- 280 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇIKMAZ SOKAKTA ÜÇ KADIN BÖLÜM 2
ÇIKMAZ SOKAKTA ÜÇ KADIN
BÖLÜM 2
‘’ Söz veriyorum abla, pazartesi günü sabahı buradayım. Uzun zamandır kızımı görmüyorum bunu sende biliyorsun?’’
‘’ Ben, bir tek şey bilirim fare deliğine girsen seni bulur çıkartırım. Sonrasını sen düşün.’’
‘’ Söz verdim abla, geri döneceğim.’’
Saniye randevu evine satıldığında on beş
yaşındaydı. Reşit oluncaya kadar kaçak çalıştırıldı. İlk zamanlar çok ağladı sızladı. İşin tuhaf tarafı akıttığı gözyaşları ona bambaşka güzellik katıyordu. Ağızları leş gibi içki kokan ne olduğu belirsiz adamlara hizmet etmek, onların bitmez tükenmez arzularını söndürmek için, onurunu şerefini bir kenara bırakarak, çalışmaya başladı. İçinde fırtınalar eserken bile gülümseyebiliyordu. Akşam odasına çekildiği zaman kaçma planları yapıyor ama her defasında erteliyordu. Aslında planı çok basitti. Bir fırsatını bularak evden çıkabilmek? Eğer bunu başarabilirse, dönüşü olmayan bir yola girecekti.
O fırsatı da patronu kendi elleri ile Saniye’ye verdi. Birazda şansı yaver gidince, kendisini bir anda çarşıda tek başına buldu. Bir arkadaşıyla karşılaşan kapıcı Dursun’u atlatıp kalabalığın arasına karıştı. Peşini bırakmayacaklarını biliyordu. Bir an evvel kızı ile buluşması şarttı. İlk işi bir telefon kulübesi bularak, kızını aradı. Ana kız konuşmaya başladı.
‘’ Hafta içi beni aramazdın anne, Nasıl oldu da aradın?’’
‘’ Beni iyi dinle kızım, hemen üç, beş parça eşyanı al sana vereceğim adrese gel. Dikkat et teyzenler bir şeyden şüphelenmesin.’’
Adresi kızına verdikten sonra, telefonu kapattı. İkranur hiç itiraz etmeden annesiyle konuştuktan sonra telefonu kapattı. Minibüse binerek, kızıyla buluşacakları eve doğru yola çıktı. Bu evden kızının dahi haberi yoktu. İçeri girdi divana uzanırken biraz dinlenmeyi hak ettim diye düşünüyordu. Ama içi rahat etmedi. Uzandığı yerden kalkarak mutfağa gitti. Belki Ayşen aç gelebilirdi.
Mutfakta yiyecek bir şey olmadığını görünce, bakkala giderek kahvaltılık bir şeyler aldı çay suyunu ocağa koyarak, yeniden odaya döndü. Bundan sonra ne yapacağını düşünmeye başladı. Buraya kadar şansının yardımıyla da olsa her şey rüya gibi gitmişti. Kapının çalınmasıyla irkildi. Pencerenin önüne gelerek tülün arkasından kapıya baktı. Ayşen’i kapının önünde görünce, derin bir nefes alırken yüzüne yerleşen gülümsemeye kendi de şaşırdı. Aceleyle kapıyı açarak kızını içeri çekti sarılırken ağlıyordu.
‘’ Anne, doğruyu söyle bana sen mi istifa ettin yoksa işten mi çıkardılar?’’
‘’ Ben çıktım kızım tazminatımı da verdiler. Buralardan gidiyoruz. Yeni bir hayat bizi bekliyor. Çok uzaklara gideceğiz.’’
2
Akşam kahvaltısını yaptıktan sonra, annemle karşılıklı oturduk. Annemin hali tuhaftı. Sanki benim bilmediğim bir şeyi anlatacaktı ama bir türlü karar veremiyordu. Tam konuşmaya karar vermişti ki, o anda dışardan gelen seslerle irkildik. Hemen ışığı söndürdü ve pencereye koştuk. Sokak lambasının cılız ışığı altında, üç kişi bir kadının etrafını çevirmiş zorla arabaya bindirmeye çalışıyorlardı. Annem çantasından bir şey alarak, sokak kapısına koştu ve dışarı fırladı. Ben olduğum yerde donmuş kalmıştım. Arabanın yanına gittiğinde, adamlardan biri kapıyı kapatmaya çalışıyordu. Her şey bir anda oldubitti. Annem kolunu kaldırıp bir kere indirdi , elinde bir bıçak vardı. Kapıyı kapatmak isteyen adam bir çığlık attı. Araba ok gibi yerinden fırladı. Annem evden içeri girerken kendi kendine söyleniyordu. ‘’Bu hiç iyi olmadı, ama öylece de seyredemezdim. Mutlaka izimizi bulacaklar. İstanbul’u en kısa zamanda terk etmeliyiz.’’
‘’ Anne elinde bıçak vardı. Sen yanında bıçak mı taşıyorsun?’’
‘’ Az kaldı kızım hakkımda her şeyi öğreneceksin. Bakalım o zamanda bana bu kadar saf anne diyebilecek misin?’’
3
‘’ Ulan Müfit, bi kapıyı kapatmayı beceremedin. Kadın senin yüzünü gördü.’’
‘’ Kapat çeneni hırsımı senden çıkartmayayım. Hep bu kaltak yüzünden oldu.’’
Yan tarafında oturan arkadaşı sordu? ‘’ Çok canın yanıyor mu? Bu gece acısını çıkartırsın. Sabaha kadar ona uyku yok. Üçümüzde sırayla üzerinden geçeceğiz.’’
Sabah kalkar kalkmaz, annem ‘’ Hazırlan İkranur, otogara gidiyoruz.’’
‘’ Dur bakalım anne sakin sakin düşünüp öyle hareket edelim. Burayı senden başka bilen var mı?’’
‘’ Yok kızım.’’
‘’ Güzel birkaç gün burada saklanalım. Seni kovalayan her kimse ise bütün çıkışları tutmuşlardır. Bu arada sende bana her şeyi anlatacaksın?’’
‘’ Dediğin gibi olsun kızım gerçekleri öğrendikten sonra inşallah benden nefret etmezsin?’’
Annem bilmediğim her şeyi anlattı. Sesimi çıkarmadan dinledim. Benim için anlattıklarını hazmetmek çok zordu. Annem beni yetiştirebilmek için hayat kadınlığına soyunmuştu. Yani fahişelik yapıyordu. Nihayet başını yere eğerek,
‘’ Bu kadar kızım karar senin ister benimle gelirsin, ister teyzenin yanına dönüp beni unutursun. Karar senin.’’
İçim acımıştı karşımda süklüm püklüm oturan kadın benim için vücudunu satarak hayatını kazanıyordu. Yerimden kalkarak annemin yanına giderek sarıldım.
‘’ Canım annem, benim için neler çektiğini anlayabiliyorum. Sonuna kadar yanındayım. Bundan sonra hiç ayrılmayacağız.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.