Ordusunun siklet merkezi ve en büyük gücü Afyon civarı ve güneyinde konuşlu olup Trikopis komutasındadır. Birinci hedefimiz burasıdır."
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 27- Temmuz- 1922 tarihinde Batı Cephesi Komuta Merkezinin bulunduğu Akşehir’e gelir. Atatürk, saldırı planının noksansız uygulanması amacıyla hem komu tanlarla istişarelerde bulunmak hem de çalışmaları yerinde görüp denetlemek için ağustos ayı süresince aleni ve bazende dış basından gizli olarak Konya ve Akşehir’e gelişleri yoğunluk kazanır.
Nitekim 27/28 Temmuz- 1922 gecesi Akşehir’de Genel Kurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Milli Savunma Bakanı Kazım Paşa, 1. Ordu Komutanı Nurettin (Sakal lı) Paşa, 2. Ordu Komutanı Yakub Şevki (Subaşı) Paşa, Süvari Kolordusu Komutanı Fahreddin Paşa ile tespit edilmiş olan planı ve bu konudaki çalışmaları son kez görüşür.
Ancak bu toplantıda; Mustafa Kemal Paşa’nın en yakın silah arkadaşları bu plandan endişe duyduklarını, Yunan Ordusuna en güçlü olduğu ve çok güzel tahkim edilmiş mevzileri bulunan Afyon’da saldırıya geçmenin çok tehlikeli bir kumar olduğunu, bütün askeri gücümüzün buraya toplanması gerektiği ve bu da diğer mevzilerimize vaki saldırı anında savunmasız kalacağı için düşman kuvvetlerinin Anadolu’nun kalbine girmesi anlamına geldiğini" söyleyerek Başkomutan Atatürk’ü uyarırlar.
Hatta 2. Ordu Komutanı Yakub Şevki (Subaşı) Paşa;
"- Karşımızda Yunan Generali Diğeniz var. Bize saldırdığı takdirde Ankara’ya kadar elini kolunu sallaya sallaya gider. Biz Afyon’a gidelim derken, Diğenis Ankara’ya girer."
Fahri Yaver-i Hazreti Şehriyari Mustafa Kemal Paşa Trablus, Çanakkale, Anafartalar, Balkanlar, Filistin, Suriye, Güneydoğu cephelerinde vatan toprağını korumak için savaşan ordumuza komuta eden ve Yunan ordusu ve komutanlarının haleti ruhiyesini sezinleyip iyi analiz eden iyi bir gözlemci olarak tüm komutanlarla birlikte Yakub Şevki Paşaya;
“Girmez Paşam, müsterih olunuz” diyerek dahice saldırı planının başarısı için; dış dünya ile bağlantımızı kesip askeri birliklerimizi gündüz saklayıp geceleyin hareket ettirerek Afyonkarahisar’ın güneyinde en kısa sürede mevzileneceğiz. Bu taarruzun bütün mesuliyeti, sorumluluğu bana ait. Milletime karşı ben sorumluyum.” diyerek komutanların itirazlarını reddeder.
Bunun üzerine Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa; "Paşam, Başkomutanımız sizsiniz. Karar sizin. Bu planı başarıya kavuşturmak da bizim için bir emir ve görevdir" der.
Nihayetinde Türk Ordusu planda öngörüldüğü şekilde 25-26/ Ağustos- 1922 tarihine kadar tüm hazırlığını tamamlayıp saat 03.00’te, mehmetciğimiz "Allahüekber" nidaları ve düşman mevzilerini parçalayan top atışlarıyla hücum ederek, "Yunan Gavu runun, Türkler altı ayda bu mevzileri aşamaz" dediği siperleri, Fahreddin Altay Paşa komutasındaki süvari kolordusu Afyon’lu çobanımızın gösterdiği gizli patika yoldan Ahır Dağını gecenin kör karanlığında altı saatte sessizce geçip/aşıp Afyon Sandıklı ovasında konuşlu düşmanı arkadan sarıp, kuşatarak bozguna uğratır.
Nihayetinde 09- Eylül- 1922 tarihinde Yunan Ordusu İzmir’de denize dökülür. Böylece Atatürk’ün dahiyane planı başarılı olup düşman kazanamaz.
Büyük Taarruz Planı, GAZİ Mustafa Kemal Atatürk’ün dehası, öngörüsü, cesareti, bilgi ve tecrübesini ortaya koyan olaylardan birisi ve şah eserdir. Bu savaş, Türk Milleti için bir sırattır. Ya Bağımsızlık ya da Esaret’in sıratıdır. Türk Milletinin Kurtuluş ve Türkiye Cumhuriyeti’ nin Kuruluş habercisi olmuştur. Anadolu coğrafyasının kapılarını gavur düşmana ilelebet kapatan topyekün bir milli mücadelenin ürünüdür.
Şayet bu sırat başarıyla geçilmemiş olsaydı, Türk Milletine Sultan Alp Aslan’ın Malazgirt savaşıyla açılan Anadolu kapıları kapana bilecek, belki de Türk Milleti, çılgının vurduğu esaret zincirine Allah korusun mahkum olabilecekti.
Bu bağlamda, Büyük Taarruzda bağımsızlığı, bayrağı, ezanı ve vatanın için fikren, bedenen ve maddeten savaşan başta Başkomutan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere tüm şehit, gazi ve kahramanlarımızı minnetle anıyorum. Ruhları berzahta şad olsun.
Kahraman Ordumuzun Türk Milletine armağan ettiği Bayramımız kutlu olsun.
"NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE"
*Kaynak: Nutuk.
30-Ağustos-2020
Süleyman YILDIZ
(LEMOS 5303)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.