İLHAN SELÇUK.

• 24 Haziran 2020 Çarşamba 00:21:02

İLHAN SELÇUK.
lhan Selçuk 11 Mart 1925 senesinde İzmir’de Dünya’ya gelmiştir. Öğrenim hayatını çeşitli illerde tamamlamıştır. 1950 senesinde İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur. Fakülteden arkadaşı olan Selahattin Hakkı Esatoğlu ile birlikte ortak yazıhane açmışlardır. Askerlik görevini yedek subay olarak yerine getirdikten sonra 1961 senesinde Akşam gazetesinde yazarlığa 1 başlamıştır.


12 Mart’tan sonra yazmış olduğu “Hoş Geldin Tanzimat Kafası” yazısı sebebiyle tutuklanmıştır ve Cumhuriyet gazetesi kapatılmıştır. Açılmış olan davadan aklanmasına rağmen bir süre gözaltında tutulmaya devam etmiştir. 12 Mart sürecinde gazete ortaklarının tutumu sebebiyle, Nadir Nadi ile beraber gazeteden ayrılmak zorunda kaldı ancak okurların protesto ederek gazeteyi almaması ve tirajların düşmesi üzerine Nadir Nadi ve ekibi gazeteye geri çağırıldı.

Babasının asker olmasından ötürü ilk orta ve lise öğrenimlerinin neredeyse tamamını değişik şehirlerde tamamlamıştır. İstanbul Üniversitesi’nde Hukuk eğitimini gördüğü sıralarda Nazi Almanya’sından kaçmış olan hocalarından özellikle Prof. Andreas Bertold Schwarz’dan etkilenmiş ve onu örnek almıştır. Okuduğu dönemlerde Babıali’de yer alan abisi Turhan Selçuk’a da uğruyordu. Bu sayede Babıali ile ilişkileri gelişmiştir. 1940’lı senelerde abisi Refik Halit’in Aydede’si, Yusuf Ziya Ortaç’ın Akbaba’sında karikatür çizme görevinde bulunuyordu. Tüm bunları görünce edebiyata ve sanata olan ilgisi artmıştır. Gençlik yıllarında futbolcu olmak istemesine rağmen vereme yakalanınca bu hayallerinin peşinden gidememiştir.
Fakülteden arkadaşı Selahattin Hakkı Esatoğlu ile beraber yazıhane açtıktan sonra avukatlık da yapmıştır. Abisi Turhan Selçuk ile beraber yayımlamış oldukları 41 Buçuk isimli dergi ile basım – yayın hayatına adım atmıştır. Dergi üzerinde çok sayıda dava açılmıştır. İlk davasından ve tüm açılan davalardan beraat etmeyi başarmıştır. Yazmış olduğu ilk eserler Dolmuş ve 41 Buçuk isimli dergilerde yer almıştır. Bir süre matbaacılık görevini yürüttükten sonra Karikatür ve Taş – Karikatür isimli dergilerin yayımcılık görevlerini üstlenmiştir. Spor gazetesi olan Günlük’ü kısa bir süre yayımladı.
Vatani görevini yerine getirmiş olduğu esnada imzasız yazılar yayımladı. Sene içerisinde önce Tanin’e oradan da Vatan gazetesine geçiş yapmıştır. 1962 senesinde Mümtaz Soysal, Doğan Avcıoğlu, İlhami Soysal ve Reşit Eyüboğlu ile beraber hem Fön’ün kurucusu hem de yazar kadrosunda yer almıştır.
12 Mart sonrasında yazmış olduğu yazılar yüzünden hapse atıldı ve işkence gördü. Madanoğlu Davası nedeniyle gözaltına alınmıştır ve bu davadan da aklanmıştır. Cumhuriyet Gazetesi’nde yazılarını devamlı olarak yayımlamıştır. Aydınlanma ve ulusal ağırlığı bulunan konulara önem vermiştir. Siyasal gündeme yön veren köşe yazarlarında başı çekmiştir. 25 bin civarında köşe yazısı bulunmaktadır. 21 Haziran 2010 tarihinde çoklu organ yetmezliği sebebi nedeniyle İstanbul’da hayata gözlerini yummuştur.