Öncesi, bir iyilik çığırı sebepsiz.
Sonrası bilinmiyor.


Yorgun da değilim ki size şöyle okkalı bir cümle ile giriş yapayım.
Zira yorgunluğun tesiri güçlüdür.
Boş verin siz.

Bu bir dönüş süresi değil. Lakin nazarınızda savrulan bir yaprağım. Velhasıl hüzün bir mahcubiyet sebebidir. Nazarınızda cefa çekmeye müstahak bir yanım. Gözlerimle neler ümit ettim ben. Çekip giden baharlara… Kanayan yaralara… Geçmişle yaşanmıyor.

Çoktan beri küskünüm. Küskünlüğün sebebi yeni dünyadır. Biz her acıyı eve davet ettik. Yas biriktik. Yaş aldık.


Onandır vurgunuz.
Sıradan alışkanlıklarım var. Güçlüyüm. Bir ömür -dolaşıksız- bekleyebilmek gibi.
Sessizlik özel anlara dairdir.


Ömrümün üç dakikasında başka bir ben...
Sıradan şeylere merhaba,
Günüm böyle de güzel.




Bir çığlıklı şarkıda buluşmak üzere,
Özgürüz sınırlarımız içinde.
Bu benim için bir oyun.

Sessizlik özel anlara dairdir. Ay ışığında bulunmak gibi.
Zaman sizin. Her şey sizin. Bunu kutlayın olur mu.



Seni dört yapraklı yoncaya uğurladım sevincim. Kutluyorlar işte. Geri gelmeyecek zamanları ve kimse hüzünlü değil.
Kapıda bir kedi kalabalığı bekliyor. Akşama ne pişirmeli dersin.


Yeni dünya...
Merhamet yok.
Sadece acıma var.



Yaz kızım.!
Git gide kabak tadı verseler de oradayım. Çünkü gölgesi büyütür ağacı. Tutku var. İnanç daim.


ağustos 2020
Mahvash