- 611 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
Şiirim
Temmuzdan kalan gülüşün, ısıtmıyor ayaza çekmiş yüreğimi, ağustosun ortasında yokluğuna üşüyor ellerim, dar ağacında sallanan bu son umutlarım.
Öyle çok severdim ki seni, öyle çok özlerdim ki, dudaklarından çıkan her sözde kaybolup giderdim.
Bir demli çay ve bir sigara..
Paketimde son sigara, saat gecenin 03:00’ü içsem bitecek, içmesem dumanında sen tütmeyecek.
Şiirim!
Sensizliğin içinde üşüyor bedenim, oysa sen üşüdüğümde sarardın kollarının arasında, papatya kokunla kendimden geçip ben sen olurdum.
Söylemekten korktuğum her şeyi haykırıyorum şimdi geç kalınmış olsa da, gecenin karanlığında, ay’a, yıldızlara, dağlara, taşlara haykırıyorum.
Saat 03:15 Gecenin en koyu karanlığında, sallanan umutlarıma hayallerim eşlik ediyor, bir bir uçuşuyor yüreğimden mutluluk, beyaz bir kağıt ve kırık bir kalem senden bana kalan, şimdi sen düşüyorsun hece hece şiirlere...
Camlar buğulu şiirim, bu seni yazdığım kaçıncı camın buğusu bilmiyorum.
Ağustosun ortasında nefesim yettiği kadar camın buğusuna nakış nakış işliyorum seni.
Gülüşlerini çizemiyorum, bağışla şiirim.
Bilirsin, iyi bir ressam iyi bir şair değilim, gülüşlerini anlatacak kadar kelime haznem yok. Bu günde yokluğundan bahsettiğim için, bağışla şiirim.
Bazen o kadar ihtiyacım var ki sana, dün yine hastalandım, biliyorum, kızacaksın, üzüleceksin, özür dilerim, senin bana baktığın gibi bakamıyorum kendime.
İçime özlemin düşünce, aklıma yokluğun düşünce, kalbim üşüyor, bedenim üşüyor, ben sensizliğin dibinde ölüyorum şiirim.
YORUMLAR
Ne de güzel demiş Atalar
Şiir gibi kadınları şiirden anlayan erkekler sevmeli
ziyan olmamalı onlarca söz
yüreğin var olsun
özlem adına harika bir yazı idi kutluyorum