- 577 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
DEVRİMCİ RESSAM VAN GOGH
Ünlü ressam Van Gogh, son resmi Tarlada Kasımpatılar’ı boyadı, patikadan sararmış buğday başaklarına doğru koştu ve elindeki silahı ateşledi. Aslında orada kargalar yoktu, ama üstüne üstüne gelen bir karanlık vardı.O’nu anlamayan , küçümseyen, artık kendini tüketmiş Batı’nın karanlığı...Yoksul, gösterişsiz odasına sürüne sürüne gitti. Acılar içinde ve yapayalnız geçen iki günün sonunda hayatı terk etti. Tarih yaprağı, 29Temmuz 1890’ı gösteriyordu. Oysa her şeyin düzeleceğine, resim satıcılarının peşinde koşmak zorunda kalmadan, en azından bir kaç resim satabileceğine inanıyordu. Çünkü resimleri için bir kaç dilim ekmek, kafasına hücum eden kargaları kovması için şarap alması gerekiyordu. Kardeşi Theo’ya yazdığı mektupta şöyle demişti:
’’Mevsim erince ektiğimizi biçeceğiz ölmemişsek eğer.’’
İnancı, mücadeleyi, zamana karşı materyalist bakışı ne güzel anlatıyor.
Van Gogh, Anvers kasabasının mezarlığında kardeşi Theo ile yan yana yatıyor. Şaşaalı, renkli, oylumlu, cıngıllı, fistanlı mezarların inadına, mezarı yalnızca bir sarmaşık dalıyla kaplı.
Van Gogh, yine sade ve yine yoksul. Resim yaparken ki gibi doğaya dalmış. O’nu hor gören anlamayan Batı, şimdi onun ölüsünü yiyor. Evet’ Batı ölü yiyici. Kendi ölüsünü yiyor, tüketiyor. Van Gogh’un resimlerinin her biri şimdi on milyon dolarlar ediyor. Sevmediği, nefret ettiği piyasa adamları, resim satıcıları O’nun sırtından kazanıyor.
Van Gogh’un, yukarıda son bir kaç metresini anlattığımız hayat hikayesini azda olsa hepimiz biliriz. Hani şu kulağını kesen ’’deli’’ 37 yaşında hayatına kast eden Hollandalı garip adam. Gelecek umudu arayarak geldiği Paris’in cici insanlarının resimlerini yapıp, parayı cebe indirip, sakin ve sorunsuz bir hayat yaşamaktansa, patates yiyen yoksulların, güneşten yanmış köylülerin şıklığını çizen adam. Gözünün önünde gördüğü ’’gerçeği’’ tuvale yansıtmak yerine, herkesin göremediği özü daha güçlü ifade edebilmek için renkleri keyifle kullanan adam. Deli mi? Tıbba göre sadece bazı psikolojik sorunları var. Peki ressam mı? Şimdi resimleri milyon dolarlar ettiğine göre ...
Van Gogh ünlü eserlerinin birçoğunu, birazda sağlık sorunları nedeniyle gittiği Güney Fransa’daki Arles’te yaptı. Kardeşi Theo’ya 1887 yazında ’’Alıp başını güneye bir yere gideceğim, insan olarak onca midemi bulandıran bir sürü ressamı görmekten kurtulmak için’’ diye yazdı. Kargaların eviydi Paris. Kaçıyor ve ışığı, aydınlığı arıyordu. Arles’te aradığını buldu. Burası bir Akdeniz kenti ve güneş zaman zaman bulutlara yenilse de göğe hakimdi. Geceleri yıldızlar parlaktı. Teras Kafe, Sarı ev, Arles köprüsü ve daha nice resim boyadı burada.
Vn Gogh, ışığı aramak için gelmişti Arles’e.Ama ışığı gecede buldu.Gece, gündüzden daha canlı, daha zengin renklerle doluydu O’nun için. Karanlığın içindeki ışığı da yakalamıştı. Karanlık olmasa, ışığın ne önemi vardı. Güneşin altında saatlerce çalışan köylülerin tenleri de karaydı, gün ışığı göremeyen madencilerinde.Yerin üç yüz metre derinine inen Barinage madencileri için şunları yazdı kardeşi Theo’ya:
’’Onun için gün ışığı diye bie şey yoktur;pazar günleri dışında güneşi görmez bile. Aydınlığın az bir lambanın solgun ışığında, daracık tünellerde büyük güçlükler içinde çalışır, gövdesi iki büklümdür hep. Kimi kez sürünerek ilerlemek zorundadır;bizim için ne denli yararlı olduğunu bildiğimiz o madeni toprağın bağırsağından söküp çıkarmak için çalışır’’ Bir resminde modelliğini yapan, sahipsiz , hasta, çirkin bir fahişe ile evlenmek istedi. O’nu kendisine yakın buldu. Van Gogh bir taraftı.
Ömrü boyunca tek bir resmini satabildi. Fırça, tuval ve ekmek için paraya ihiyacı vardı.Kışları köhne odasında titreyerek ve aç karınla resimler yaptı. Bir kanal işçisinin ona söylediği şu sözler durumunu çok iyi özetliyordu, ’’Kışlarısoğuktan çektiğim acıyı ancak kış mısırları çekebilir’’ Kendini yoksul halka çok yakın buluyordu. Bu nedenle yaşamı en derininden hissedebiliyor resmediyordu. Emile Zola’nın Germinal’ini okudu. Fransız devriminden etkilendi.
Van Gogh neden isyan ediyordu? Kulağını neden kesti? Neden intihar etti? Kardeşi Theo’ya şunları yazdı:
’’Yaşamak için paranın gerekli olmadığı bir toplum düzeninin gelmesini dilemeye elbette herkesin hakkı var.’’