Önümüzde Yalnızca İki Yol Var
Haydi içki iç, esrar al… Kendinden geç, geç ki varlığın zaten bir işe yaramıyor melun. Ne zaman doğrulara yöneleceksin, karanlığı ezeceksin, güneşine ereceksin o zaman uyanmışsın.. O zaman insanlık kokacak sağın solun ve Bir’e gidecek yolun.
Bir olmak, iki üçten, parçalanmaktan, yağmalanmaktan kurtulmak. Bir olursan, ruhun bendenden kurtulursa, sahiplenmeyi bir kenara itersen, Bir’in içinde varlığını sürdürürsen, onunla olmak sana gurur verirse… İşte o zaman tenine değmez dertlerin acısı, kalbine sızısı…
Düşün bu dünyayı yaratan, acı dahil her dehşeti yaşatan, hiç bunları kendinde hisseder mi? Sen ona yönelmişsen, sen de hissetmezsin. Yaratan her şeyi çift yaratmış, bir tarafta kendinde var olan iyilik, diğer tarafta kendinde olmayan kötülük ve onun temsilcisi şeytan. Seçim yapmanı istiyor, ya bana kul ol ve varlığın sonsuza kadar iyilikle, mutlulukla, huzurla yaşasın ya da şeytana kul olup sonsuza kadar onunla birlikte ve onun ateşiyle yan dur.
Bu dünyanı iki yanı bu… Sen zekan ve becerin ile başarılı olmuşsun, sen dünya lideri olmuşsun, sen çöpçü olmuşsun bir anlamı yok. Ölünce hepsi yok olup senden çıkıyor. Orada herkes eşit.. Yalnızca doğru amel ile girdiysen o çukura sen başkasın, üstünsün. Eğer ettiğin kavgalar, savaşlar, sevaplar Allah içinse ne ala… Üstelik de samimiysen. Yani Kendine Allah’tan başka Rab bulup da onun için yapmadıysan… İstediğin kadar haklıyım de, doğruyum de, iyiyim de… Bunu en iyi bilen Rabbimi kandıramazsın… Sağında solunda Melekler durmadan yazıyorlar… Hatta filmini çekiyorlar. Her hareketin izleniyor. Bunu anlayan Haya sahibiysen ne ala….
Şimdi çıkacak birileri, bu dediklerin palavra, hani yazıp duruyorsun ne alaka… Diyebilirler. Desinler de… Diyecekler de… Kime hizmet ettiklerini bilmeyen, fıtratında ve kalbinde kötülük olmayan ama yanlışın peşine düşmüş ve sonuçta azgınlığa bilmeyerek de olsalar hizmet ediyorlar. Hani her şey yolunda gidiyor diye de öyle mutlular ki… Ben böyle inanıyorum ama her şeyin sahibiyim, doğuyu yapıyorum. Allah yolunda gidenden daha iyi yaşıyor ve dünya nimetlerinin sahibiyim diye kibirleniyor da… Sonuçta, haklı da… Dünyalık ne varsa sahibi ve onları kimseye vermiyor, o benimdir o benim diyor! Zaten kimseyle onları paylaşmadığı için kötü ve zalimde oluyor ya… Hani paylaşabilse, gözünden karanlık gözlük düşecek, gafletten uyanacak ve ben ne yapıyorum da diyecek. O güneş gözlüğü karanlığa sokuyor onu, maalesef. Kabul edemiyor, dinlemiyor, anlamıyor dosdoğru yolu. Her şeyimi kaybedeceğim diye taviz üstüne taviz veriyor. Bir hiç oluyor, kapkaranlık. Günün birinde ölüyor ve kaybetmek istemediklerini yanında götüremiyor, veren elinden alıyor. Ne aldığı madalyalar, ne küp küp altınlar, ne övgüleri…Toprak üstüne dökülürken gerçeği anlıyor anlıyor da geç oluyor. Belki Rabbim dediği şeytan bile yanından kaçıyor!
Her şey olabilirsin bu dünyada, bu dünyada istediğini olmak çok kolay. Ama Allah’a hakkıyla kul olmak zor. İpi göğüsleyeceksen ve birinci olacaksan o ip hakkın yolu olmalı. Ben yaptım değil, Rabbim yardım etti ve ben başardım diyeceksin. Elde ettiğine şükredeceksin. İnsan ancak, ne elde ediyorsa Rabbim sayesinde… Kimisini daha çok azdırmak, kendisine şirk koşmasını görmek için… Kimisini de kendine dost eder, sever, yaptığı amelini kendisi için yaptığını gördükçe! Kardeşine karşı mütevazi, düşmanına karşı kibirli ve meydan okuyan olur.
Kardeşlik demişken, Yalnızca namaz kılan, oruç tutan, zekat veren değil… Ahlaki yapısı mükemmel olan, kimse de kusur aramayan, öldürmeyi değil yaşatmaya çalışan, yapıcı olan, doğruları konuşan ve yanlışlardan uzaklaşan. Böyle olmamakta inat ediyorsa, yapacağımız bir şeyimizin olmadığı düşüncesi ile ilişkimizi değer bulmamak… Ondan uzaklaşmak! Şu gerçektir ki, insan günah işler ama öğüt de dinlemelidir, yaptım pişman oldum kabulu içinde olmalıdır. Biz de ona bu samimi davranışı için affedici olmalıyız. Bu kişi diğerinden ayrılır ve kardeşimiz olur.
Kimseyi küçümsememek gerekir, devran döner kişi doğru yolu bulabilir. Biz o kişiye ne yaptık, ne verdik ve nasıl bir kardeşlik yaptık bunu sorgulamamız gerekir. Sabırla ve örnek olarak ne paylaşabildik bunu sorgulamamız gerekir. Kişi ancak başkalarını kurtardıkça, Allah’ın sevgilisi olur, gerçek insan olur… Dosdoğru yaşarda.
Şimdi insan düşünmeli, ben ikiden hangisini seçtim ve seçimimde samimiyim.
Selam ve Dua ile.
Saffet Kuramaz
YORUMLAR
Diyorlar elbet neler diyorlar bizler duymazken.
Biz ise içimizden geçenden sorumluyuz bilfiiil dile getirmesek de.
Bakıştaki ışık ve karanlık bile bizi bizden sorumlu kılıyor.
Denenler ve gıybetin ulu orta yerlere döküldüğü hatta ve hatta alaylar histerik kahkahalar...
Saf tuttuğumuz.
Niyetimiz.
Düşüncelerimizi incitmeden telaffuz etmek.
Daha nicesi ki yazınız bunu başarı ile dile getirmiş.
Selam ve dua ile ağabeyim.